Sami Özuslu

Sami Özuslu

KTKAÜDP

A+A-

Şimdi diyeceksiniz ki nedir bu KTKAÜDP?

Bir örgüt müdür?

Dernek midir?

Siyasal parti midir?

Hiçbiri değil.

Bu bir plan…

İyi bir plan…

Yani iyi olacağını zannediyorum.

Çünkü henüz yazılmadı.

Yok, yazacak olan ben değilim zaten…

Bunu kolektif akılla yazmak gerek.

Çünkü başka türlüsü işe yaramaz.

* * *

Memleket ağlama duvarına döndü.

Herkes şikayet ediyor.

Her tarafta sorun var çünkü…

Yollar yol değil, sağlık dökülüyor, eğitimde sorunlar diz boyunu çoktan aştı, çarşıda yaprak kıpırdamıyor, trafik dehşet verici boyutlara ulaştı, suçlar nicel ve nitel olarak sürekli artıyor, havayolu ulaşımı dünya pahası, turizmde istikrar sağlanamıyor, gençler işsizlikten göç ediyor, çalışanlar aldıkları ücretle geçinemiyor, özel sektörde sendikalaşma sıfır denilecek kadar az, ucuz işgücü akımı sürüyor, gıda güvenliğinde sınıfta kalmış durumdayız, yargıda personel sıkıntısı var, polis her yere yetişemiyor, cezaevi çoktan doldu ve taştı, yenisi ise bir türlü bitirilemedi, bankalar alacaklarını tahsil edememekten, borçlular yüksek ve bileşik faizlerden şikayetçi, medya sektörü kan ağlıyor, süt üretimi yüzde 30 düştü, hayvancılık geriye gidiyor, ihracat rakamları dibe, ithalat ise merteğe vurdu, çevre konusuna hiç girmeyelim bile, ortalık pis, sahiller ve dağlar inşaat doldu, denize giremeyecek kadar kıyıları mahvettik, ormanlık arazileri de imara açalım diye uğraşanlar var, zaten bu aralar hava da kötü, Kıbrıs sorununda yaprak kıpırdamıyor, Türkiye’den para gelmedi, ne olacak bu memleketin hali, güneş bile görmüyoruz, bunaldık falan…

Herkes buna benzer şekilde, bir nefeste döküyor içini…

* * *

Peki ama ne yapılmalı?

‘Kaderden kaçmamız olanaksızsa eğer, ne geldiyse başa, çekilecek’ deyip, kaderci felsefeyle yaşamak da bir olasılık tabii…

Lakin bu felsefe hiçbir işe yaramaz.

Bakın, herkes benzer şeyler söylüyor artık siyasette…

‘Kendi ayaklarımızın üzerinde durmak…’

Göreve gelir gelmez Ankara’da bol miktarda, kasalar dolusu, çuval çuval para alacağını iddia edenler de son şekliyle ‘ayaküstünde durma’cı oluvermişken hazır, bu konuya yakından bir bakmak gerekiyor sanırım.

Madem ki –sözde olsa dahi- muhalefetiyle hükümetiyle genel bir ağız birliği var bu konuda, buradan bir sonuç çıkarılabilir belki…

Eğer niyet varsa tabii…

* * *

TC-KKTC ilişkilerinin ‘sürdürülemez’ olduğunu, mevcut ilişki biçiminin Kıbrıslı Türkleri mutlu edemeyeceğini ve zaten etmediğini, böyle giderse toplumsal varlığın sona ereceğini milyon defa yazdık, konuştuk.

Tam da bu yüzden ihtiyaç vardır KTKAÜD planına…

Bir yol haritası…

Neyin mi?

‘Kendi ayakları üzerinde durma’nın yol haritası…

Hep söyleniyor da kimse ‘nasıl olacak da kendi ayaklarımız üzerinde duracağız’ sorusuna detaylı bir izahat getiremiyor.

Böyle bir plan, program yok.

Kimi sendikal örgütler zaman zaman hükümetlere böyle bir çalışma içine girme çağrısı yapmışsa da, şimdiye kadar sonuç alıcı bir süreç işletilmedi.

Bence tam zamanıdır.

Madem ki Ankara’dan kaynak bekleyenler de umutlarını yitirdiler ve ayakları yere basmaya başladı, o zaman ‘ortak akıl’ üretmenin vakti geldi demektir.

Çağıralım toplumun bütün kesimlerini bir araya, herkes ‘öneri’ sunsun. ‘Şikayet’ değil!

Neyi nasıl yaparsak, ne kadar zamanda ve nereye ulaşacağımızı görelim.

Sonra bunu fikir öncüleri hep birlikte topluma anlatsın.

‘Işık şurada’ denilince, insanlar ışığa doğru yürür.

Yeter ki çıksın ortaya bir plan…

KTKAÜDP…

Yani?

Kıbrıslı Türklerin Kendir Ayakları Üzerinde Durma Planı…

Adını ben koydum, altını siz doldurun.

Var mısınız?

Bu yazı toplam 1700 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar