Ulusal Birlik Partisi (UBP), Pazar gün yapılan seçimde sadece Lefkoşa’yı değil, önümüzdeki genel seçimleri de kaybedeceğinin sinyalini verdi.
1 yıldır süren ‘iktidar’ ve ‘koltuk’ kavgası nedeniyle paramparça olan UBP’nin toparlanması ve genel seçime hazırlanması çok zor.
Güç bela, insanları tehdit ederek, yüzlerce kişiyi işe alarak, para dağıtarak, silah çekerek, insanların UBP’ye oy vermesini sağlamaya çalışan UBP’ye, vatandaş artık bir ‘dur’ deme noktasına geldi.
Ancak bazıları da ‘akıl’ koymadı!.. Körü körüne de değil ‘menfaatleri’ uğruna halen UBP’nin tüm yaptığı rezilliğe onay verdi.
UBP Genel Başkanı İrsen Küçük, seçim sonuçlarının ardından yaptığı açıklamada, ‘kurultay hırsına’ yenik düştüklerini adeta ilan etti.
‘Kurultaydan ötürü çalışmalara geç başladık’ dedi.
Aslında, UBP, Lefkoşa Belediyesi’nde yaşanan yıkımı hiçbir zaman umursamadı, işi yokuşa sürdü, kurultay sevdasına düşerek, zaten kaybettikleri Lefkoşa’yı, seçimle de kaybetti.
Sonuçların bazı mesajlar verdiğini ifade eden Küçük, “Biz de gerekli mesajları alacağız” dedi.
Bakalım Lefkoşa’yı kaybeden UBP bundan sonraki süreçte ne yapacak?
Kurultay kavgalarının için için devam ettiği UBP’de neler yaşanacak?
Seçim sonucunun faturası kime çıkacak?

***

Silahı çeken bulunmadı mı?

Lefkoşa Belediye Başkanlığı seçiminden saatler önce Surlariçi’nde bir bürokratın ‘silah’ çektiğine dair polis ne yaptı?
Fotoğraflarda Başbakan İrsen Küçük’ün şoförünün yanındaki bürokratın, silah çekerek insanları tehdit ettiği iddialarına sessizlikle mi cevap verilecek?
Başbakan İrsen Küçük, bu konuda bir açıklama yapmayı düşünmüyor mu?
Kendi şoförünün Surlariçi’nde taşıdığı bürokratı biliyor olmalı?
Eğer böylesi bir hadise yaşanmadıysa da çıkıp açıklama yapılmalı.
Yoksa Başbakan Küçük, kendi adamları ile memleketi Teksas’tan beter ettiğini bizlere açık bir şekilde göstermiş olacak.

***

Eroğlu sessizliği ile kaybettirdi

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Lefkoşa Belediye Başkanlığı seçimlerinde ‘sessiz’ kaldı. Başbakan İrsen Küçük ile ‘yıldızları’ barışmayan Eroğlu, partisine karşı açık oynamadı, sahaya inmedi.
UBP adayı Hasan Sertoğlu’na ‘desteğim’ demedi. Aksine, DP adayı Mustafa Arabacıoğlu’na destek verdiği konuşuldu ancak kendisi bu konuda açıklama yapmadı.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde DP’nin kendisine verdiği desteğe karşı bu seçimde DP’ye yardım ettiği konuşuldu.

***

Ünverdi olay çıkardı

Çalışma Bakanı Şerife Ünverdi, Pazar günü yapılan seçimde olay çıkardığı bilgisi geldi. Bir sandığın başında bekleyen Ünverdi, bir yaşlıya oy kullandırmak isteyince olan oldu. Sandık başı görevlileri Ünverdi’ye yaşlı kişinin kendi başına oy kullanabileceğini söylemesi üzerine Ünverdi, tepki gösterdi. Sandığa hemen Yüksek Seçim Kurulu’ndan görevliler geldi.  Yargıç Emine Dizdarlı’nın da sandık başına giden YSK görevlilerinden olduğu söylendi.
YSK görevlileri, yaşlının kendi başına oy kullanabileceğini Ünverdi’ye iletmesiyle Ünverdi, olay yerinden uzaklaştı.

***
 

Müdür ve müsteşarlar ABARTTI!..,

Kamu görevlisi olan müdür ve müsteşarların Pazar günkü seçimde sandık başlarında bekleyerek, seçmeni etkilemesi tepki topladı.
Vakıflar Dairesi Müdürü, Yönetim Kurulu üyeleri, Sosyal Sigortalar Dairesi Müdürü, Personel Dairesi Müdürü, Başbakanlık müdür ve müsteşarlarının sandık başlarında olması dikkat çekti.
Bu konuda dün Meclis’te de tepki ortaya kondu.
DP Milletvekili Mustafa Arabacıoğlu, “Böyle bir mantaliteyi ilk defa gördüm” diyerek şaşkınlığını dile getirdi.

***

“Oy getir 300 TL’yi kap”

Her seçim öncesi son gece ‘oy satın alma’ girişimleri yapılır. Kim daha fazla para verirse, vatandaş ‘oyumu sana vereceğim’ diyerek parayı cebine atar.
Sağ  partiler bu yöntemle özellikle ‘Surlariçi’ni mesken tutar. Olmadı telefonlara sarılarak, sağı solu arar, oy satın alacaklarını söyler.
Sağda çok tanıdık bir siyasetçi Cumartesi akşamı telefona sarılır, “Her oy için 300 TL” der.
Bir başka vatandaş seçim günü partileri kapı kapı dolaşır, “5 oyum var, her oy için 100 TL ayrıca sandığa gidiş için 20 TL benzin parası” der.
İşte bu kadar rezil bazı siyasetçiler ve bu kadar rezil bazı vatandaşlar…