Seçim sonrası siyasi arenada karmaşa var. UBP 21 vekil çıkardı ama ‘ortak’ bulamıyor. CTP’den sonra HP de ‘kapıyı gındırık dahi bırakmama’ iradesini ortaya koydu. Geriye ‘zayıf hükümet’ seçenekleri kalıyor. Sayı bakımından da zayıf, ama mecliste yasa yapabilme yeteneğinden yoksun seçenekler.
Olası UBP-DP-YDP koalisyonu da, UBP-TDP-DP hükümeti de komitelerde muhalefetin onayı olmadan kuş uçurtacak güce sahip olamaz.
Biraz seçim modelinden de kaynaklanıyor elbette bu ortaya çıkan kördüğüm, ama asıl mesele başka…
UBP’nin hükümet kuracak ‘ortak’ bulamamasının asıl nedeni ‘kirli’ görüntüsü…
Geçmişteki kimi seçimlerde de aritmetik açıdan zor sandalye dağılımları ortaya çıkmıştı. Fakat hiçbirinde toplumu ‘hükümetsiz’ bırakacak bir noktaya gelinmemişti.
UBP liderliği bu dönemde yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet iddialarıyla anıldı ki, neredeyse herkesten ‘veremli’ muamelesi görüyor!
Neredeyse parlamento ‘karantina’ya alınacak.

*  *  *

Sandığa giden her 3 kişiden 1’inin oyunu –şöyle ya da böyle- alabilmeyi başaran UBP hükümet kuramazsa bir erken seçime gidilebilir elbette…
Hatta muhtemelen pazar günkü galibiyetten moral bulan UBP liderliği, bu motivasyonla kurulacak yeni bir sandıktan ‘tek başına iktidar’ çıkmanın hesaplarını yapmaya başlamıştır bile…
Bunun için en ideal tarih, yerel seçimlerin de yapılacağı Haziran ayı olabilir.
O güne kadar da UBP bir şekilde ‘azınlık hükümeti’ ile idare edebilir.
Az sayıda vekil çıkarmış partiler bakımından yeniden bir seçim ‘siyasi harakiri’ olur. Bırakın geçen gün kazandıklarını artırmayı ya da korumayı, muhtemeldir ki listeye koyacak 50 adayı bulmakta bile zorlanabilirler.
İşin ‘maddi’ kısmı da cabası…
Ha keza, seçimden yaralı çıkan CTP’nin ve hatta ilk seçiminde 9 vekil çıkaran HP’nin de bir erken seçimden yana olacağını –ve bundan kazançlı çıkacağını- zannetmiyorum.

*  *  *

Bununla birlikte öyle görülüyor ki UBP liderliği erken seçim hamlesinde bulunacak. Bunu yaparken belki de hedef gerçekten yeni bir seçim olmayacak. Mevcut partileri bir şekilde hükümet kurulmasına razı etmek için erken seçimi ‘tehdit’ olarak kullanacak.
6 partili mecliste oluşan ‘kördüğüm’ü bu şekilde, ‘metazori’ çözmeye çalışacak.
Belki de yine bir ‘restleşme’ ile hakikaten erken seçimin önü de açılabilecek.
7 Ocak 2018 seçimleri ‘UBP’siz bir hükümet’i işaret etmiyor. Hele seçimin ertesi günü UBP’yi dışarıda bırakan formüllerden söz etmek siyasetin ruhuna da etiğine de aykırı… Ayrıca ortaya çıkan iradeye de ters…
Dün de yazdım: Sandığın gösterdiği yol UBP-HP koalisyonudur.
HP dün aldığı ‘UBP ile değil hükümet kurmak, görüşmeyi bile ret’ kararı ile belki seçim öncesi sözlerini tuttu –ve elbette iyi yaptı- ama düğüme bir düğüm daha ekledi.
Belli ki UBP ‘temiz’e çıkıncaya kadar siyasette benzer düğümleri çok yaşayacağız.
Bazı ‘kir’leri sandık dahi temizleyemiyor çünkü!..