Batmış, tükenmiş, dibe vurmuş bir Lefkoşa Türk Belediyesi vardı 100 gün önce… Çalışanlarının aylarca maaşsız kaldığı, aç kaldığı, eylemler yaptığı sokaklara döküldüğü, coplandığı…
Bir belediye vardı 100 gün önce, değersiz, niteliksiz, işlevsiz…
Ve bugün bir belediye var küllerinden yeniden doğan, Lefkoşalıya umut vadeden…
7 Nisan’da yapılan Lefkoşa Belediye Başkanlığı seçiminden sonra 10 Nisan’da göreve gelen Lefkoşa Belediyesi Başkanı Kadri Fellahoğlu, göreve gelişinin hem 100’ncü gününü hem de belediyede 100 gündeki başarılarını anlattı.
Bu başarı tabi ki en başta Fellahoğlu’nun ancak, o bunu bir ekip ile yaptığını sık sık vurguladı.
Golden Tulip Otel’de 100 günün sonunda basının karşısına çıktı Fellahoğlu, “şeffaflık” içinde yaptığı tüm çalışmaları, icraatları tek tek anlattı.
3 saate yakın bir süre kimi zaman Fellahoğlu anlattı basın dinledi, kimi zaman basın nasıl bir Lefkoşa istediklerini Fellahoğlu’na aktardı, soru sordu.
Biz bu görüntüyü hep Gazi Mağusa Belediyesi Başkanı Oktay Kayalp’ta gördük. Her yıl düzenlediği basın toplantıları ile hem halkına bilgi hesap verir, hem de önündeki bir yılın projelerini çalışmalarını ortaya koyar.
Yıllardır ‘hesap verebilirlikten’ uzak olan Lefkoşa Belediyesi’nde de şimdi bu görüntünün oluştuğunu görmek, mutluluk ve umut verici.
Tabi dün Fellahoğlu’nun basın toplantısına gölge düşürülmek istendi. Fellahoğlu’nun da dediği gibi bir ‘siyasi şov’ sergilendi.
DP’li ve TDP’li meclis üyeleri, basın toplantısını seçim öncesi yapmasını  protesto etti.
Yersiz bir protesto yapıldı ama basın toplantısını bu protesto gölgede bırakmadı.
Fellahoğlu, belediyeyi devraldığı zaman mali durumu özetlemek adına örnekler verdi. Çim biçme makinesine konulan misinanın alınması için bile paranın olmadığını, çalışanın kendi cebinden misinayı alarak, temizlik çalışması yaptığını anlattı.
En küçük bir ihtiyacın bile yardımlarla karşılandığını dile getirdi, işadamlarının, sivil toplum örgütlerinin, CTP’li belediyelerin, Güzelyurt Belediyesi’nin yardımlarını vurguladı.
En önemlisi Lefkoşa Belediyesi’ne artan güvenle birlikte Lefkoşalının nasıl belediyesine sahip çıktığını duygu dolu ifadelerle anlattı.
“Siyasi şova zamanımız yok” dedi, “En doğal hakkım olan seçim çalışmalarına katılmıyorum. Seçim şuan umurumda değil. Önemli olan Lefkoşa Belediyesi’dir” sözcüklerini peşi sıra sıraladı.
Hata yapan, yasalara uymayanlara göz yummayacağını belirtti, Lefkoşa’nın hak ettiği düzene gireceğini önemle vurguladı.
Şube Amirlerine, müdürlerine, çalışanlarına teşekkür etti, yapılanları ‘kendi başarısı olarak lanse etmedi’ takdir topladı.
Bugün Lefkoşa Belediyesi’nde konu artık ‘maaşlar’ değil, ‘batmışlık, tükenmişlik’ değil, konu, hangi projelerin hayata geçirileceği, kaybedilen zamanda nelerin yapılmadığı en kısa sürede nelerin yapılabileceğidir.
Fellahoğlu, dün hem basının hem de vatandaşının karşısına çıktı, hesap verdi, şeffaflıkla…
Zamanlamasının seçimler öncesine gelmesine yönelik yapılan eleştiriler yersiz ve art niyetlidir.
Ortada büyük bir başarı vardır ve bu ancak takdir edilmelidir.

***

İzcan “TDP’yle gerçekleşemeyen ittifakı” anlattı

Birleşik Kıbrıs Partisi Başkanı İzzet İzcan, BRT’deki ‘Seçim Zirvesi’ programında, TDP’yle yapılan ittifak görüşmelerini anlattı, gündem oldu.
İzcan da Çakıcı gibi “baraj sorununu aştık” dedi, özellikle Lefkoşa’daki oylarını çok artırdıklarını anlattı.
Programın en fazla konuşulan bölümü, kuşkusuz, “ittifak” süreciydi…
“Anlaştık, el sıkıştık, üstelik Lefkoşa’da bizi 5’inci sıradan başlatacak, üç adayımıza yer vereceklerdi… Diğer şehirlerde de sadece birer aday. Sonra Çakıcı geldi, bu uzlaşmayı reddetti, hatta kendi genel sekreterine de kızdı. Öyle bir davrandı ki, sanki ittifak yapmıyoruz, sığıntı olarak TDP’ye yamalanıyoruz. Bizi küçük düşürdü… Böyle bir ittifak mantığı olamaz… Siz, en başa kendinizi yazacak, ardından kendi isimlerinizi sıralayacak, ittifak yapacağınız partiye de gel bana yama ol diyeceksiniz. Büyük bir fırsatı tepti. Şimdi bunun bedelini hem ödeyecek, hem de halka ödettirecek…”
Evet, İzcan’ın bu sözleri çok tartışılacak gibi…

***

TDP çöküşte!..

TDP’nin baraj sorunu olduğu değerlendirmeleri, sıklıkla dile getiriliyor. TDP’nin TDP’lileri küstürmesi bunun en başlıca sebebi olduğunu daha önce de belirtmiştik. Özellikle partide güçlü isimler olan Barış Mamalı, Suphi Hüdaoğlu ve Tahsin Mertekçi’nin TDP’den kopuşu…
Buna bir de TDP’nin aday seçimindeki başarısızlığı eklenince, ortaya TDP’nin baraj sorunu yaşayacağı değerlendirmeleri ortaya çıktı.
Geçtiğimiz gece Mağusa’da TDP’nin Mitingi de büyük bir hüsranla sonuçlandı. Saat 21’de başlayacağı duyurulan mitingin saat 22’de başlaması, alanın boş kalması da bu değerlendirmeleri güçlendirdi.
TDP’nin diğer mitinglerinin nasıl olacağı bilinmez, ancak sandıkta TDP’nin beklediği başarıyı elde edemeyeceği yoğun bir kanı…
Barış Mamalı’nın da bağımsız milletvekili adayı olması, TDP’nin bir kısım tepki oylarının Mamalı’ya kayacak olması da TDP’de sıkıntıya neden olacak.
Bu oy oranı ne olur, seçim sonucunda belli olacak ancak, TDP hiç de TDP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı’nın söylediği gibi rahat değil, sancılı…

***

DP, UBP’yi geçti

CTP Girne’de açık ara öndeyken, ikincilik için DP ve UBP kıyasıya yarışıyor.
DP-UG, Girne’de UBP’ye üstünlük sağladı. Geçtiğimiz hafta yaptığımız bölge ziyaretlerinde vatandaşlar bunu bize dillendirmişti, siyasi kulisler de bunun böyle olduğunu söylüyor.
UBP’ye Girne’den çok tepki olduğu konuşuluyor. UBP Genel Sekreteri Necdet Numan’ın sandıkta kalma ihtimali olduğu söyleniyor. UBP’nin Girne’den en fazla 2 vekil çıkaracağı  belirtiliyor.
DP’nin Girne’de UBP’den fazla oy alacağı, daha fazla vekilini Meclis’e yollayacağına yönelik gözlemler de var.
Özellikle, Ahmet Kaşif’in UBP Kurultayı döneminde Girne’den aldığı destek dillendiriliyor ve Kaşif’in etkisi ile DP’nin Girne’de UBP’nin önüne geçeceği de dillendirenler arasında…