Ertuğrul SENOVA

“Sürekli, güvenli ve düzenli bir hava trafik hizmeti verebileceğimizin bir garantisi kalmadı. Her an radarlarımız susabilir, telsizlerimiz kesilip havadaki uçaklarla iletişimimiz kopabilir. Ercan Hava Trafik Kontrol Merkezinde yaşanacak en ufak olumsuzluk durumunda kontrolörler iş bırakacaktır.”

Bu sözler, sadece Ercan Havalimanı’nı kullanan uçaklar için değil; ada üzerinden geçen tüm uçakların havadaki trafiğini güvenli hale getirmek adına görevlendirilen Ercan Hava Trafik Kontrol Merkezi çalışanlarına ait.

Hava trafik kontrolörlerinin örgütlü bulunduğu Hava Trafik Kontrolörleri Sendikası (HTKS) Başkanı Cem Kapısız, onlarca uçak ve yüzlerce yolcunun güvende uçuşunu sağlamakla mükellef olan merkezdeki elektronik cihazların arızalandığını, gerekli bakım ve onarım yerine “yamalarla” günün kurtarıldığını söyledi.

YENİDÜZEN’in ulaştığı “KKTC Devleti” ve T&T arasında imzalanan protokole göre, havalimanındaki tüm cihazların bakım ve onarımı şirkete ait. Ancak T&T, sözleşmede böyle bir madde olmasına karşın, bakım ve onarımın devlet tarafından yapılması gerektiğini savunuyor.

Öte yandan Başsavcılık, sözleşme gereği devletin bakım – onarım maliyetini karşılamasına izin vermiyor.

Bu kapsamda, şirketin talebiyle Türkiye’den atanmış Hakemler Kurulu oluşturuldu. “İhtilaflı” hale getirilen konuyla ilgili adım atılması için, kurulun bir karar üretmesi bekleniyor. Ancak bu karar bir türlü alınamıyor…

Sözleşmede “şirket sorumluluğunda” olmasına karşın bakım – onarım gerçekleşmiyor, onlarca uçak ve yüzlerce yolcunun can güvenliği tehlikeye atılıyor…

Kasım ve Aralık ayında olmak üzere iki kez elektrik enerjisinin kesilmesi ve UPS sisteminin “arızalı” olması nedeniyle devreye girmemesi sonucu Ercan Havalimanı uçaklara hizmet verememiş, toplamda 11 uçak olumsuzluktan etkilenmişti.

HTKS Başkanı Cem Kapısız:

“Teknisyen var, teknik harcama yok. Jeneratör var,

UPS yok. Ortada bir sözleşme var, uyan yok”

Gelinen noktaya ilişkin YENİDÜZEN’e konuşan Hava Trafik Kontrolörleri Sendikası Başkanı Cem Kapısız, “Teknisyen var, teknik harcama yok. Jeneratör var, UPS yok. Ortada bir sözleşme var, uyan yok… Ercan, gecekondu gibi bir yere dönüştü” ifadelerini kullandı.

Yaşanan arızalardan bıktıklarını, bu nedenle Kasım ve Aralık 2023’teki gibi bir sorun yaşanması halinde çalışmaya devam etmeyeceklerini, iş bırakacaklarını söyleyen Kapısız, şöyle devam etti: 

“Ortada bir sözleşme var ve sözleşmeye göre giderilmesi gereken eksiklikleri T&T şirketinin karşılaması gerekiyor. Sözleşmedeki ilgili madde gereğince Savcılık, eksikliklerin giderilmesi noktasında devlete harcama izni vermiyor. Ama şirket, sözleşmede yazmasına karşın zararı karşılamak benim harcamam değil diyor.”

“Buna değen bir şey olsa sorun değil, pataniyelerle çalışırız.

Ama biz fedakarlık yaptıkça şirket, parayı cebe indiriyor”

“Sorunlar; jeneratör ve UPS’lerden, kontrolörlerin iş yaptığı merkezdeki ısıtma – soğutmaya kadar dayandı” diyen Kapısız, “Çalıştığımız odaları ısıtacak boiler bozuldu, kimin karşılayacağı belli olmadığından insanlar pataniyelere sarılarak çalışıyor. Buna değen bir şey olsa sorun değil, pataniyelerle çalışırız. Ama biz fedakarlık yaptıkça şirket, parayı cebe indiriyor” şeklinde konuştu.

“Havacılık sizin itilaflı konularınızı bekleyemez”

“Sivil Havacılık Dairesi ile görüştük, arızaların giderilmesi için ödeme yapın dedik, konu ihtilaflı dedi, herhangi bir ödeme yapılmadı. Ama havacılık sizin itilaflı konularınızı bekleyemez” vurgusu yapan Kapısız, şöyle devam etti:

“Sistemlerde yazılım sorunları baş gösterdi, güncellenmeleri gerek. Bizi besleyen enerjide sorun var. Sürekli elektrik enerji kesiliyor. Elektrik konularının, hava trafiğini etkilememesi gerekiyor. Bu sistemlerin aktif kalması için çalışması gereken UPS sistemleri var. Bu sistemler de öldü, yenilenmeleri gerek. Biri bozuluyor, diğerine yükleme yapıyorlar. İletişim için gereken santraller hala daha bozuk durumda. Sürekli yama yaparak süreci geçiştirmeye çalışıyorlar.”

“KKTC gri alanda, uluslararası denetim yok. Yaşananların cezasını halk vermeli”

“Bu yaşananlar gülünçtür” yorumunu yapan Kapısız, "Havacılık bu şekilde yapılmaz. Dünyanın başka yerinde olsanız, böyle bir meydanı kaparlar. Sorunları çözün, ona göre açalım derler. Ama KKTC gri alan. Denetim mekanizması yok. Ancak denetimin olmaması, havacılık, yolcular ve şirketler üzerindeki etkisini değiştirmiyor. Yasaya göre denetim mekanizmamız Sivil Havacılık Dairesi. Ama hiçbir ceza yok. Bu nedenle yaşananların cezasını halk vermeli” ifadelerini kullandı.

“En ufak olumsuzlukta iş bırakacağız”

Öte yandan sendika olarak bir basın bildirisi de yayınlayan HTKS yönetimi, “En ufak olumsuzlukta iş bırakacağız” uyarısında bulundu.

Sendikadan yapılan açıklamada, “Sürekli, güvenli ve düzenli bir hava trafik hizmeti verebileceğimizin bir garantisi yoktur. Her an radarlarımız susabilir, telsizlerimiz kesilip havadaki uçaklarla iletişimimiz kopabilir durumdadır. Çalışma ortamının ısıtmaları bile çalışmamaktadır. Mevcut şartlarda tahammül edecek veya fedakarlık gösterecek hiçbir durum kalmamıştır” denildi.

Açıklamada, “Devletin acizliği sonucunda yaşanacak tüm tehlikelerin, gecikmelerin veya tamamlanamayan uçuşların tek sorumlusunun Ulaştırma Bakanlığı olduğunu buradan bildirmek isteriz” vurgusu yapıldı.