1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. KUZEY OUT, GÜNEY IN
Sami Özuslu

Sami Özuslu

KUZEY OUT, GÜNEY IN

A+A-

Gazetelerde yan yana iki ayrı haber…
Birincisi, ‘Atlas Havayolları uçuşlarını durdurdu, yolcular ve acenteler perişan, bilet fiyatları uçtu’ diyor.
İkincisinde ise ‘bir grup iş örgütü temsilcisinin Kermiya (Metehan) sınırında eylem yaptığını, geçişlerdeki tıkanmanın ekonomiye zarar verdiğini, bol Euro gelen bu kapılarda geçişlere kolaylık sağlanmasını’ talep ediyor.
Bu iki olgunun sosyo-ekonomik-politik yorumu şu olabilir: ‘Kıbrıslı Türkler kuzeyden ümidini kesti, tek umut kapısını güneyde görüyor!’

*  *  *

Tablo ortadadır. Adanın bu yarısında uluslararası hukuka uygunsuzluk ve ekonomik çaresizlik içerisinde çırpınan Kıbrıs Türk toplumu ‘çıkış’ bulamıyor.
‘Dünyaya açılan tek kapımız’ diye bilinen Türkiye’ye ulaşmak giderek imkansız hale geliyor.
Atlas’ın faaliyetlerini durdurması ile ortaya çıkan fahiş bilet fiyatları birçok sektörü vuracak. Zaten birçok sorunla boğuşan, adeta can çekişen kimi sektörlerde domino taşları gibi peş peşe batışlar ortaya çıkabilir.
Turizm, eğitim, emlak, ulaşım, gıda gibi sektörler zarar görecek.
Ama en büyük zararı yurttaş görüyor elbette, her zamanki gibi…
Sağlık, eğitim ve ailevi nedenlerle Türkiye’ye gidip gelmesi gereken insanlar, ellerinde avuçlarında ne varsa uçak firmalarına vermek zorunda kalacak.
Atlas’ın ‘uçuşları durdurduk’ açıklamasının yapıldığı gün İstanbul-Ercan tek yön biletin bin 650 TL’ye kadar çıktığını söylüyor acenteler…
Asgari ücretin yarısından fazlasıdır bu rakam!..
Tek yön bilet üstelik…

*  *  *

Ercan’dan uçmak gittikçe güçleşirken, iş dünyası ve esnaf örgütlerinin Kermiya’da eylem yapması şaşırtıcı değildir.
Aralarında geçmişte ‘ticaretimiz zarar görecek’ diye Lokmacı’nın açılmasına, yeni geçiş noktaları tesis edilmesine itiraz edenler de dahil, artık ‘Bırakınız gelsinler, bırakınız daha fazla Euro getirsinler’ mesajı veriyor.
Neden?
Hem TL’nin hali…
Hem uçak biletlerinin vaziyeti…

*  *  *

Kıbrıslı Türklerin bu küçük ve dar coğrafyadaki ‘sıkışmışlık’ hali sürdürülebilir değildir.
Dağdaki kocaman ve ışıklı bayrağı, KKTC’yi 36 senede götüre götüre Kermiya kapısına kadar götürebildi.
Artık geleneksel olarak ‘Türkten Türke’ yaklaşımına yakın duran kesimler bile kuzeyden umudunu kesti.
Bu noktaya nasıl geldiğimizi kendi kendimize olsun itiraf etmezsek eğer, daha fena haller bizi bekliyor demektir.
İtiraf edeceğiz ki, uluslararası hukuk içine girmeden kurtuluş yoktur.
Kabul edeceğiz ki, hamasi nutuklar uçak bileti fiyatlarını ucuzlatmaz.
Anlayacağız ki, kurduğumuz kale kumdandır.
Aynaya bakıp özeleştiri yapacağız ki, federal çözüm olmazsa doğduğumuz topraklarda doyamayacak, yeni göç dalgalarıyla bilinmeze yol alacağız.
O iki haberin sosyo-ekonomik-politik yorumu budur…

Bu yazı toplam 2756 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar