Kürdistan ve Laz fıkrası!
Bundan daha 2-3 yıl öncesine kadar Öcalan ‘terörist başı ‘ ya da ‘bebek katili’ idi. PKK ise tümü ile terörist bir örgüt idi.
‘Arap Baharı ‘ ile birlikte herşey değişiyor..
Ama Arap halklarının ayaklanmasını ‘Arap Baharı’ diye tanımlayanlar her nedense PKK’nın Ankara ile barışmasına ‘bahar’ demiyor.
Yoksa Batı Ankara ile Kürtler arasında gerçekleşen barışmayı önemsemiyor mu ?
Öyle olsaydı Avrupalılar geçen hafta PKK militanlarına terörist yerine aktivist demezdi.
Öyle olsaydı Beyaz Saray Karayılan’ın açıklamasını sevinçle karşılamazdı.
Peki ne oluyor ?
Bence Batıya göre Arapların ‘Baharı’ şimdi daha önemli.
Çünkü Batıya göre ‘Arap Baharı’nın sonuçları görünmeden Kürtlerle ilgili bir plan uygulamanın acelesi yok.
Bat000ı Kürtlerle ilgili planlanlarını gizlice yürütmek istiyor. Çünkü Batı her yerde olduğu gibi hep uzun vaadeli plan ve hesap yapıyor, yapmıştır.
Bu adanının 150 yıllık tarihine bakanlar bunu çok net görebilir.
Kim ne derse desin Batı yani klasik tanımı ile emperyalist ülke ve güçler bu bölge için yeni haritalar peşinde..
Bu nedenle Kıbrıs için aceleri yok ..
Onlar önce ‘Arap Baharı’nda uyumulu İslamcıların ne yapacğını görmek istiyorlar. Onun için de Suriye’ye yükleniyorlar.
PKK Türkiye’den çekeceği silahlı militanlarını Suriye’ye gönderecektir. Çünkü Suriye’de PKK yandaşı PYD o ülkenin Kürt bölgesini kontrrol etmeye çalışıyor ya da kontrol ediyor. Hep söylüyorum : Esad ne olursa olsun Suriye’deki Kürtler önce özerek sonra da federal bir bölgeye sahip olacaklardır.
Sonra da sıra İran’a gelecek.
Bunu gören Başbakan Erdoğan PKK ile uzlaşmasında hızlı davranmak istiyor. Çünkü Suriye’deki duruma bağlı olarak Batı Kürdistan konusunda mutlaka insiyatif alacaktır. Kürdistan dediğim şey de Türkiye, Irak, İran ve Suriye’nin topraklarında Sevr ile birlikte haritları çizilen şimdilik ‘hayali’ ülke ya da vatandır. Üzerinde yaklaşık 30 milyon insanın yaşadığı toprak parçasıdır. Onların acıları birlikte yaşadıkları halklar yani Türkler, Araplar ve Acemlere yüklenmesine rağmen asıl sorumlu ve suçlu emperyalist ülkler ve bizim coğraydaki işbirlikçileridir. Onlar bu coğrafyada herkese acı çektirdiler. Emperyalist ülkeler bu coğrafyanın haritalarını çizerken Kürtlere de bir vatan vermiş olsyadı belki de bugün herkes herkesle dost ve kardeş olarak yaşamış olacaktı.
Bu coğrafyada kimin kiminle ne kadar dost ve kardeş yaşadığı kadar !!
Osmanlı’nın dediği gibi ‘Hafıza-i beşer nisyan ile malül ‘’.
İnsanlar herşeyi unutuyor.
İnsanlar hiç birşey okumuyor.
Okumayan ve okuduğunu ya da yaşadığını unutanlar çok kolay yönlendirilir, sürüklenir..
Koyun sürüsü misali..
Bizim coğrafyada koyunların kimin peşinde ve neden sürü olarak gittikleri hiç bilinmez.
Koyunlar eşeğine binmiş cahil çobanı mı takip ediyorlar ?
Çabanın kavalından çıkan sesin peşinden mi gidiyorlar?
Önde giden eşeğin anırmasını mı takip ediyorlar ?
Belki de sürünün arkasından gelen köpeğin havlamasından ürküyorlar ?
İç güdüsel olarak etrafta dolaşan kurtların saldırısından da korkuyorlardır?
Bazen de sürünün arkasından gelen çobanaın elindeki değnekten çekinirler?
Ya da hiç biri değil de koyunlar çobanın, eşeğin, kavalın, köpeğin, değneğin, kurtların ve kendilerinin sahibi olan ve telapati ile var olduğunu hisettiren ağanın bıçağından korktukları için ‘koyun sürüsü’ gibi davranmayı tercih ediyorlar.
Ağayı eli sopalı Obama olarak da anlayabilirsiniz !!
Peki bu coğrafynın halkları olarak acaba biz ne yapıyoruz ???
Temel polis karakolunu arayıp ‘’Komiserim yatağımın altında saatli bobma var. Tık tık tık diye ses çıkarıyor’’ demiş..
Komiser de gayet sakin bir şekilde Temel’e ‘’Merak etmeyin. Tık tık tık diye ses çıkardığı sürece sorun yok. Siz rahat uyuyun ‘demiş.