'KTOEÖS'ÜN CEVABI'
Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), bu sabah, “Haspolat Meslek Lisesinde Talimatla İlahiyat Bölümü açmayı düşünenlere KTOEÖS’ün Cevabı” konulu basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısının tam metni şöyle
“
Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), bu sabah, “Haspolat Meslek Lisesinde Talimatla İlahiyat Bölümü açmayı düşünenlere KTOEÖS’ün Cevabı” konulu basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısının tam metni şöyle
“Kıbrıs’ta ekonomik, sosyal, kültürel, dİnİ projeler durdurulana kadar mücadelemiz sürecektir”.
“Dayatma paketlerin bu ülkedeki misyonu ekonomik değil siyasidir. Yıllardır bu ülkede her türlü ekonomik program ve protokolleri işbirlikçi, kukla hükümetlerle birlikte her uygulamaya sokan ve sokturanlar hata yapmaktadırlar.
“Kıbrıs’ın kuzeyinde nüfus, ekonomi, eğitim, ticaret, barış gibi politikalarını işbirlikçi, kukla hükümetlerle birlikte uygulayıp Kıbrıs’ı Türkiye’nin bir alt yönetimi yapanlar Kıbrıs Türklerine ihanet etmektedirler. Al gülüm ver gülüm politikalarını yürütmeye devam eden AKP-UBP hükümetleri son imzaladıkları gaz, petrol arama-çıkarma antlaşmaları örneğinde de açıkça görüldüğü gibi Kıbrıslı Türkleri devre dışı bırakarak Kıbrıs Cumhuriyetinin bile eşit ortağı olmaktan uzaklaştırmışlardır. Bölge barışını geliştirip, Kıbrıs Türkü’nün dünyadaki yerini sağlamlaştırma ile Anadolu halkının elde edeceği çıkarı da riske atmışlardır.
Bu politikaların mimarları, şimdi de Kıbrıslı Türklerin kültürel benliklerini daha da yok ederek, daha çok Sünnileştirme projesini uygulamak için harekete geçtiler. Tek derdi koltuk olan, gece gündüz seçim yatırımı için uğraşan, Eğitim Bakanlığı da paravan olarak kullanılmaktadır. İthal müftü görevine çabuk ısınmış görünüyor. Sınavları geçtiği halde -her halde başı açık bir kadındır diye- din dersi öğretmeni yapılmayan ilahiyat fakültesi mezunu öğretmen dururken, istihdam edilmemişken, nedenini sormuyor ama bizim!!! 320 din görevlisine ihtiyacımız var diyor. 200 bin yeni vatandaşın kapısını açacak muhacerat yasasına bir şey demiyor ama bir süre sonra kaç camiye, kaç imama daha ihtiyaç olacağını muhakkak söyleyeceğe benziyor. Her alanda yetişmiş binlerce işsizi olan bir topluma da takkiye yaparcasına eğitimden korkmayalım söylemleri ile komiklik yapıyor.
Kendisi de halen sendikamız üyesi olan Mesleki Teknik Öğretim daire Müdürü bu yıl diğer Lefkoşa okullarında 40’ları geçen sınıf sayıları dururken niye Haspolat Meslek Lisesine’ne öğrenci yönlendirilmediğini, kayıt yapılmadığını söylemiyor? Öğrenciden fazla öğretmen vardı da “biz ilahiyat bölümü kurduk öğretmeni boş oturmaktan kurtardık” diyor. Oradaki öğretmenlerin aynı zamanda çıraklık eğitim okuluna göreve gittiğini saklayarak, doğru söylemeyerek koltuk uğruna öğretmen arkadaşlarını jurnallemeyi, hançerlemeyi çekinmeden yapıyor.
Kıbrıs Türk Toplumunun uzlaşısı sayılan anayasada, hiçbir zümreye ayrıcalık tanımayan 18 yaşına kadar eşit, bilimsel, çağdaş, laik bir eğitimin her KKTC yurttaşına verileceği yazılıdır. Milli Eğitim Yasasında eğitimin amacının Atatürk ilkelerine bağlı, bilimsel, çağdaş, laik olduğu madde, madde belirtilmiştir. Anayasamıza, yasalarımıza da aykırı olarak 18 yaşın altında olan çocuklarımıza talep de olsa her türlü eğitim verilebilir mi? Talep öne sürülecekse; zorunlu Sünni mezhebi propagandası yapan din dersinin kaldırılması talebi olan çocuk ve ailelerin talebi de yerine getirilecek mi?
Sayın Eğitim Bakanı yeniden seçilmek için ruhunu da teslim edecek duruma gelmiştir. AK partiyi çok seviyorsa bile, toplumuna zarar vereceği açık olan fakat kendisinin politik kazanç elde edeceğini düşündüğü söylemlerden vazgeçmelidir. Her konuda yetişmiş binlerce işsizi olan bir ülkede neden TC’den görevli 150’den fazla, çift maaşlı öğretmen çalıştığını açıklamalıdır. Ülkemizde dayatmayla özel üniversitelerde İlahiyat fakülteleri açılmıştır. Liseden sonra 18 yaşını bitirmiş, isteyen gençler imam eğitimi alabilmektedir. Bu konuda istihdam eksikliği varsa giderilebilecek şartlar imam hatip lise ve ortaokuluna ihtiyaç duyulmadan da giderilebilir. Bu durumda neden 18 yaşın altında reşit olmaya çocuklara, -aileleri istese bile- bilim dışı olan bin sene önceki fıkıh, kelam, tefsir, siyer, hadis gibi dersler okutulmalıdır. Bayram değil seyran değil ders yılı ortasında bu iş nerden çıkmıştır? Sn M.E. Gençlik ve Spor Bakanı bu işin aslını bu kez olsun adı gibi dürüstçe açıklamalıdır.
Kıbrıs Türk toplumunu asimilasyon politikaları kurbanı yapmak isteyenler iyi bilmelidir ki, bu toplum kendi çağdaş yapısı içinde dinini de, dilini de, kültürünü de canı pahasına olsa da korumayı başarmıştır. Bu topraklarda yaşayanlar ya kul, köle, açlık, sefalet içerisinde ümmet olmayı tercih etmek zorunda bırakılmak istenmekte, ya da göç etmeye zorlanmaktadır. Sesiz kalmak suç ortaklığı olacaktır. KTOEÖS sessiz kalmayacaktır. Kıbrıs’ta ekonomik, sosyal, kültürel, dini bir proje yürütülmektedir.
Bu proje durdurulana kadar mücadelemiz sürecektir.”