Gençlik Gücü-Yeniboğaziçi maçı…
Normal, sıradan bir lig maçı…
Maça etki eden bir hakem…
Ve 90 dakika boyunca sahada hiç birşey yapmayan oyuncunun galibiyet golü…
Maçın özetini yap deseler aynen böyle yapardım.
Ha bir de nefis 8 gol…

***

İki takımı ilk kez izleme fırsatını yakalamışken, 90 dakikalık sürede “iyi yanları veya sonuca gidebilen oyunculardan çok” kötü unsurların maça yansıdığını söylemek mümkün.
Hakem yazmayı sevmem, maça gittiğimde çok fazla da dikkat etmem hakeme ama dün Ecvet Kanatlı forumsuz olduğu kadar ‘kötü’ bir yönetim gösterdi.
Volkan’a gösterdiği ilk sarı kart hatalıydı.
Sonrasında bu oyuncu ikinci sarı kartla oyun dışına gönderildi.
Keza Samuel’inkilerde…
İki oyuncuyu sarı kartlara oyuna gönderdiği pozisyonlardan daha sert ve daha net sarı kart verilmesi gereken fauller vardı sahada…

***

Yeniboğaziçi’nde defansta oynayan Hüseyin bu ligin üstünde bir oyuncu… Defansta olmasa Yeniboğaziçi’nin işi zorlaşır. Ama şu da bir gerçek, takım olarak, yanlardan iyi gelip ceza sahasına orta yapan bir ekip izledik.
Orta sahanın verimliliği ve pas yüzdesinin artması şart.  Gol bölgelerinde Türker, çok etkisiz bir o kadar da takım oyunundan uzak.
Ama şu nokta önemli, gerilerden gelip, 3 puan kazanmak. Oyundan kopmamak yani.. Takım disiplinin kaybolmaması çok önemli… Bir de gol atma isteği…

***

Gençlik Gücü, skor avantajını yakalamasına rağmen, sahadan yenik ayrıldı.
Biraz Ecvet Kanatlı’nın etkisi, biraz kaleci Zihni’nin forumsuzluğu, biraz Hasan’ın ağırlığı, defansın alan kaybetmesi, mağlubiyeti getirdi.
Ama Özgür’ün attığı iki gol mükemmeldi. Hele ilk goldeki topu alış ve şut, bir golcünün nasıl olması gerektiğini gösteren unsurdu.

***

Kötü bir hakem yönetimi, hatalı gol yeyen bir kaleci, sol kulvarı kullanamayan bir Yeniboğaziçi, orta sahada verimsiz ve pas yüzdesi düşük iki takım…
Ligde inişli çıkışlı grafik çizecek türden kadro yapıları…
Ve oyun anlayışları…
İkisine de kalan maçlarında başarılar dilerim.