Kraliçem sen çok yaşa
Uyanıyor, güne başlıyor, gözlerinizi açıyorsunuz, Sterlin 10’a gelmiş!
Keyif mi kalıyor insanda, umut mu?
“Kraliçem çok yaşa” diyen kuşaklar şimdi sanırım İngiliz sömürgesine yeniden aşk besliyordur.
“Gel, kurtar bizi.”
***
Şimdilik kurtarıldığımız yer Türk Lirası basıyor.
İstediği kadar da para basıyor anladığım…
İyice “pul”a dönmüş (!)
***
Peki ne olacak?
“Battık” demek bu!
İflasın illaki ilanı gerekmiyor.
Döviz mevduat sahipleri elbette mutlu…
Peki borçlular ne yapacak?
***
“Sterlin 7 olursa…” diyorduk.
Korkarak…
“Euro 5’e gelirse…”
Geldi, geçti.
***
Çok daha sıradanlaşacak hayatımız…
Avrupa’ya gitmek hayal olacak cebimizdeki parayla...
İthal üründen korkacağız, kaçacağız.
İçimize kapanacağız iyice…
***
Peki ne yapıyor bu ülkeyi yönetenler?
Örneğin dövizle borcu olanlar için aldıkları tedbir nedir acaba…
Ne memur olsanız işe yarıyor, ne işletmeci!
Türk Lirası kazanıyorsunuz.
Yetişemezsiniz.
***
“Türk Lirası kullanalım dövizden uzaklaşalım” öneriyorlar ya…
O da başka bir çarpıklık.
İnsan “daha iyisine” kaçmak ister.
Kendine “güvenli” bir liman arar eninde sonunda…
Şimdi biz yağmurdan korunmak için doluya sığınıyoruz.
***
“Hangi para biriminden kazanıyorsanız, onu borçlanınız” diyorlar ya, bu lafa karnımız tok!
Türk Lirası kazanıyoruz da evlat İngiltere’de okuyor.
Öyle yapıyoruz zaten.
Türk Lirası borçlanıyor, dövize çeviriyoruz, bir sene evvel 6 aylık kirayı ödüyorduk, şimdi 3 aya zor yetiyor.
Siz bir de ithalatçının halini sorunuz.
Bir de zamanında dövizle borç alanı dinleyiniz.
Kredi faizlerine bakınız ne olur, önce!
Dövizle borç, dövizle kira, dövizle hammadde ödeyen insanları düşünen var mı?
***
“Padişahım sen çok yaşa” diyenlere sözüm!
Kraliçenin selamı var, deyiverin…