DİLA ŞİMŞEK

Çiftçi Mehmet Canbilek, kendisini bildi bileli doğaya düşkün… Mesleğinin dedesinden geldiğini belirten Canbilek, enginar üretimi yapmış, 30 sene İngiltere’de yaşamış, orada da çiçek yetiştiriciliği ile uğraşmış. Beş sene önce, eşi ve çocukları ile birlikte adaya dönen Canbilek, babasından kalan tarlayı değerlendirmek istemiş ve araştırmaya başlamış. Gavcarın hem insan sağlığına yararı, hem de doğada nadir görülmesi nedeniyle ilgisini çektiğini söyleyen Canbilek, gavcar mantarını korumak ve yetiştirmek için bu işe girişmiş.

Haspolat’ta eski sanayi bölgesi civarındaki serada yetiştirdiği mantarları büyük marketlere ve isteyenlere satışa da sunuyor.

Canbilek, haftasonları isteyen kişilerin seraya gelerek mantarlarını kendilerinin toplayabileceğine değiniyor, ‘Aynı çilek toplamadaki gibi’ diyor…

“İnsanlar sahip çıksa, gavcarı yaşatırız”

Canbilek, beş sene önce doğaya ilgisinden ve Akdeniz iklimini sevmesinden dolayı gavcar mantarı yetiştirmeye karar verdi. Avrupa’da İspanya, İtalya ve diğer ülkelerde de mantarı incelediğini, oldukça şey öğrendiğini belirten Canbilek, “Kıbrıs’ta ne yazık ki gavcar mantarına gereken değer verilmiyor. Halbuki insanlar sahip çıksa, onların yaşam alanına müdahale etmese, üreyebilecek mantarı dalında bıraksa ve kesmese gavcarı yaşatırız… Enginar nasıl ki ülkenin önemli bir ihracat kaynağı haline geldiyse, gavcarı da böyle bir ürün yapabiliriz” diyor.

“En büyük isteğim işimi ada genelinde yapmak”

Gavcarın yararlarına değinen Canbilek, doğru pişirildiğinde bu yemeğin lezzetine de doyulmayacağını söylüyor. Avrupa’daki bilinçli tarıma işaret eden Canbilek, doğayı korumak için gavcarın muhteşem bir şey olduğunu ifade ediyor. “Gavcar kalem balasının (tuğla taşı) arasında yetişir. Buraya mantar tohumunu aşılarız, nemli kalsın diye bu taşları kullanırız” şeklinde konuşuyor.

En büyük isteğinin, serasını büyütmek ve işini ada genelinde yapmak olduğunu kaydediyor.