1. YAZARLAR

  2. Serhat İncirli

  3. Külliye’nin uğursuzluğu!
Serhat İncirli

Serhat İncirli

Külliye’nin uğursuzluğu!

A+A-

Ülkede doğru dürüst hastane yok!
Ülkede okulların tavanları çocukların kafasına dökülüyor!

-*-*-

Ülkede doğru dürüst liman yok, yol yok, su kalmadı, elektrik sorunu çok büyük!
Ülkede nüfusu bilmiyorsunuz!

-*-*-

Ülkede TL kullanımı kaynaklı iflasın dibi yaşanıyor!
Asgari ücret belirlenmeden, zamlar yayılıyor!

-*-*-

Et meselesini yüzümüze gözümüze bulaştırdık!
Hayvancılığı, tarımı bitirdik!

-*-*-

Turizmi, kumarhane ve kerhane işine döndürdük!
Eğitimde faşist partilerin vekillerinin okulunun sahte diplomaları nedeniyle “üniversite adası” iddiasını kafamıza giydik!

-*-*-

Yani ayranımız yok içmeye ama atla gidiyoruz .ıçmaya misali; bir külliyemiz eksikti!

-*-*-

Külliye de fiyasko!
Neden mi?
Çünkü bu külliye sınırları içerisinde 9 dönüm iki evlek, tapulu Türk arazisi çıktı!

-*-*-

Külliyeyi kaçak yaptığımız ve yasal gerekleri yerine getirmediğimiz için; şimdi o dokuz dönüm iki evlek arazi meselesini ya çözeceksiniz, ya da çözeceksiniz!

-*-*-

Ya da “biz işgalciyiz, dilediğimizi yaparız” iddiasını kabul edeceksiniz!

-*-*-

Haaaa işgalci dedim de aklıma geldi!
Külliye’nin üzerine dikildiği arazi, 1957’de silah zoruyla evinden – dükkanından kovduğunuz Lefkeli Agop dayının ailesine ait!

-*-*-

Nasıl ama!
Bilgiye bak!
Yani Külliye arazisi, uluslararası hukuk çerçevesinde, Taşınmaz Mal Komisyonu kapsamıyla birlikte yerel hukuk içerisinde ve Türkiye’yi de bağlayacak biçimde; her an kaydırılabilir içine!

-*-*-

Cümleyi anlamadınızsa açıklayayım!

-*-*-

Külliye arazisi işgal!
Ya da istila!
Bilemediniz; daha hafifinden açıklayacak olursam, Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı bir Ermeni kardeşimize ait…

-*-*-

Agop dayı ile Londra’da tanışmıştım…
Dünya’nın en güzel insanıydı…
Bahsettiğim arazi bir akrabasının… 


-*-*-

Bizimkiler veya her kimseler; dokuz dönüm iki evleklik Türk arazisi meselesini henüz çözemedi; yakında arazinin neredeyse tamamının Taşınmaz Mal Komisyonu karşısına çıkması kuvvetle muhtemel!

-*-*-

Haaa, dokuz dönüm iki evleklik Türk malı ile ilgili olarak mahkeme uzadıkça uzuyor!
KKTC Mahkemesi “anlaşın, uzlaşın, kamulaştırın, kamulaştırma parasını ödeyin yoksa….” Diyor ve davayı 10 Haziran 2024’e erteliyor…
Şimdi, 10 Haziran’a kadar uzlaşı olmazsa; yani KKTC Devleti – anavatanıyla birlikte, o dokuz dönüm iki evleğin sahibi kişi veya aileyi tatmin edemezse, Anayasa’nın devreye girmesi gerekecek!

-*-*-

Anayasa devreye girerse ne olur?
İnşaat durur!

-*-*-

Diyelim ki ödendi veya ödenmedi; fark etmez!
Akabinde, bizim Lefkeli merhum Agop dayımızın akrabaları, avukatlarıyla birlikte Taşınmaz Mal Komisyonu karşısına dikilecek!
“Anlaşalım” teklifinde bulunacaklar!

-*-*-

Ne kadar mı isteyecekler?
E günümüz koşullarında, üzerine kaçak inşaat da yapmışsınız; para istemeyip, mesela mülkün iadesini talep edemezler mi?
Edebilirler!

-*-*-

Yani, hukuki açıdan olaya bakacak olursak; kısacası “yasal anlamda”, ayıptır söylemesi, şu anda kaçak inşaat olan Külliye, Kıbrıslı bir Ermeni’ye ait!
İster misiniz, “malımı istiyorum” desin, alsın ve burayı bir Ermeni ibadet merkezine çevirsin!
Tabii ki olamaz!
Deli misiniz!
O zaman ödeyin parasını!

-*-*-

Peki bu Ermeni aile veya kişi daha önce de ortaya çıktı mı?
Çıkmış!
Uzun sayılan bir süre önce, 15 milyon euro talep etmişler!
Şimdi mi?
Ben olsam, 100 milyon eurodan aşağısını kabul etmem!

-*-*-

Haydi!
Oturun ve tüm Dünya’ya, sizin aslında kimsenin toprağını çalmadığınızı, üzerine kaçak ve sadece gösteriş amaçlı inşaat başlatmadığınızı; ya da ne bileyim “kanla aldık Taşınmaz Mal Komisyonu’nda vermeyiz”i anlatınız!

-*-*-

Çok uğursuz çıktı bu külliye!
Allah da galiba beğenmedi!
Sıkıntı çok!
Ve astarı yüzünden pahalıya geleceğe benziyor!
Türk halkının, yoksul Türkiye insanının veya daha yoksul KKTC ahalisinin parasını, sırf şatafatınız için bu şekilde harcamanızı Allah da beğenmedi!
İnşallah, yüce Allah o bölgeyi bir başka fenalıkla sınamaz!
3 kilometre uzağında oturuyorum; beni de etkilemesin da!


Avustralya’da Rumları kıskandıran çok önemli temaslar!

Sen git, Avustralya’da adı skandala karışan tek milletvekili ile görüş ve gel, bize de “Avustralya temaslarımızı Rumlar kıskandı” de…
Ersin Tatar’ın Avustralya’da görüştüğü iki siyasetçiden biri, ülke tarihinin en ciddi skandallarına adını yazdıran, Türkiye kökenli Adem Somyürek’ti…

-*-*-

Tatar’ın iki vekille sohbet dışında hiçbir resmi teması olmadı!

-*-*-

Haaa toplumla ilişki kurması, onlara selam götürmesi, onlardan selam getirmesi de çok önemli ama içinde bulunduğumuz “tasarruf yapılacağı açıklanan” ortamda, bu ziyaret, sadece basit bir gezi değil, aynı zamanda açık israftı!

-*-*-

Ne kadar harcandığını öğrenmek de sanırım hakkımızdır Sayın Maliye Bakanı!
Bu arada Sayın Maliye Bakanı, hala bir iş insanı ile yatta ne konuştuğunu bize anlatmış değil!

-*-*-

Ayrıca çok merak ediyorum; Ersin Tatar, vicdani ret konusunda ne düşünüyor?
Hazır yazı yazmaya başlamışken sormak istedim…
Bu arada aklıma bir soru daha geldi; “vicdani retçilere hain muamelesi yapan faşist tüm kesimler, askerliği parayla satın alanları hangi sınıfa koyuyor? 
“Arz ederim komutanım”…


445220732-785137367088272-2098181791188164845-n.jpg
Londra’da amatör futbol kulüpleri arasında en prestijli kupalardan biri North London Challenge Cup adlı turnuvadır… Bu turnuvayı, 2023 – 2024 sezonunda, Kıbrıslı Rum kardeşlerimizin kulübü olan Nissi FC’yi finalde  5-1 yenen Mehmetçik Galatya Futbol Kulübü kazandı… İngiltere'deki Mehmetçik Spor Kulübü'nü tebrik ederim… Emeği geçen herkese selam olsun…


 

Bu yazı toplam 3050 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar