Hükümet tarafından her fırsatta kamu çalışanlarının maaş ve ücretleri üzerinden ‘suni bir gündem’ yaratıldığını ifade eden KTÖS Eğitim Sekreteri Süleyman Gelener, Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun bazı açıklamalarına atıfta bulundu.

Gelener, yaptığı yazılı açıklamada Çavuşoğlu’na, hayata geçirmesi için 10 maddelik öneri sundu.

KTÖS açıklamasının tam metni şöyle:

“Kıbrıs TV’de katıldığı bir programda konuşan Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, sendikaları hedef almış ve kamu çalışanlarından yapılan kesintilere karşı tepki koyan sendikalara “bu ülkenin gerçeklerini bilmeyen kaldı mı?” diye sormuştur.

Sorunun cevabı açıktır ki bu ülkenin gerçeklerini hükümet tam olarak bilmemektedir. Her fırsatta kamu çalışanlarının maaş ve ücretleri üzerinden suni bir gündem yaratma gibi bir yöntemi tercih etmektedirler. En basit hesaplamayla bile kamu çalışanlarından yapılmak istenen kesintilerin devletin aylık giderlerine anlamlı bir ekonomik katkısı olmayacağı ortadadır ve bunun siyasi bir tercih olduğu açıktır. Bu ülkenin bazı gerçeklerinden bahsedecek olursak;

1. Geçtiğimiz 6 ayda devletin aylık 1 milyar TL civarı bir gideri vardır.  

2. Kadrolu kamu çalışanı sayısı yaklaşık 12 bindir ve toplamda aylık olarak bu çalışanlara ödenen miktar 250 milyon TL civarıdır. Bu da kadrolu kamu çalışanlarının giderlerinin bütçenin sadece %25’i olduğunu bize göstermektedir.

3. Devlet, kadrolu kamu çalışanı başına ortalama aylık 20 bin TL gibi bir personel gideri ödemektedir. Aynı devlet, 70 tane siyasiye aylık 2.5 milyon TL civarı bir miktar ödemektedir. Her bir siyasi başına ortalama aylık 40 bin TL’ye yakın bir ödeme yapılmaktadır. Dış temsilciliklerde çalışan 77 kişiye ise aylık 6 milyon TL civarı bir ücret ödenmektedir. Her bir dış temsilcilik çalışanına ise ayda ortalama 75 bin TL ödeme yapılmaktadır.

4. Gelir-gider tablosuna bakıldığında 2022 yılının ilk 6 ayının 4’ünde gelirlerin giderlerden daha fazla olduğunu gözlemlemekteyiz.

Aynı programda Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu sendikalarla ülkedeki vergi kaçırma konusunda hemfikir olduğunu ve bu gibi krizlerin kendi ayakları üzerinde duran bir halk yaratmak için bir fırsat olduğunu belirtmiştir. Eğer samimiyse, parçası olduğu bakanlar kurulu ülke gerçekleri çerçevesinde aşağıdaki önerilerimizi hayata geçirmelidir;

1. Programda kendi ifadesiyle “50-60 saat çalışan asgari ücretlilerin” çalışma koşullarını ihlal edenler hakkında derhal yasal soruşturma başlatılmalıdır.

2. Asgari ücret en düşük kamu maaşına sabitlenmelidir.

3. “Astronomik” emekli maaşları oluşmaması için yasalarla bir azami ücret düzenlenmelidir.

4. Siyasi partilere yapılan devlet yardımı kaldırılmalıdır.

5. Yine kendi ifadesiyle “vergi kaçıranların” derhal peşine düşülmeli, kayıt dışılıkla mücadele edilerek vergi toplanmalı ve süper zenginlerden servet vergisi alınmalıdır.

6. Gelir Vergisi matrah dilimleri ekonomik akla uygun bir şekilde yeniden düzenlenmelidir.

7. Mülkiyet üzerinden alınan vergiler artırılmalıdır.

8. Mevcut geçiş kapılarında iyileştirme yapılmalı ve daha fazla geçiş kapısı açılarak iki toplumun ekonomik ve sosyal ilişkileri arttırılmalıdır.

9. Yeşil Hat Tüzüğü üzerinden ülkeye döviz getirebilecek üretim yapılması teşvik edilmeli ve kamu gelirleri artırılmalıdır.

10. Hâlihazırda ekonomisi büyük ölçüde dövize endeksli ülkede stabil bir para birimine geçiş konusunda çalışma başlatılmalıdır.”