Kıbrıs Türk Ticaret Odası’ndan yapılan yazılı açıklamada, bir süredir kamu ihalelerinde yaşanan “garipliklerin” bir benzerinin de Mağusa ve Girne limanlarındaki yükleme boşaltma işlerinin Liman İşçileri Şirketi’nden alınarak özelleştirilmesi ile ilgili süreçte de yaşanmaya başladığı ifade edildi.

Açıklamada, yükleme – boşaltma işi yapmakta olan şirketleri ihaleye girmekten alıkoyacak kadar yüksek teminat talep edildiği vurgulanarak, ihalenin ‘adrese teslim’ olarak tasarlandığı düşüncesinin bulunduğu vurgulandı.

İhaleye bu şekilde çıkılması ve sonuçlandırılması halinde, yükleme – boşaltma ücretlerinin orantısız olarak artacağı ifade edilen açıklamada, KTTO’nun bu duruma karşı mücadelesini sürdüreceği ifade edildi.

“Mevcut şirketleri ihaleye girmekten alıkoyacak kadar yüksek teminat talep ediliyor”

KTTO’dan yapılan yazılı açıklamada, hale hazırda yükleme-boşaltma işi yapmakta olan şirketleri ihaleye girmekten alıkoyacak kadar yüksek teminat talep edildiği ifade edilerek,  bu taleplerin akla ve ticari ahlaka aykırı olduğu; diğer şartname hükümlerindeki belirsizlikler ve liman ücretleri tarifesinin belirlenmesi yönteminin değiştirilmek istenmesinin ise büyük bir skandal niteliği taşıdığı belirtildi.

“Muhtemel ciro 6-7 milyon dolar, teminat 8 milyon dolar”

Herhangi bir ihalede, taahhüt edilen mal veya hizmetin sağlanmasına ciddiyet katmak ve ihale sonucuna göre temin edilmesi taahhüt edilen mal veya hizmetin temin edilmesini güvenceye bağlamak amacını güden kati teminat oranının, ihalenin toplam bedeli ile uyumlu olmasının esas olduğu anımsatılan açıklama şöyle devam etti:

“KKTC mevzuatı, bu oranı ‘en az %5’ olarak belirlemiş olmasına karşın, hiçbir ihalede muhtemel cironun bütünü kadar teminat talep edildiği görülmüş değildir. Muhtemel cironun 6-7 milyon dolar olmasının hesaplandığı iki yıllık liman hizmetleri ihalesinde 8 milyon dolarlık teminat istenmesi, ihaleye girebilecek şirketleri caydırmaktadır.”

“İhalenin ‘adrese teslim’ olarak tasarlandığı düşünülüyor”

 Şartname ile satın alınması zorunlu hale getirilen Liman İşçileri Şirketi’ne ait ekipmanın envanteri ve değerinin belirsiz olduğu ifade edilen açıklamada, “Bu durumda ihale, belirsiz mallar ve hizmetler için yapılan bir ihale haline gelmiş, üstelik ihaleye katılmak için talep edilen taahhütler de ihaleye katılımı engelleyecek seviyede tutulmuştur. Bu hususlar, ihalenin ‘adrese teslim’ bir ihale olarak tasarladığını düşündürmektedir” iddiası ortaya atıldı.

“İhale sonrasında yükleme – boşaltma ücretleri orantısız olarak artacak”

Açıklamada, liman hizmetleri ücret tarifesinin belirlenmesinde yapılacağı öngörülen değişikliğin de endişeleri arttırdığı ve ihale sonrasında yükleme-boşaltma ücretlerinin orantısız olarak artırılacağı mesajını verdiği ifade edilerek şöyle devam etti:   

“Limanlardaki yükleme-boşaltma ücretleri tarifesi, aralarında Kıbrıs Türk Ticaret Odası’nın da bulunduğu, Kıbrıs Türk Liman İşçileri Şirketi Yasası tahtında kurulan Ücret Tarifeleri Tespit Komisyonu tarafından yapılmaktadır. İhale şartnamesinde bu yasanın yürürlükten kalkması halinde tarifenin ilgili bakan tarafından hazırlanacağı sözü verilmektedir. Oysa bir yasanın yürürlükten kalkıp kalmamasına veya kalkması halinde yerine ne geleceğine bakan veya bakanlar kurulu değil, yasama organı karar vermektedir. Bu haliyle şartnamede imzası olanlar kendilerini KKTC Meclisi adına yükümlülük altına sokmuş olmaktadırlar. Bu haliyle ihale şartnamesi, yürürlükteki yasal mevzuatı dikkate almadığı gibi Anayasal düzenimize aykırı hükümler de içerir durumdadır.”

“Mücadelemiz devam edecek”

Açıklamada, KTTO’nun; ihalelerin şeffaf, adil ve mümkün olan en geniş katılımla gerçekleştirilmesi için gerekli koşulların sağlanmasından yana olduğu belirtilerek, “Bu doğrultudaki mücadelemiz devam ederken limanlardaki yükleme-boşaltma ihalesini de aynı prensiplere dayanarak izlemeye devam edeceğiz” denildi.