Sanırsınız ki dünya siyasetine yön veren koskocaman bir siyasi yapı...

Oysa bir avuç ülke...

Ama bu bir avuç ülkenin, boyunu fersah fersah aşan sorunları var.

Bir yanda dış politik sorunlar ki bunlar aslında biraz da içeridekileri tetikleyenler...

Sadece ‘velisi’ tarafından tanınan bir devlet...

Uluslar arası tanınmamışlığın ve dolayısıyla dünya hukuk sistemine entegre olmayışın getirdiği bir başıbozukluk...

Üretim öldürülmüş, üç beş bir şey üretebilsen de, onu satın alan yok...

Oradan ambargo, buradan ambargo...

Hukuksuzluk rejiminin sonucu olarak oradan dava, buradan ceza...

Diğer yanda ise iç politik sorunlar ki bunlar dış sorunlardan beter...

Bizi dört koldan kuşatan ganimet ruhunun hakim olduğu bir siyaset arenası...

Çoğunlukla ‘çıkarlar’ üzerine kurulan ve de bahse konu ganimet ruhu sebebiyle ‘hak edilmeyen’ bu çıkarların peşinde sürüklenen seçiciler ve seçilenler...

Ve geldiğimiz noktada, artık krizden gayrı bir şey konuşamaz olduk.

Yani örneğin son birkaç yılın gazetelerinde geriye dönük tarama yapılsa, ‘kriz’ kelimesi açık ara ipi göğüsler muhtemelen.

Hükümet kurulalı henüz 8 ay, ‘krizsiz’ gün yok!

Falan yasa gündeme gelir; hooop kriz.

İstihdam sorunu gündeme gelir; hooop kriz.

Belediye seçimleri gündeme gelir; hooop kriz.

Parti meclisleri toplanır da yine toplanır...

MYK’lar toplanır da yine toplanır...

Hükümet devam etsin mi etmesin mi?

Yüzükler atılsın mı atılmasın mı?

Yahu insaf...

Bir sonraki seçime daha 4 seneyi aşkın bir zaman var.

Yani normal şartlarda hükümetin 4 seneyi aşkın bir ömrü daha var.

Ama kim söylemiş hükümetlerin ömrünün 5 yıl olduğunu?

Değil mi ama?

Biri bozulur öteki kurulur, sonra o da bozulur bir diğeri kurulur, o da olmadı erken seçim kararı alınır.

Sil baştan seçim yapılır, artık halk ne karar verirse, aynı terane ta en başından bir kez daha başlar.

Memleketin sorunları boyunu aşmış, ne gam!

***

İki parti seçim ittifakı yapacak, hepimiz helak olduk.

Biz gelişmeleri takip etmekten yorulduk, onlar kavgadan yorulmadılar.

Şu belediye senin, bu belediye benim...

Falan partinin dediği oluyor da filanınki olmuyor...

Anlaşamıyorsanız, niye uğraşırsınız ki?

Ha yok eğer illa ki ‘İttifak’ diye boğazınıza basan varsa da, söyleyin artık neyse bu sorunun hal çaresi, bulsun!

Ne hakkınız var bütün ülkeyi böylesi bir sorunla bu kadar içli dışlı etmeye?

Birleşecek misin?

Birleşin.

Ayrılacak mısınız?

Ayrılın.

Ama yeter!

Yeter bu kadar kriz.

***

Sanırsınız ki dünya siyasetine yön veren koskocaman bir siyasi yapı...

Oysa bir avuç ülke...

Toprağı bir avuç ama derdi tasası bin avuç...

İşte böyle bir ülke...

Kuzey Kıbrıs KRİZ Cumhuriyeti!