SUSUZ kaldık mı hiç?
- Cık!.
Oysa İRADESİZ kaldık.
Ya-şa-na-maz!

***

SU için tanker çağırırsın.
Marketten alırsın şişede.
Yeni bir kuyu kazarsın.
Denizden arıtırsın!..
İrade dediğin denizden olmuyor!
Kuyudan çıkmıyor!
Bir kayboldu mu, kuyunun ağzı kadar görülüyor gökyüzü.

***

İyi yönetemiyoruz hastanelerimizi…
Eğitimi…
Çevreyi...
Yerel Yönetimleri…
Kamuyu, özeli...
Çok başarısızlıklarımız var.
Diz boyunu aştı beceriksizliklerimiz.
Yapanın yanına kalıyor...
‘Yanına alan’ kalkınıyor!..
Bu sistemi yaratanlar da bu sistemden kazananlar da uslanmıyor.
İyi de yenilecek miyiz?

***

SİYASET kurumuna güven yok.
SENDİKALARA güven yok…
MEDYAYA güven yok…
KENDİMİZE güven yok…
Öyleyse ‘yüzleşeceğiz’…
Çünkü başka çaremiz yok!

***

Evet, yöneteceğiz…
Evet, başaracağız…
ZORUNDAYIZ buna…
Ders alacak, dünyaya bakacak, uslanacak, anlayacak, ilerleyeceğiz.

***

Şuur altımıza yapışan çaresizlikler, güvensizlikler, acı deneyimler, hepsi anlaşılırdır.
Ama ‘karar verici’ olamazsak eğer…
Seçemezsek…
Yönetemezsek kendimiz…
Yani ‘koyunlaşırsak’ giderek ve sadece ‘güdülürsek’…
YA-ŞAN-MI-YOR!

***

‘DÜKKAN’ olsa kapatır, kaçarsın…
Satar, savarsın!.
Dert değil.
Oysa burası memleket!
İhaleyle ‘yenisi’ alınmıyor!