1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. Kürşat: “Geçmiş dönemlerde zamanın nasıl boşa harcandığını gördükçe üzülüyorum…”
 Kürşat:  “Geçmiş dönemlerde zamanın nasıl boşa harcandığını gördükçe üzülüyorum…”

Kürşat: “Geçmiş dönemlerde zamanın nasıl boşa harcandığını gördükçe üzülüyorum…”

“Siyaseten bir sürü sıkıntımız var... Örneğin ben Meclis’e yeni giren bir milletvekili olarak geçmiş dönemlerde zamanın nasıl boşa harcandığını üzülerek gözlemliyorum...”

A+A-

CTP-BG Girne Milletvekili Fazilet Özdenefe Kürşat:

“Geçmiş dönemlerde zamanın nasıl boşa harcandığını gördükçe üzülüyorum…”

 


Meltem SONAY

Cumhuriyet Meclisi’ni genç ve yeni yüzlerinden CTP-BG Girne Milletvekili Fazilet Özdenefe Kürşat,  Hükümet çalışmalarına ilişkin değerlendirmelerini, sıkıntılar ve hedeflerini YENİDÜZEN’le paylaştı.

• YENİDÜZEN: Hükümet çalışmaları nasıl gidiyor, CTP-DP ne kadar uyumlu?
• ÖZDENEFE:
DP ile iki ayrı partiyiz… Tam anlamıyla siyasi duruşumuzun aynı olması zaten beklenemez. Önemli olan bu süreçte, halkın verdiği koalisyon görevini başarıyla yerine getirmek için hükümet programında yer alan icraatlarımızı yapmak. Bu bağlamda bu güne kadar ciddi bir sıkıntı yaşadığımız söylenemez. Tabi ki farklı bakanların kendi uhdelerindeki bakanlıklarla ilgili çalışmalarda farklılık gibi görünen olgular olabilir ama bunla ilgili biz her iki tarafta da iyi niyet olduğuna inanıyorum ben.

Yakın zamanda her iki partinin milletvekilleri de gerekirse daha sık toplanmayı da gündeme getirdik ki, programımıza uygun bir şekilde ve birbirimizin ne yaptığından haberdar bir şekilde yolumuza devam edebilelim.
Her iki partinin belirli konularda vizyon ayrılıkları olabilir ancak Hükümet programına sadık kalma yönünde her iki partinin de şu ana kadar doğru bir duruş sergilediğini düşünüyorum. Bugünden sonra da biz CTP olarak işbirliğimizi aynı şekilde yürütmeyi hedefliyoruz.

• YENİDÜZEN: En önemli sıkıntı olarak ne görüyorsunuz?
• ÖZDENEFE:
Siyaseten bir sürü sıkıntımız var. Örneğin ben Meclis’e yeni giren bir milletvekili olarak geçmiş dönemlerde zamanın nasıl boşa harcandığını üzülerek gözlemliyorum. Gerçekten sistematik olarak bugüne kadar oluşa gelmiş yapı yasanın, tüzüklerin ötesinde teamül budur üzerinden gelen bir yapı var. Teamüllerin dayanağı da sorguladığımızda günün sonunda birçok gecikme yaratan bu teamüllerin hukuki bir zemini olmadığını da görüyoruz. Bugüne kadar, örneğin ben Dilekçe Komitesi Başkanıyım, yurttaşın birikmiş bir sürü dilekçesi duruyor. Biz CTP olarak hükümet programında da söyledik, demokrasi gereği en önemli şey şeffaflıktır, yurttaşa bilgi alma özgürlüğünün sağlanmasıdır. Dilekçe Komitesi bir önce hükümet döneminde aylarca, yıllarca toplanmamış, toplandığımızda da baktık ki dilekçelerin bir kısmının zaman aşımından dolayı anlamı kalmadı. Bunları görünce açıkçası ben üzülüyorum. Sadece ayrılması gereken 1-2 saatlik bir zaman ve bazı şeyler çok daha ser işleyebilirdi bugüne kadar…

Hukuk ve Siyasi İşler Komitesi’ndeyiz, bugüne kadar üzerinde çalıştığımız İyi İdare Yasası’yla ilgili tüm kesimlerden görüş aldık. Kişilere, topluma elimizde spesifik bir öneriyle ne istediğimi belli edecek şekilde gittiğimiz zaman, Meclis’e kişilerden, kurumlardan bilgi geliyor. Önemli olan bunun zeminini hazırlamak, gelen bilgileri sağlıklı bir şekilde önünüzdeki işe entegre edip yasaları hızlıca geçirmek. Bu mümkün ama bugüne kadar yapılmama nedeni de tamamen keyfilik ve sistemsizlik. Biraz daha çabayla Meclis’te çok daha iyi bir işleyiş sağlanabileceğini düşünüyorum.

• YENİDÜZEN: ‘Mutlaka başarmalıyız’ dediğiniz hedefiniz nedir?
• ÖZDENEFE:
Anayasa Değişikliği’ni mutlaka başarmalıyız. Bu Meclis, ‘Reform Meclisi’ olma iddiasıyla geldi. En azından bu iddia olan olmayan milletvekilleri olabilir ama Meclis’ten halkın beklentisi bu. 2014 Yerel Seçimleri için ortaya koyduğumuz Anayasa Değişikliği hedefini başarmalıyız. Bu süreç içersinde baktığımızda bütün siyasi partiler polisin sivile bağlanması yönünde en azından fikir birliği beyan etmektedir. Bununla ilgili en kısa zamanda çalışmayı yapıp Anayasa Değişikliği’yle ya da ortak bir konsensüsle Meclis’te polisin sivile bağlanmasıyla ilgili artık toplumun önünü açmalıyız.

Siyasal Partiler Yasası’na çok önem veriyorum. Yasanın düzenlenmesi özellikle milletvekili transferini kısıtlayıcı şekilde düzenlenmesi, siyasetin toplum nezdindeki seviyesini de yükseltecektir ki buna şu anda ihtiyacımız var. İnsanların siyasete olan inancını geri kazanmalıyız.

İyi İdare Yasası var gündemde… Onun da en kısa zamanda geçmesi çok önemli çünkü bugüne kadar siyasi irade ile yurttaş arasında çok ciddi kopukluk var. Bu kopukluğun olduğu yerlerde demokrasi sağlıklı işlemez. Bizim artık tekrar yurttaşla siyasi irade arasındaki o köprüyü oluşturmamız lazım. İyi İdare Yasası’nın da bu anlamda bir adım teşkil ettiğini düşünüyorum.

Faiz mağdurları ile ilgili borçların geriye dönük yeniden yapılandırılması ile ilgili de kurulan AD-HOC komite de ciddi şekilde çalışmalarını iki aydır sürdürüyor. Bununla ilgili yasa taslağımız hazırdır, bu hafta Meclis’e gelecek yasa, Meclis’ten komiteye alınacak ve son şekli verilecek. Birkaç hafta içersinde de bu yeniden yapılandırma yasasını geçirmeyi hedefliyoruz. Bugüne kadar faizlerin çok yüksek olmasından dolayı birçok borç ödenemedi, 2011-2012’de çıkan yasalar sıkıntıları ortadan kaldırmadığı gibi sıkıntıya da sıkıntı ekledi.

Hükümet’e gelirken bu birikmiş sıkıntılar da bir nevi bir ödev ve ivedilik vermemiz gereken konular olarak kucağımızda bulduk. Prensip olarak sürekli yeniden yapılandırmalara siyasi irade olarak biz de sıcak bakmıyoruz ama oluşagelmiş bir sıkıntı var ve son kez olmak üzere bazı mağduriyetlerin ortadan kaldırılabilmesi ve piyasanın önünün açılabilmesi için yeniden yapılandırılma yasasını geçiriyoruz. Bugünden itibaren de Faiz Yasası’yla da özellikle bankaların ve kredi sağlayıcıların vereceği faizleri de belirli yasal bir çerçeve içerisine alıyoruz ki bundan sonra da tekrar yaşamayalım.

Üzerinde çalıştığım ve benim için önem teşkil eden konular da var. Ülkemizde halen Ceza Yasamızda ‘Ahlaka aykırı suçlar’ bölümü var ve orada cinsel taciz, tecavüz, doğaya aykırı ilişki denilen, homoseksüel ilişkiyi de suç olarak tanımlayan bazı düzenlemeler var. İnsan haklarına da aykırı bu düzenleme, ivedilikle düzenlenmesi gereken bir madde. Bunla ilgili ben bazı çalışmalar yapmaya başladım. En yakın zamanda bununla ilgili çalışmayı da tamamlayıp Meclis’ten geçirilmesi hedeflerim arasında.

• YENİDÜZEN: Muhalefette farklı, hükümette farklı davrandığınız durumlar var mı?
• ÖZDENEFE:
Ben muhalefet görevinin de iktidar görevinin de çok ciddi sorumlulukları olan görevler olduğunu düşünüyorum. Bugün ana muhalefet partisi de toplumun menfaatlerinin yansıtılması açısından, özellikle de iktidar yansıtmıyorsa, en az iktidardaki partiler kadar önemlidir.
Doğrusu ben, sırf muhalefet yapmak adına muhalefet yapılmasını doğru bulmadığım gibi, aynı şekilde iktidarda olunduğu için belirli şeylerin söylenmemesi, hasır altı edilmesi gibi bir tavrı da doğru bulmuyorum.

Biz bugüne kadar daha çok demokrasi, daha çok şeffaflık, hukukun üstünlüğü dedik. Bu açıdan ben, ister muhalefette olayım, ister iktidarda olayım siyasete bakışım ve duruşum değişmez. Tabi ki iktidar partisinin sonuçta ülkede iyileştirmesi gereken bir sürü kanayan yara var. Nereye dokunsanız çorap söküğü gibi geliyor... UBP Hükümeti döneminde de hiçbir şey yapılmadı, beklenti yüksek.
Elimizde sihirli değnek yok, bir gecede her şeyi değiştiremeyiz ama siyasi pozisyon olarak partimin muhalefette ya da şimdi ağız değiştirdiğini düşünmüyorum.

• YENİDÜZEN: CTP’deki gelişmeleri nasıl yorumluyorsunuz?
• ÖZDENEFE:
Milletvekili olmadan önce de CTP’de çeşitli görevlerde bulunan bir kişiyim. Tabi ki şimdi muhalefet dönemiyle, iktidar dönemi aynı değil… Medyanın size olan ilgisi bile farklı çünkü artık siz icra eden konumdasınız.

Dolayısıyla bazı tartışmaların daha çok kamuoyu önünde yaşanma nedeni de budur. CTP’de biz her zaman için parti içi demokrasiyi son noktasına kadar savunup uyguladık. Muhalefetteyken de birçok tartışmalı parti meclisimiz oldu, birçok konuda ayrı düştüğümüz sonra ortak kararlar aldığımız dönemler oldu. Dolayısıyla CTP’nin içerisindeki bu devinim her zaman vardı. Durup dururken iktidara geldik de, biz parti meclisi toplamaya başladık gibi bir şey söz konusu değil.

Havadis Gazetesi’ne sızan sızdırılan raporla ilgili olarak da açıkçası ben bunu büyük bir gazetecilik başarısı olarak da görmüyorum, orada belli ki kötü niyetle belirli şeyler çıkmıştır, çıkmaması gereken bazı bilgiler partinin organları dışına çıkmıştır. Bununla ilgili olarak bir zaten parti meclisini toplayıp ivedilikle bir araştırılma yapılmasıyla ilgili kararımızı da aldık. O raporun çıkması kesinlikle doğru olmamıştır, hiçbirimizin tasvip ettiği bir şey değil ama bir halen parti meclisinde birçok şeyi konuşarak çözüyoruz.

Önemli olan basına sızdırılmamasıydı ama raporun içeriğinin de azalmaması lazım bu süreçte. Henüz ben bir milletvekili olarak okumadım. Bizimle paylaşılabilir, paylaşılmaya da bilir ama günün sonunda raporla ilgili MYK’mıza da gereğinin yapılması için yetki tazeledik. Bir rapor sızdı diye bizim çok ciddi bir araştırma ürünü olan o raporun içeriğini yokmuş farz etmemiz ya da önemsizleştirmemiz söz konusu değildir. Gereği neyse Merkez Yönetim Kurulumuz tarafından yapılacaktır. Gerekirse medya da bilgilendirilecektir. Gerekmezse, parti içi bir meseleyse de kendi içimizde çözeceğiz. Hiçbir şey değişmedi, CTP yoluna devam ediyor.

Bu haber toplam 2824 defa okunmuştur