Köyüm Lurucina lezzetleri ile de yaşıyor CAFE LOUROUJİNA
Köyüm Lurucina lezzetleri ile de yaşıyor CAFE LOUROUJİNA
Zekai Altan
Restorant sözcüğü ile köyde tanıştım. Tuna abi Londra’dan geldi. Ve köye br restorant açtı. Tabelasında da restaurant yazardı. Bir türlü ne olduğunu çözemedik. Aradan belli bir zaman geçtikten sonra lokanta olduğunu öğrendik. Köy meydanının tam ortasında Atatürk büstü ve benzin istasyonu. Rahmetli Canbulat abimizin... Meydan çok geniş. Etrafında Hüseyin dayı Gutsugidi’nin gavesi, Zeki usta hemen yanında. Terzi. Arkondi’nin gave ve sinema. Hüseyin Berber’in berber dükkanı ve daha da ileride dükkan ve gaveler. Meydanın diğer tarafında Gabronun gave ve restorantı, Faik dayının gave ve Recep abinin fırıncı dükkanı. Bunlarla kalmazdı Lurucina. Daha birçok gave, dükkan ve esnafı vardı. Bir de renkli sımalar vardı köyde. Hafta sonları Lurucina’da bir bayram havası vardı. Tüm gençler köyde. Tatil günü. Herkes giyinip kuşanıp köy meydanına gelirdi. Gaveler, gençlik pavyonu, spor kulübü, restorantlar tümü bir çember içerisinde. İşte buraları dolup taşardı. Berber dükkanlarında köyün gençleri traş olup saçlarına şampu yaparlardı. Sonra da gruplar halinde köyde olta atılırdı. Bir de köyde kalmayıp hafta sonları köye gelenler vardı. Nüfus bir o kadar daha artardı. Hafta sonları köydeki futbol maçına gidenlerin çoşkusu. Veya deplasmana giderken otobüslerdeki çoşku bir başkaydı. Bir kent-köy modeli idi. Lurucina. Kıbrıs’ın en büyük Türk köyü idi. Nüfus çok kalabalıktı. Şimdi yalnızca nostalji yaşanır. Daha çok ama çok şeyler yazılır. Sayfamız sığmaz. Farklı bir sayfada Lurucina’yı yazmak dileği ile. Havasını, suyunu özledim Lurucina’nın. Şimdi çok farklı. Nüfus azaldı. Ancak kültürü yok olmadı. Dili ile, geleneği ile geleneksel yapısı ile. Bir başkadır Lurucina. Mimarisi hemen hemen kerpiç. Tam anlamı ile bir kültür mirasını yaşatıyor. Yok etmeye, değiştirmeye çalışıyorlar. Spor kulübünün olduğu yerde şimdi çok güzel bir mekan yaratıldı. Cafe Louroujina.
CAFE LOUROUJİNA
İşletmecisi Süleyman abi. Yılların meyhanecisi. Kendisini bildim bileli meyhanecilik ve restorantcılık ile uğraştı. Kıbrıslı bir lezzet ustası. Bina yanılmıyorsam UNDP tarafından restore edildi. Daha doğrusu meydanı olduğu gibi. Ailece işletilen bir mekan. İç alan geniş. Olduğundan daha çok temiz ve hijyenik bir mekan. Pırıl pırıl. Eşi ve kzıları ile birlikte çalıştırıyor. Masalar ahşap ve üzerleri cam. Mutfak açık. A la carte dediğimiz bir servisin hazırlanışını da görebilirsiniz. Bu size güven verir. Mekan içerisinde cibox. Cibox gençlik pavyonlarında eskiden şarkı dinlemek için kullanılan bir müzik kutusu. İçerisinde 45’lik plaklar vardır. Ve para atarak istediğiniz şarkının plağını seçip dinlersiniz. Bilardo ve topcuk. Burada birçok aktiviteyi birlikte yaşayabilirsiniz. Süleyman abinin eşi ve kızları hem mutfakta hem serviste. Süleyman abinin önünde beyaz önlüğü, kebapları hazırlar ve pişirir. Tam bir lezzet ustası gibi. Ama ustalık elinden gitti gidiyor gibi. Çünkü arkasından kızı Fatoş geliyor. Hem de gümbür gümbür. Mesleğim açısından şu değerlendirmeyi yapayım. Fatoş’ta restorant işletmeciliğine yönelik çok ideal bir restorant işletmeciliği profili vardır. Yalnızca restorant değil otel işletmeciliği olarak da. Karşılamadan, ağırlamya ve uğurlmaya kadar. Lezzet ustalığı adaylığı ayrı.
MÖNÜ VE LEZZET
Mönü listesi sade ve geleneksel tatlar. Şeftali kebabı ve sulu fırın kebabı spesiyaller. Bunlar Lurucina’nın geleneksel tatları. Ve mezeleri de sepme. Şeftali kebabı Süleyman abinin çok başarılı olduğu bir kebap. Bannasından kıymasına ve malzemesine kadar hatta en önemlisi ızgaralanmasına kadar tam bir damak tadı. Aynı lezzette fırın kebabı da. Akşam üzeri aldığımız yemekte servis serpme mezeler ile başladı. Zeytinyağı, zeytin ve çakızdes, çörek, humus, tahın, cacık ve salata. Ve bir de meşhur fırında zeytinyağlı bulgur pilavı. Tam bir spesiyal. Tümü de ev yapımı. Bunlar ilk girişlerimiz. Zeytinyağına ekmeği batırarak tatabilirsiniz. Ve diğer mezeleri de. Tüm mezeler çok taze ve lezzetli. Ana yemek olarak şeftali kebapları da çok nefis. Porsiyonlar ve ızgaralanması da tam kıvamında. Fırın kebabını tatma şansımız olmadı çünkü bitmişti. Final olarak da sini gatmeri. Tam anlamı ile bir set mönü. Lurucina lezzetleri ile de yaşıyor. Hem de geleneksel ev yapımı. Lurucina’ya gidin ve görün. Hafta sonunuzu burada geçirin. O güzelim kerpiç dokuyu ve iki ev müzeyi ve de Cafe Louroujia’nın Lurucina tatları ve konukseverliğini tatmayı ihmal etmeyin. Önceden arayın ve canınızın çektiği mönüyü önceden sipariş verin. Ev yapımı limonata ve zeytinyağı gibi ürünler de satın alabilirisiniz. Danışın.
MÖNÜ
ŞEFTALİ KEBABI + FIRINDA PİLAV VE ÇİPS
SERVİS 6’LI: 20 TL, SERVİS 8’Lİ: 25 TL
FIRIN KEBABI+ FIRINDA PİLAV: 25 TL
SERVİS MEZELERİ
ZEYTİNYAĞI-ZEYTİN-ÇAKIZDES-ÇÖREK-HUMUS-TAHIN-CACIK-SALATA-SOĞAN
FİNAL SİNİ KATMERİ: 5 TL
İÇECEKLER
MEŞRUBATLAR: 2,5 TL
EV YAPIMI LİMONATA: 2,5 TL
BİRA VE FISTIK: 5 TL
ŞARAP BARDAK: 5 TL
TEL: 0533 864 78 98 – 0542 856 48 60
ADRES: ATATÜRK MEYDANI NO. 5 AKINCILAR (LURUCİNA)-LEFKOŞA
KAPASİTE:
İÇ ALAN: 40 KİŞİ
SERVİS SAATLERİ: PAZAR GÜNLERİ SAAT 10.00 VE GECEYE KADAR.
HAFTA ARASI REZERVASYON YAPILMASI ÖNERİLİR.