1. HABERLER

  2. HABERLER

  3.  “Kur’an-ı Kerim öğretmek imamın görev, yetki ve sorumlulukları arasındadır”
 “Kur’an-ı Kerim öğretmek imamın görev, yetki ve sorumlulukları arasındadır”

 “Kur’an-ı Kerim öğretmek imamın görev, yetki ve sorumlulukları arasındadır”

‘Din İşleri’nden Anayasa Mahkemesi’ne yanıt: “Kur’an-ı Kerim öğretmek imamın görev, yetki ve sorumlulukları arasındadır”

A+A-

“Din İşleri, devletin dışında bir yapıymış gibi gösterilmeye çalışılıyor”

Anayasa Mahkemesi’nin son kararıyla gündeme gelen Din İşleri Başkanı Talip Atalay, “Din İşleri, devletin dışında bir yapıymış gibi gösterilmeye çalışılıyor” iddiasını ortaya koydu.

YENİDÜZEN’in Hafız (Kur’an) kurslarının iptaliyle ilgili haberine ve Anayasa Mahkemesi kararına, Din İşleri Başkanı Talip Atalay’dan yanıt geldi.

Atalay, “Sayın Esendağlı’nın ağzından ifade edilen ve sanki Din İşleri Başkanlığı devletin dışında bir yapıymış gibi algılanmaya müsait görüşün Saygıdeğer Yüksek Mahkeme’nin bakış açısı olmadığına inanıyoruz.” dedi.

KKTC Din İşleri Başkanlığı Yüksek Mahkeme’nin Hafızlık  (kuran) kurslarıyla ilgili ilk kararı hakkında açıklama yaptı.

KKTC Din İşleri Başkanı Talip Atalay tarafında yapılan açıklamada, konuyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararının bekleneceği ifade edildi.  

Atalay açıklamasında “ancak özellikle Ramazan ayında basına yansıyan haberlerin halkımızda son derece ciddi rahatsızlık oluşturduğunu gözlediğimizden açıklama yapmayı elzem bulduk” ifadelerini kullandı.

Din İşleri Başkanı Talip Atalay ,YENİDÜZEN’e görüşlerini açıklayan avukat Hasan Esendağlı’nın ifadelerinden rahatsızlık duyduğunu da belirterek, Din İşleri Başkanlığı’nın devletin dışında bir yapılanmaymış gibi gösterilmeye çalışıldığından yakındı.

 

Atalay’ın ifadeleri şu şekilde:

“Haberde, devletin denetimi ve gözetimi olmadan Din İşleri Başkanlığınca din eğitimi ve ‘Kur’an Kursu yapılamayacağına’ karar verildiği, Hizmet Sendikasının avukatı Sayın Hasan Esendağlı’nın dilinden ‘bunun bir eğitim olduğu, devlet bünyesinde, devlet denetimi ve devlet gözetimi ile yapılabileceği kararına işaret etti’ ifadeleri, Din İşleri Başkanlığının devlet kurumu olmadığı, ayrı bir yapı olduğu algısını ihsas etmektedir.  Haberde vurgulanan ve Sayın Esendağlı’nın ağzından ifade edilen ve sanki Din İşleri Başkanlığı devletin dışında bir yapıymış gibi algılanmaya müsait görüşün Saygıdeğer Yüksek Mahkeme’nin bakış açısı olmadığına inanıyoruz.”

YENİDÜZEN’in haberine işaret eden Atalay, “haberde adeta Kur’an-ı Kerim eğitim-öğretiminin askıya alındığı izlenimi oluşturulmaktadır” dedi. Atalay açıklamasında ayrıca “Öncelikle Yasamıza göre dileyen her kişiye gerektiğinde Kur’an-ı Kerim öğretmek imamın görev, yetki ve sorumlulukları arasındadır” iddiasını ortaya koydu.
 

Atalay ayrıca, iptal kararına gerekçe olarak gösterilen yasalar tahtında Kur’an eğitiminin devlet tarafından yapılması vurgusunu da yorumlayarak, “zaten dini alandan sorumlu devlet kurumu olarak Din İşleri Başkanlığının ilgili bakanlık ve diğer devlet kurum ve kuruluşlarla Kur’an öğretimi başta olmak üzere, dini eğitim ve uygulamaları yürütmesinin asıl gerekçesidir” dedi.

“Anayasamıza göre hiç kimse bir inancın kitabını ve esaslarını öğrenme ve uygulama hürriyetinden mahrum bırakılamaz” ifadeleriyle açıklamasını bitiren Atalay, Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararını bekleyeceklerini belirtti.

 

 

Bu haber toplam 2494 defa okunmuştur
İlgili Haberler