KTÖS, hükümetin ajandasını sorguladı
KTÖS, Başbakan Yardımcılığı ve Maliye Bakanlığı önünde “hükümetin ajandasını sorgulama” eylemi yaptı.
KıbrısTürk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Başbakan Yardımcılığı ve Maliye Bakanlığı önünde “hükümetin ajandasını sorgulama” eylemi yaptı.
KTÖS’ün, “Hükümetin ajandasında vatandaşın iyiliği yönünde hiçbir şey yazmadığını deşifre etme” iddiasıyla gerçekleştirdiği eylemde, hükümetin icraatlarını eleştiren pankartlar taşındı, basın bildirisi okundu.
Eylem, basın bildirisinin KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil tarafından okunmasının ardından sona erdi.
KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil, “hükümetin yaptığı zamlarla insanların fakirleşmesine, hibelerle kaynakların tüketilmesine, adam kayırmacılık ve partizanlıkla adalet duygusunun zedelenmesine, gerici faaliyetleri destekleyerek laik eğitim sisteminin tehlikeye düşmesine neden olmakta olduğunu” kaydetti.
Bakanların görevlerini kötüye kullandığını savunan Elcil, konu hakkında şunları söyledi:
“UBP-DP Hükümeti halkın sağlığına zararlı bir hükümet haline dönüşmüştür. Hükümete geldikleri günden bu güne devlet kaynaklarını kendi menfaatları için sömürmekte, vatandaşa zam üstüne zam armağan etmektedirler. Bakanların, üçlü kararname ile atananların ve ailelerinin, yakın arkadaşlarının mal varlıkları ve bankalardaki hesapları incelenmelidir. Bu kadar kısa sürede, masallardaki gibi bir hayat yaşamalarının tek bir nedeni olabilir. Bu da görevini kötüye kullanmakla açıklanabilir. UBP-DP Hükümeti’nin ajandasında vatandaşın iyiliği için hiçbir şey yazmamaktadır. Bu ajandayı deşifre etmek sendikamızın görevleri arasındadır.”
Elcil, “Hükümetin ajandasını” da özetle şöyle sıraladı:
“Sendikaları kapatma; dini şeriat eğitimini getirme; tasarruf adı altında 17 kara Mercedes alma; elektriğe yüzde 30, akaryakıta yüzde 40, kimlik kartı, ölüm belgesi, pasaport ve her türlü resmi evraka yüzde 150, her türlü ilaca yüzde 50 zam; ihalesiz işler; bacanakların ailesinin Kıbrıs Kredi Bankası’ndan hortumlanan 54 milyon Sterlin’in hesabını sormama; 3 yıl önce çek yasağında olan Serdar Denktaş ve ekibinin üç yıl sonra elde ettiği servetinin hesabını sormama; Nerden Buldun Yasası’nı işletmeme; mal varlıklarını açıklamama; çözümsüzlük ve barış düşmanlığı; 143 müşavire sahip çıkma ve yenilerini yaratma; göreve gitmeyen memur, öğretmen ve yandaşları koruma; arazi dağıtma; alçak orman arazisi ve kıyıları yağma ederek peşkeş çekme; rüşvet, adam kayırma ve partizanlık; usulsüz krediler dağıtma; Kalkınma Bankası’nı partisel amaçlar için kullanma; sendikasızlaştırma; emek sömürüsü; vatandaşlık; ‘T’ izni ve kuyu izni dağıtma; dış geziler; TC’ye yağcılık ve yalakalık; bozuk yollar; doktorsuz, hemşiresiz hastaneler; öğretmensiz, hademesiz, rehbersiz okullar; eriyen maaşlar; besleme tetikçi gazeteciler; kamusal eğitimin çökertilmesi…”