“Korku ve üzüntü hissettik, zor anlar yaşadık…”
Çarşamba akşamı Mersinlik köylüleri tedbir amaçlı Kaplıca Otel'e gönderildi. YENİDÜZEN'e yaşadıklarını anlatan vatandaşlar “Orman yollarının açılmasını istiyoruz. Ciğerimiz yanıyor. Millet evini mi düşünsün, hayvanını mı, yoksa canını mı düşünsün?” dedi.
Hüseyin ÖZBARIŞCI
Mersinlik'te rüzgârlı havanın da etkisiyle kısa sürede büyüyerek felakete dönüşen yangında köylerini boşaltmak zorunda kalan Mersinlik sakinleri korku dolu geceyi anlattı.
Yangının en yoğun olduğu bölge Mersinlik köyü önceki akşam korku dolu anlara sahne oldu, yangının köye sıçrama ihtimaline tedbir amaçlı yaşlı, kadın ve çocuklardan oluşan kişiler, geceyi Kaplıca Otel’de geçirdi.
Yaşananlar sonrasında hem köy sakinleri, hem de kapılarını Mersinlik köy halkına açan Kaplıca Otel Direktörü Yakup Genç, YENİDÜZEN’e konuştu.
Genç, “Bu sadece bugün için değil, ilerleyen günler için de böyle. Yine zor bir durumla karşı karşıya kalırsak yine aynı şekilde davranacağız. Önemli olan bu zor günlerde birlik ve beraberliği sağlamaktır” dedi.
Mersinlik köyü muhtarı yaşananlar karşısında kadın, çocuk ve yaşlıları tedbir amaçlı otele götürdüklerine vurgu yaparak köy halkına kapılarını açan Kaplıca Otel’e de teşekkür etti.
Mersinlik köy halkı ise çok zor anlar yaşadıklarından bahsetti, “Sadece izlemekle yetindik. Hep, yumurta kapıya dayanınca bir şeyler yapıyoruz. Bir şey olduğunda da sadece izlemekle yetiniyoruz” diyerek sitem etti.
Kaplıca Otel Direktörü Yakup Genç:
“Önemli olan bu zor günlerde birlik ve beraberliği sağlamaktır”
“Bölgede dağın güney tarafında başlayan yangın akşam saatlerinde Tatlısu’ya doğru seyretti ve Mersinlik, Ağıllar, Topçuköy ve Ardahan köylerini de tehdit altına alarak hızla ilerlemeye devam etti. Çok korktuk ve daha kötü bir şey olsaydı ne yapardık bilmiyorum. Sabah saatlerinde helikopterler, uçaklar, ekipler ve iş insanlarının tahsis ettiği tankerler olmak üzere özveriyle çalışıyorlar. Biz Çarşamba günü gündüz saatlerinde olası kötü bir durumda karşı karşıya gelirsek ne yapacağımızı konuştuk arkadaşlarla. Biz, kuzey sahilindeki en büyük otellerden biri olarak kendi çapımızda bir fikir sunduk dedik ki, ‘İnsanlar evlerini boşaltma durumuyla karşı karşıya kalırsa bizim kapımız her zaman açıktır.’ Bu sadece bugün için değil, ilerleyen günler için de böyle. Yine zor bir durumla karşı karşıya kalırsak yine aynı şekilde davranacağız. Önemli olan bu zor günlerde birlik ve beraberliği sağlamaktır. Hepimiz insanız ve aynı duruma bizler de düşebiliriz. Ben sosyal medyadan paylaşım yaptım, böyle şeyleri pek sevmem ama gördüm ki benim paylaşımımdan sonra birçok kişiyi de vesile oldum ve destek mesajları aldım. Akşam saatlerinde biraz geç de olsa Mersinlik köyünden kadın, çocuk ve yaşlılar olmak üzere yaklaşık 35-40 kişi otelimizde ağırladık. Sabah saatlerinde köyde artık tehlike kalmayınca köylerine döndüler. Aslında biz kahvaltı ve öğle yemeğini de hazırlamıştık ancak sonradan köylerine götürdük. Bu yemekler için de katkı koyan Vakıflar İdaresi’ne de teşekkür ediyorum, geçmiş olsun diyorum.”
Yaşananların ardından Mersinlik köy halkı ne dedi?
Mersinlik köyü Muhtarı Mutlu Şeker:
“Kadın, çocuk ve yaşlılarımızı tedbir amaçlı otele yolladık”
“Yaşananlardan sonra Kaymakamlık ile istişarelerde bulunarak kadın, çocuk ve yaşlıları tedbir amaçlı otele yerleştirmek durumunda kaldık. Dün sabah saatlerinde köylülerimiz yeniden köye getirildi. Bu süreçte çok kirli haberler de oldu. Ben bazı kanallara katılarak bazı şeyleri düzeltmeye çalıştım. Bu yangın sadece Mersinlik, Ardahan, Topçuköy veya Ağıllar bölgelerini değil, bütün Kuzey Kıbrıs’ı yaktı. Çünkü bu bölgeler yeşil kalan nadir bölgelerden biriydi. Maalesef bu ormanı bu hale getirmemiz için belki de bizim ömrümüz yetmeyecek. Şunu da belirtmek istiyorum ki, ihmal ve dikkatsizlik sonucu bir yangın meydana geldi. İnşallah bir daha böyle bir şey görmeyiz. Bundan sonrası için çok daha iyi tedbirler alınır ve bu duruma düşmeyiz. Köylümüze kapılarını açan Kaplıca Otel yetkililerine de teşekkür ediyoruz.”
Eşref Kalem: “Çok zor bir akşam yaşadık”
“Günlerce ormanlarımız yandı ve biz köy halkı olarak hiçbir şey yapamadık sadece köy meydanından izledik. Artık hepimiz dikkatli olalım ve ormanlarımızı koruyalım. Ormanlarımıza benzin gibi yanan ağaçlar yerine iklimimize daha uygun ağaçlar ekmeliyiz. Yapılan haberler de bizleri korkuttu açıkçası. Yangının köye ulaşması çok zordu. Boşuna insanlarımız da panik oldu. Çok zor bir akşam yaşadık.”
Cihan Çakıral: “Çok zor anlar yaşadık ve sadece izlemekle yetindik”
“Yaşananlar karşısında neler söylenilir ki? Tamamen biz vurdumduymazlık… Aslında anlatılacak bir şey de yok. İki gündür çok zor anlar yaşadık ve sadece izlemekle yetindik. Yolun iyi olmaması da ulaşımı zor hale getirdi. Hep, yumurta kapıya dayanınca bir şeyler yapıyoruz. Bir şey olduğunda da sadece izlemekle yetiniyoruz.”
Yılmaz Çakıral: “Alevler köye ulaşmadı ama tedbir amaçlı tahliye edildik”
“Bu önlemlerin en baştan alınması gerekiyordu. Orman yollarının açık olması gerekiyordu, çünkü buralar daha önce de yandı. Orman yollarının açılmasını istiyoruz. Ciğerimiz yanıyor. Akşam saatlerinde köy alelacele boşaltıldı. Alevler köye ulaşmadı ama tedbir amaçlı tahliye edildik. Kadınlar ve çocuklar komşu köye taşındı. Köyde sadece erkekler kaldı. Millet evini mi düşünsün, hayvanını mı, yoksa canını mı düşünsün? Bütün gece bayağı sıkıntı yaşadık.”
Kudret Gargar: “Korku ve üzüntü hissettik… Hissettiklerimiz anlatılmaz, sadece yaşanır”
“Korku ve üzüntü hissettik… Üzüntümüz, doğadaki hayvanlara. Hissettiklerimiz anlatılmaz, sadece yaşanır. Hala daha da bunları yaşıyoruz. Köyün tahliye edilmesi sonrası çocuklarımı otele yerleştirip geri evime döndüm. Çünkü burada hayvanlarım vardı. Eşimle burada kaldık. Geçen senelerde orman aynı şekilde yanmıştı. Hiçbir önlem alınmadığını gördük. Bu sıcakta, bu rüzgârda 2 helikopterle bu yangınlar söndürülemez. Geriye kalan uçaklar ve helikopterler geç geldi. Yangın sarp arazide çıktığı için sadece uçakla müdahale edilebildi. Müdahale için yola ihtiyaç var.”