7 Nisan’a çok kalmadı…
UBP ve DP’nin iş birliğiyle Lefkoşa’da yaratılan çirkef ortamı hepimizi bunalttı.
Seçim tarihinin açıklanmasıyla büyük bir hevesle seçime baş koyan UBP ve DP’nin tavrı da dikkat çekici boyuta ulaştı…
İrsen Küçük’le kol kola veren Hasan Sertoğlu “yenilikten” dem vuruyor da, Cemal Bulutoğluları’nın yıktığı belediyeye, partisi UBP’nin neden müdahale etmediği söylemiyor…
UBP’den aday olduğunun farkında değil Sertoğlu…
UBP ki, bu belediyeyi borca boğan, partizan istihdamları ile iflasa sürükleyen UBP bu…
Bunca zaman neredeydi Hasan Sertoğlu?..
UBP ve DP ortaklaşa at oynatırken neden kurtarmadı belediyeyi?
Sadece aday olmak mıdır marifet?..
                                                                    ***
Diğer yandan DP adayı Mustafa Arabacıoğlu’nu izliyorum.
Çıktığı TV programlarında politikadan şikayet ediyor yine…
Sistemden…
Usanmış…
Bıkmış…
Bu sistemin yaratıcısı bir partide görev yaptığı mı bilmiyor?
Yoksa bizi mi kandırmaya çalışıyor?..
Kimi zaman belediyeyi “partizan istihdamın” batırdığını dillendiriyor da, 2006’da ilk iş olarak kızını belediyeye yerleştirdiğini anlatmıyor…
Cemal Buluoğluları vakasını siyasete DP’nin kazandırdığını, 2010’da UBP ile ortak aday olarak desteklediklerini anlatmıyor Arabacıoğlu…
Projelerden bahsediyor…
Kurtarmaktan…
Bulutoğluları “DP’li başkan” olarak belediyeyi borca boğarken neredeydi Arabacıoğlu’nun “kurtarma” hisleri, bize anlatmıyor…
                                                                        ***
Seçim havası işte…
Yerel yönetimlerde iflas eden bu iki parti hiç utanmadan “kurtarıcı” kesilebiliyor kıvrak bir hareketle…
Lefkoşa bunu hazmedecek mi?..
7 Nisan bu fırsatı bize veriyor.
Politik iflası mı tercih edeceğiz?..
Yoksa yerel yönetimlerde marka olmayı mı seçeceğiz…
Vereceğimiz kararın özü bu olacak.