Covid-19’la ilgili pek çok uzmanla konuştuk. Enfeksiyon ve Mikrobiyoloji uzmanlarımızla... İki ayrı üniversiteden profesörlerle...
Bir gazetenin çok sınırlı imkanları ve kabiliyetiyle bunu yaptık ve bilgilendik, öğrendik, endişelendik.
Çünkü atılması gereken onca adım varken, bu ülkenin Sağlık Bakanı “Bir bakalım, görelim” dedi.
Duyan da “Dünya Sağlık Örgütü”ne rehberlik ettiğimizi sanacak.

*  *  *

Bizim “devlet” anlamında “yokluğumuz” işte böylesi zamanlarda ortaya çıkıyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nde “kaydın” yok!
Fona bayrak yerleştirmekle de olmuyor.
Hadi “aşı” siparişi ver de görelim!
O nedenle gerçek bir “devlet”le Avrupa ailesine ve dünyaya katılmaktan söz ediyoruz.
Şimdi aşı için git de sıraya gir, eğer yer bulursan!
Ya Kıbrıs’ın Avrupa üyeliğine dair “bireysel yurttaşlık” ve “ortaklık” hakkını kullanacak, iletişim kuracaksın, milliyetçilik gururu yapmadan... Ya da Türkiye ne verirse, razı olacaksın... Belki nisanı bekleyeceksin, “Türk aşısı” için!
Tüm seçenekleri değerlendirmeliyiz mutlaka...
Öyle “bir bakalım” demeden, gecikmeden...

*  *  *

O kadar zor mu uzman insanlarımızı toplayarak salt aşı meselesine yoğunlaşacak ayrı bir eylem planı oluşturmak.
“Ben bilirim, ben yaparım” anlayışı yine öne çıkıyor sanırım. Bir de “talimat” alışkanlığı!
Aslında bakanın dilinin altına gizlenmiş “öğrenilmiş çaresizlik” şu!
Birileri diyecek ki, “Size aşı gönderiyoruz, al, uygula...”
“Acil Durum Hastanesi”nde yirmi altı kişiyle kurdele kesmek ama hastaneyi açmamak gibi bir mesele yine!

*  *  *

İşler iyi gidiyor ya, “eğri gemi doğru sefer”in kredisini kullanıyoruz.
Oysa dünya aşıyla yatıyor, aşıyla kalkıyor.
Kıbrıs Cumhuriyeti’yle görüşmeler başlatılmalı hemen...
Ortaklığımız var.
1.5 milyon aşı siparişi yapıldı ve bu aşılar, Dünya Sağlık Örgütü onaylı, bilimsel sonuçları yayınlanmış, güvenilir seçeneklerden oluşuyor.
AstraZeneca, Pfizer – BioNTech, Moderna gibi aşılardan söz ediyoruz.
Bir başka heyet de elbette Türkiye’yle temas için görevlendirilebilir; Sinovac firmasının CoronaVac aşısı da bir seçenek olabilir. Bu aşının, ki Çin aşısı olarak biliniyor, firmanın açıklamaları dışında henüz bilimsel sonuçları yayınlanmadı; Brezilya, Endonezya ve Türkiye'de Faz 3 çalışmalarına geçildi. Umarız olumlu sonuçlanır.

*  *  *

Aşı temini bir yana altyapı çalışmasına ihtiyacımız var; saklama koşullarını yaratmak, nakliyesi ya da uygulamasını planlamak için!
Kimlerin aşılanacağına dair önceliğin planlamasını kim yapacak?
Sağlık çalışanları, kronik rahatsızlığı bulunan 65 yaş üzeri insanlar, kritik görevlerde bulunan uzmanlar...
Tüm bunlar için halen oluşturulmuş birimler yok.

*  *  *

“Ben bilirim” kibiri ve “talimat gelirse uygularız” kabullenişi arasında hapsoluyoruz.
Evet, şimdilik “işler iyi gidiyor” belki ama...
Hep böyle gitmez...
Bir sağlığı var işin...
Bir de dünyaya açılmak ve memleketi yeniden dünyaya açmak boyutu...
“Kurdele” çekilmiş yurdun ortasına, yüz bin insan elinde makas bekliyor.