Kurban Bayramının Kurbanları…
Bugün İslam aleminin hac zamanı ve Kurban Bayramı… Özelde Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan Müslümanlara, genelde de dünyanın tüm Müslüman halklarına kutlu olsun.
Bu bayramın geleneği bir hayvanı kurban etmek… Ne garip bir rastlantıdır ki son günlerde ve bayrama da denk gelen günlerde Kuzey Kıbrıs’ta öyle veya böyle insanlar da kurban ediliyor… Örneğin, iki gün önce açlık sınırı altında asgari ücret belirleyen hükümet yaklaşık yüz bin özel sektör çalışanını ve onların bakmakla mükellef olduğu aile üyelerini kurban etmiştir.
Kıb-Tek’in elektrik üretim santrallarını çalıştırmak için son dört fuel oil akaryakıtı alımlarında yaklaşık seksen milyon TL fazladan para ödenmiş… Halkın parası birilerine rant geliri oldu ve bunu yapabilmeye zemin hazırlamak için de halk günlerce elektriksiz bırakıldı… Halkın refahı için kullanılacak seksen milyon TL birilerinin ikbali için kurban edildi… Daha da acısı, bu senaryonun en kritik kurbanı da Kıb -Tek… Özelleştirmek istiyorlar ve Kıb-Tek’i kötü yöneterek, halkı elektriksiz bırakarak, halka “Eksik olsun böyle Kıb-Tek” dedirterek, özelleştirme heveslerine çevre desteği yaratmaya çalışıyorlar…
Kıb-Tek’in iç edilen seksen milyonunun hesabını sorma sürecini CTP başlatınca telaşa kapılanlar oldu ve kendilerine kurbanlar seçip görevlerine son verdiler veya başka görevlere atadılar; kimi kurbanlıklar da yaklaşan bıçağı görünce kendi kendilerini kurban edip görevlerinden istifa ettiler… Ancak, Kıb-Tek kan revan içinde; herhalde hukuk temizleyecek etrafı…
TL de Ankara hükümetinin yanlış ekonomi politikalarının kurbanı olmuş… Ve bu durumun doğal sonucu olarak emeği ile geçinen her kes fakirleşme sürecine girdi; her gün daha fakir oluyor… TL’nin Kuzey Kıbrıs’ın kullandığı para birimi olması hasebiyle, Ankara hükümeti sadece Türkiye’de yaşayanları değil, Kuzey Kıbrıs’ta yaşayanları da kurban etmiş…
Geleceğini ülkesinde göremeyen, hak ettiğine inandığı nitelikte bir yaşamı ülkesinde yaşayamayacağını gören birçok genç Kıbrıs’ta yaşamamaya karar veriyor. Kuzey Kıbrıs kendi gençlerinden oluyor ve kendi geleceğini kurban ediyor… Gençler yurdundan kopmasın, yurdunda yaşasın demekle olmuyor işte; UBP marifetiyle oluşmuş rezil düzende yaşamak istemeyen gençleri kınamak haklı bir durum değildir… Nereye kadar dayanacaklar?! Aileler gençlerini el yerine gönderirken aslında kendi aile mutluluklarını kurban ediyor ama çaresizlik de var… Üst ellerin hükümetinden umut yok; Tatar’lı dönemde de Kıbrıs sorununun çözüleceğine dair bir umut yok; siyasi yolsuzluk, haksızlık, partizanlık çok… Anayasa tanımaz, yasa takmaz, bir usta – bir memleket tavrı ile yönetilmek… Yalanı eksik olmaz hükümet ile, bir söylediği bir söylediği ile tutmayan hükümet ile, siyasi İslamcı Ankara hükümetine tam biat ile ve onların tercihlerinin kendi seçtiklerini devre dışı bırakmasına ses çıkarmayan sağ siyaset destekçileri ile nereye kadar?!
Ülkenin içi güvenliği kalmamış, her türlüsünden cürüm sokaklara egemen olmaya başladı… Halkın huzuru ve güvenli yaşamı mafya örgütlerince kurban edilmiş… Mafya lideri mafya liderini kurban eder de ülkeyi yönetenler kendileri de kurbanlardan olmamak için siner… Her türlüsünden uyuşturucu ülkeye girer, sokaklarda alınır, satılır… Yetişkinler yanında çocuklar da uyuşturucu kurbanı… Ülkenin insan profili değişmiş; üniversite öğrencisi diye gelen on binlerce kaçak işçi, yüzlerce kumarhane ve fuhuş sektörü çalışanı… Üniversitelerin itibarı halk nazarında ve uluslararası pazarlarda kurban edilmiş…
Kara para aklama cenneti olmuş Kıbrıs’ın Kuzeyi… Ülkeye giren çıkan yolcunun sırt bagajında yüzbinlerce Euro nakit para bulunuyor, kimilerinde de uyuşturucu maddeler… Bunlar yakalananlar ama ya yakalanmayanlar?!… Yakalananlar kurban… Bunların baronları kim?! Peşine düşen yok… Düşmeyenin iki sebebi olabilir; ya ortaktır ya da kurban olmaktan korkuyor… Bir üçüncü sebep varsa söylesinler…
Yanlış tarım ve hayvancılık politikalarının kurbanı üreticiler kan ağlar… Yanlış ve eksik eğitim politikalarının kurbanı öğrenciler gelecek kaygusunda… Bir türlü bir düzene giremeyen turizm politikalarının kurbanı külliyen turizm ve eğlence sektörü… Tatar’ın külliyesinin kurbanı yerli mimar, mühendis, müteahhit ve inşaat sektörü emekçileri; TC’nin TOKİ’si yapacakmış… Yerli işletmeler Türkiye’den hormonlanarak gönderilen sermaye ile Kuzey Kıbrıs pazarında rekabette yenik ve kurban… Belediyeler hükümetin kasıtlı siyasetleri ile batağa sürükleniyor; belediyeler kurban…
Kısacası, KKTC’nin yurttaşları kurban; Kurban Bayramında onların kurban kesmesi vacip değil… Kimsenin kurban olmadığı gelecek ise mutlaka gelecek; bugünleri yaratan ve yaşatanlara inat gelecek… Yurdunu sevenlerin direnci , yurtseverlerin demokratik siyasi kavgası kurban olma sürecini mutlaka durduracak; huzurlu, adil ve müreffeh günlerin yaşandığı sürece girilecek… Yurtseverler tükenmeyecek, tüketemeyecekler… Ve hele ki son zamanlarda yaşanan siyasi rezillikler yurtseverleri daha çok, daha güçlü, daha kararlı yapmaktadır; adasında güvenli ve mutlu gelecek adına bileniyorlar…