Kuzey Kıbrıs, basın özgürlüğü endeksinde 94. sırada
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü, 2013 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ni, “Bahardan sonra kırık umutlar” başlığıyla açıkladı. Kuzey Kıbrıs, 179 ülke içerisinde, aldığı 29.34 puanla 94. sıraya çıktı. Ülke bir önceki yıl 102. sıradaydı. Endekse dayalı olarak oluşturulan özgürlük haritasında Kuzey Kıbrıs, “kayda değer sorunları olan ülkeler” kategorisinde gösterildi.
Kayda değer sorunları olan ülkeler
Örgütün yayımladığı özgürlük haritasında ülkeler 5 kategoriye ayrıldı. En iyi kategori “iyi koşullara sahip ülkeler” olarak nitelendi. Bu kategoride Finlandiya, Hollanda, Norveç, Lüksemburg, Andora, Danimarka, İsveç, Almanya, Kanada gibi 21 ülke yer alıyor. “Yeterli koşullara sahip ülkeler” kategorisinde Polonya, Kıbrıs (Güney), Avustralya, Uruguay, Portekiz, Britanya, ABD, İspanya, Fransa ve Japonya gibi 32 ülke var. “Kayda değer sorunları olan ülkeler” kategorisinde Kuzey Kıbrıs’ın dışında Macaristan, Yunanistan, Brezilya, İtalya, Romanya, Bulgaristan, Kamerun, Angola, Zambia, Kırgızistan gibi toplam 67 ülke yer alıyor. “Zor koşullara sahip ülkeler”listesinde Türkiye, Hindistan, Cezayir, Libya, Mısır, Kazakistan,Rusya, Kolombiya, Meksika, Nijerya, Pakistan gibi 41 ülke var. “Çok kötü koşullar altındaki ülkeler” listesinde ise tahmin edilebileceği gibi Çin, Suudi Arabistan, İran, Yemen, Sudan, Kuzey Kore, Küba, Suriye, Türkmenistan, Özbekistan, Eritre gibi 18 ülke yer alıyor.
Sıçrama yapan ülkeler
En büyük sıçramayı yapan ülke, 146. sıradan 75. sıraya çıkan Malavi oldu. Onu Fildişi Sahili izledi. Ülke, 159. sıradan 96. sıraya çıktı. Üçüncü büyük sıçramayı, 23 sıra atlayan Libya yaptı. Ülke, 154.sıradan 131. sıraya çıktı. 22 sıra atlayan Afganistan, 150.sıradan 128. sıraya yükseldi. Şili 20 basamak atlayarak 80.likten 60.lığa çıktı. Burma, 169. sıradan 151. sıraya yükselerek 18 basamak atladı.
Düşüşe geçen ülkeler
Listede, en yüksek düşüşü yapan ülke olarak Mali gösterildi. Ülke, 74 sıra düşerek 25.likten 99. sıraya geriledi. 36 basamak düşen Tanzanya, 34. sıradan 70. sıraya indi. Japonya, 31 basamak düşerek, 22. sıradan 53. sıraya indi. Umman, 117. sıradan 141. sıraya inerek 24 basamak geriledi. Bir önceki yıl 92. sırada olan İsrail 20 basamak düşerek 112.liğe indi.
Türkiye’de kötüye gidiş
Bir önceki yıla göre 6 basamak düşerek 154. sıraya inen Türkiye’nin “hedeflediği bölgesel model rolüne yakışmayan bir konumda” olduğu vurgulandı. Basın özgürlüğü endeksinde 2005 yılından beri sürekli gerileyen ülkenin “gazeteciler için dünyanın en büyük hapishanesi olduğu” bir kez daha vurgulandı.
Kuzey Kıbrıs’in yeri niçin daha iyi değil?
Değerlendirmeye temel teşkile den anket formuna bakıldığında (http://rsf.org/index/qEN.html), sorunlu konuları da görüyoruz.
*İşleyen bir basın özdenetim kuruluşu yok. Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği’nin, “basın etik kurulu” oluşturma yönündeki çabaları henüz sonuçlanmadı.
*Kamu yayın kuruluşu (BRT) özerk değildir ve bu kuruma yapılan müdür atamalarında siyasal iktidarın doğrudan müdahalesi söz konusudur. Geçtiğimiz yıl BRT müdürü Özer Kanlı, Başbakan İrsen Küçük’ün müdahalesiyle görevinden alınmış, yerine Hüseyin Çobanoğlu atanmıştı.
*Basın-İş yasası var ama uygulanamıyor. Gazetelerde, özel radyolarda ve televizyonlarda iş güvencesi neredeyse yok gibi. Patronların medya çalışanlarını işten atmaları için basit gerekçeler bile yeterli olabiliyor. Son olarak, Ada TV’de program yapan Ümit Bahşi’nin, programda bir belediye başkanıyla tartışmasının ardından kanaldaki görevine son verildiği Kıbrıslı gazetesinde duyuruldu.
*Medya kuruluşlarına yapılan devlet yardımlarında saydamlık yok. Resmi ilân ve reklamların medya kuruluşlarına nasıl verildiği tam bir muamma. Reklamların belirli kriterlere göre dağıtılmasını öngören düzenleme talepleri yanıtsız kalmış durumda. Siyasal iktidara yakın medya kuruluşlarına ayrıcalıklı davranıldığı konusunda kaygılar var.
*Yetkililerin belirli medya kuruluşlarına ve gazetecilere bilgi vermede çok da istekli davranmadıkları gözleniyor. Talep edilen resmi bilgilere erişimde ciddi sorunlar yaşanıyor.
*Ülkedeki belirli bölgeler “yasaklı bölge” konumunda ve buralarla ilgili haber yapılamıyor. Örneğin, kapalı Maraş’ta banka soygunu girişimiyle ilgili haberde daha fazla ayrıntıya girilememişti. Açılan soruşturmanın akibeti de belli olmadı.
* Haber yapan muhabirlere seyrek de olsa engellemeler söz konusu. Örneğin, Kıbrıslı gazetesi muhabiri Rana Sarro, fotoğraf çekerken tutuklanmak istenmişti. Daha önce yazdığım bir yazıda bu olaya değinmiş ve şunları yazmıştım: “Kuzey Kıbrıs’ın basın özgürlüğü raporlarında daha üst basamaklara çıkabilmesi için, gazetecilerin özgür bir biçimde görevlerini yapabilmesinin koşullarının oluşturulması gerekir. Basın özgürlüğü, otoritelerin hoşuna giden haber ve görüntülerin yayımlanmasından çok, hoşlarına gitmeyen haber ve görüntülerin yayımlanmasına gösterdikleri tahammülle ölçülür.”
* Basın özgürlüğünü güvence altına alan çağdaş bir basın yasası yok.
* Medya kuruluşlarında editöryal bağımsızlık kavramı benimsenmiş değil.
* Kamu yayın kuruluşunun tüm siyasal görüşlere dengeli biçimde yer verdiğini söyleyebilmek mümkün değil.
* Reklamveren şirketlerin özellikle mali açıdan zayıf medya kuruluşları üzerinde ciddi bir baskı oluşturduğu gözleniyor.
* Otosansürün yaygın bir gazetecilik pratiği olduğu konusunda ciddi kaygılar var.
* Kamusal medya (BRT, TAK), siyasal iktidarı rahatsız eden bazı olayları ve konuları haber yapmayabiliyor.
* Siber suçlara ilişkin bir yasal düzenleme yok.
Basın Özgürlüğü endeksi
Yeri
Ülke
1
Finlandiya
2
Hollanda
3
Norveç
10
İsveç
17
Almanya
20
Kanada
22
Polonya
24
Kıbrıs
27
Uruguay
29
Britanya
32
ABD
36
İspanya
37
Fransa
47
Tayvan
50
Güney Kore
57
İtalya
70
Tanzanya
71
Kenya
74
Ermenistan
77
Kuveyt
84
Yunanistan
87
Bulgaristan
94
KUZEY KIBRIS
100
Gürcistan
104
Uganda
106
Kırgızistan
112
İsrail
123
Tacikistan
128
Afganistan
131
Libya
134
Ürdün
140
Hindistan
146
Filistin
148
Rusya
150
Irak
154
Türkiye
156
Azerbaycan
158
Mısır
171
Küba
172
Vietnam
173
Çin
174
İran
175
Somali
176
Suriye
177
Türkmenistan
178
Kuzey Kore
179
Eritre
--------------------------------------------------------------------------------
Orkide haberine eleştiri
28 Ocak tarihli Yenidüzen’in 2. sayfasında yayımlanan, Sevgi Yalman imzalı, “Salamiste orkide incelemesi: Yeni bir tür mü?” başlıklı haberde, Salamis Antik kentinde, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi çalışanı Kürşat Göker tarafından bulunan orkidelerin heyecan yarattığı bilgisi verildikten sonra, “gerek rehberlerin kitaplardan yaptığı inceleme, gerekse de internette yaptığımız araştırmada yeterli görsel yayın olmadığı için, orkidelerin, tespit edilen türlerden mi, yoksa yeni bir tür mü olduğu anlaşılamadı” deniyor. Haberde, buulunan orkidelerin yeni bir tür olduğu açıkça söylenmese de ima ediliyor. Zaten aksi olsaydı sanırım haber de olmayacaktı.
Yenidüzen okuru Sami Tamson, habere yaptığı eleştiride şunları söyledi: “Sevgi Yalman hanıma bu haberi yakıştırmadım. Bu kadar deneyimli bir gazeteci yazı yazarken bu kadar çok hata yapmamalıydı. Büyük bir olasılıkla yanında rehber olan arkadaşlar onu yanıltmıştır. İnternette yeterli döküman ve bilgi yoktur savunması da yanlış. Küçük bir araştırma yapsalar bol bol bilgi bulabilirlerdi. Kıbrısta 32 tür orkide olduğunu yazdınız fakat gerçekte Kıbrısta 52, Kuzey Kıbrıs’ta ise 37 tür orkide bulunmaktadır. Yayınladığınız tür ise çok bilinen Himantoglossum Robertianum-Barlia robertiana-Giant Orchid-Dev Orkide’dir.”
Orkideler konusunda en ufak bir bilgim olmadığı için, Kıbrıs Türk Biyologlar Doğayı Araştırma ve Koruma Derneği’nin web sayfasına gittim. Orada verilen listede, Kıbrıs’ta 52 orkide türü olduğu bilgisine ulaştım. Aynı zamanda, dernek başkanı Hasan Sarpten’i de arayarak haberle ilgili görüşünü sordum. Hasan Sarpten, haberde verilen bilgilerin doğru kaynaklardan teyit edilmediğini, muhabir kendilerine ulaşsaydı böyle bir yanlışa düşmesini engelleyebileceklerini söyledi. Kuzey Kıbrıs’taki flora (bitki çeşitliliği) konusunda uzman üyelerinin bulunduğunu ifade etti.
Sevgi Yalman bana gönderdiği açıklamasında şunları söyledi: “Zaten tanımı yapılan bir tür orkide olduğundan emin olsaydım 'yeni bir tür mü?' başlığını atmazdım. Sami Bey'in bu kadar büyük bir tepki göstermesini, ona da yazdığım gibi anlayamadım. Ben ne orkide uzmanı, ne de biyoloğum. Anladığım kadarıyla Sami bey bir uzman. Gazeteciliğimi sorgulayıp rahatsızlığını böyle bir üslûpla dile getireceğine, bir açıklama yapıp, yeni bir tür değil, Kıbrıs’ta çok bulunan Dev Orkide deseydi, Yenidüzen gazetesi bu açıklamasını seve seve yayımlardı. Bu vesileyle bazı çevreci ve doğaseverlerin, çevre ve doğa olaylarına nasıl bir üslûpla yaklaştıklarını da öğrenmiş oldum. Ve geçtiğimiz hafta Karpaz'da yaşananları da anladım.”
Okur temsilcisinin yorumu
Gazeteciler elbette haber yaptıkları konularda uzman olmak zorunda değillerdir, ancak kimlerin uzman olduğunu bilmek ve onlardan yardım almak zorundadırlar. Aksi takdirde bu türden gazetecilik kazalarına yol açarlar. Her ne kadar, haberde “yeni bir tür bulundu” gibi bir iddia ortaya atılmamışsa da ima edilmiştir. Ayrıca, Yenidüzen’de çalışan gazetecilerin, haberlerine yapılan eleştirileri alınganlık göstermeden yanıtlamaları; yanlış yapılmışsa, “yanlış olmuştur” diyebilmeleri beklenir.