“Yaşamımızı yitirdiğimizde, bizim organlarımız başka birisinin hayatını kurtarabilir, birinin üzüntüsü diğerinin sevinci olabilir”

Dila ŞİMŞEK

Çırak olarak başladığı kuaförlük mesleğinde, kendi işletmesini kuran Uğur Kürüm, mesleğini yaparken topluma yararlı olmayı da hedefliyor.

Kürüm, kişilerin de iznini alarak kestiği, işlem görebilecek saçları kanser hastalarına bağışta bulunuyor, mesleğinde kazandığı gelirle, sokak hayvanlarına da sahip çıkıyor.

Yaşamını yitirdikten sonra organlarının bağışlanacağını dile getiren Kürüm, organ bağışına ve bunun hayat kurtaracağına da dikkat çekiyor.

“Kendi işletmesini kurmak, herkesin hayalidir”

28 yaşındaki genç kuaför Kürüm, Antep’ten ülkeye 11 sene önce gelmiş. “Küçük bir merakla başladığım ve çırak olarak başladığım meslekte zamanla kendimi geliştirdim ve güzel bir çevre edindim. Kendi işletmesini kurmak, herkesin hayalidir. Ancak tamamen beklemediğim bir anda karar verip, iki ay çalışarak Gönyeli girişindeki bu Uğur Kürüm Kuaför Salonunu açtık. Hala çalışmalarımız sürüyor” diyor.

Kürüm, gerek ailesinin, gerek ise eş dostun da desteği ile böyle bir girişimde bulunduğunu söylüyor. “Bütün dallara ilgiliyim, elimden gelen her işi yaparım. İnsanların gözündeki mutluluğu görmek, onlarla güzel ilişkilerimizin olması beni memnun ediyor” diye konuşuyor.

“Duyarlı insanlar sayesinde çok sayıda kanser hastasına ulaştık”

Kürüm, her gün çok fazla saç kesildiğini ve bunun başka hayatlara dokunabileceğini belirtiyor. “Kesilen saçların hepsi çöpe gidiyor, bu konuda ne yapabilirim diye düşünürken bir kampanya başlatmaya karar verdim ve duyarlı insanlar sayesinde çok sayıda kanser hastasına ulaştık. Sırf bağışta bulunmak için saçını kestirmeye gelen kişiler bile oldu, bunu hala sürdürüyoruz ve devam da edeceğiz” diye anlatıyor.

Geçen sene kışta sokak hayvanları için bir etkinlik düzenlediklerini ifade eden Kürüm, müşterilerin de desteği ile mama yardımında bulunduklarını kaydediyor. Çevresindeki arkadaşları ve sevdikleri ile, küçük bir orman yaratmak istediklerini söyleyen Kürüm, “Bununla ilgili verimli ve uygun bir arazi olmadığı söylenildi. Biz de, 550 fidanı, gelen müşterilerimize dağıtarak, gerek evlerine gerek ise uygun gördükleri bir yere ekmelerini söyledik. Bunun geri dönüşü çok güzel oldu, insanlar büyüyen ağaçlarının fotoğrafını bize geri yolladılar” şeklinde konuşuyor.

“Vatandaş olmadığım için bağışta bulunamadım, ancak bir hayat, kimliğe bağlı olmamalı”

Kürüm, dünyaya ve insanlığa faydalı bir yaşamı savunduğunu belirterek, yaşanabilir bir dünya bırakılması gerektiğini dile getiriyor. Sözlerine şöyle devam ediyor: “Organ bağışının yaygınlaşması gerektiğini, herkesin bağışta bulunması gerektiğini düşünüyorum. Yaşamımızı yitirdiğimizde, bizim organlarımız başka birisinin hayatını kurtarabilir, birinin üzüntüsü diğerinin sevinci olabilir. Bunun için ailemi de teşvik ettim. Birkaç sene önce yaşadığım beni üzen bir şey olmuştu, küçük bir çocuğa ilik bağışı gerekiyordu ve ben bağışta bulunmak istediğimde, vatandaş olmadığım için gerekli işlemleri yapamayacaklarını söylemişlerdi. Ancak bir hayat, kimliğe bağlı olmamalı. Sağlık konusunda, yasal düzeltmelere gidilmeli…”