Türkiye’den “Türk Lirası cinsinden ABD Doları karşılığı kredi”  aldık ve hastane yaptık.
Borçluyuz ama mal sahibiyiz.
Övünebiliriz (!)
Ancak...
Hastaneyi nasıl yapacağımıza biz karar vermedik!
Kimin yapacağına biz karar vermedik!
Müteahhidine, projesine, işçisine biz karar vermedik!
Açılışında neredeyse kurdeleyi bir ucundan tutacak yer bulamadık kendimize…

*  *  *

Evet!
TC Teknik Heyeti karar verdi.
TC Cumhurbaşkanı onayladı.
Karar ‘resmen’ alındı.
TC-KKTC Mali Protokolü’ne göre KKTC’ye aktarılacak 1.250.580.323 TL içerisinden 100 milyon TL “Acil Durum Hastanesi” için aktarıldı.
Hastane de böyle yapıldı.

*  *  *

Şu da var…
“Bizim paramızla hastane yapıldı” tam da doğru bir söylem olmaz.
Çünkü bu para bizim kendi yerel gelirlerimizden toplanmadı.
“Türkiye bizim paramızla hastane yaptı” demek o nedenle haksızlık olur.
En rasyonel tanım şu olur:
“Türkiye, KKTC’ye vermeyi taahhüt ettiği kredinin 100 milyon TL’sini Lefkoşa’ya Acil Durum Hastanesi yapmak için kullandı.”
Peki biz bu “borcu” ödeyecek miyiz?
Nakit olarak değil…
Ama…
Demokrasimizle ödüyoruz ve irademizle…

Su tamiri de “mali protokol”den mi ödendi?
 

“Deniz Altı Su Temin Projesi”nin tamiratını kim ödedi?
Bunun harcamasına yönelik alınmış “resmi” bir karar yok.
Bu para tümüyle Türkiye’den ödenmiş görünüyor.
Türkiye Devlet Su İşleri’ne teşekkür etmek gerekiyor.
Doğruya doğru, çünkü o dönem susuz kalmıştık.

*  *  *

Çok daha ciddiyetle konuşmamız gereken mesele ilişki modelidir.
Türkiye ile KKTC arasında git gide, tümüyle bir “alacak verecek” ilişkisine dönüşmüştür süreç…
Ya para, ya talimat!
Hem para, hem talimat!

Seçimde kayıp 40 milyon TL

Para aslında tam da “kayıp” değil!
Yine TC-KKTC Mali Protokolü’ne göre KKTC’ye aktarılacak 1.250.580.323 TL içerisinden aktarıldı.
Nereye?
“Kırsal Kalkınma Projesi”ne!
Peki bu parayı kim kullandı ya da kullanacak?
TC Büyükelçiliği.
(Size borç veriyor, sonra, o borcu alıyor, kendisi kullanıyor.)

*  *  *

Seçimlerden bir hafta önce sosyal yardım alanlar ve özürlülere yönelik ödeme işte bu kaynaktan yapıldı.
Aslında ilgili bütçede 17 milyon TL kaynak zaten vardı.
Ödeme için yeterliydi.
Özürlü ve sosyal yardım alanların sayısı biliniyor.
4 bin 482 sosyal yardım alan var.
4 bin 947 özürlü…
Toplamda 9 bin 429 kişiye seçim öncesinde pandemi nedeniyle 2 bin TL yardım yapıldı.
Demek ki 19 milyon TL gibi kaynak harcandı!
Oysa ilgili bütçe için mali protokolden 40 milyon TL daha aktarıldı.

*  *  *

Bu kaynak kullanıldı mı, kullanılacak mı, bütçede yeri var mı?
Göreceğiz!


 

Önol abi

Önol abi ölmüş.
O kadar güzel gülümseyen birine yakışmaz ki ölüm.
Yaşta bizden büyüktü ama hep “sınıf arkadaşı” tadında laflardık.
O kocaman gövdesini bile gölgede bırakırdı yüreği…
Senede birkaç yanına uğrardım, tahlillerimize bakardık, güle oynaya!
Her daim şekeri yüksekti ama tatlıyı da çok severdi.
Sim Radyo’nun kurucularındandı Önol abi, cebinde ne varsa karşılıksız verenlerden oldu.
Lefkoşa’yı çok severdi ayrıca.
Eski Lefkoşa’yı özlerdi.
İyi bir CTP’liydi…
İyi de bir insan…

*  *  *

Bu dünyadan gülümseyerek geçti, sanmam ki kötülüğü olsun birine…
Hoşça kal Önol abi!