Kuzu eti öyküsü!
Hükümete gerçekten “bravo” dedim!
Kuzu eti ucuzlatılmalıydı!
550 TL “narh” kondu!
-*-*-
Ama dün bir çok kasapta ve hatta markette kuzu eti tükendi!
-*-*-
Aylardır bu fiyata et bulamayan, gaza gelen ve kasaplara – marketlere saldıran ahali ya kuzu etini tüketti; ya da kasaplar bu işe “indiragandi” usulüyle yaklaşıp eti buzdolabına sakladı!
-*-*-
Haliyle bayram için şiş kebabı hayali kuranların önemli bir kısmı “kuzu eti” bulamadı!
Güneye geçebilenler, oradaki marketleri resmen işgal etti!
-*-*-
Güneye geçenlerden biriydim!
Metehan’da kuyruk en az bir saat beklemelikti geçtiğim saatte!
Arabayı bıraktım, yürüdüm!
-*-*-
Güneydeki kontrol noktasını geçer geçmez ilk markete daldım!
Kasap reyonunda resmen kuyruk var!
Müşterilerin tamamı Kıbrıslı Türk!
Selamlaşmalar, sohbetler...
-*-*-
Üç kasap servis veriyor!
İkisi Kıbrıslı Türk, öteki Türkçe bilen biri!
-*-*-
Bekleyemem!
Beklemedim!
500 metre daha ileride, mahalle bakkalı buldum!
Tek başına çalışan bir kasap!
-*-*-
İki kilo kuzu, iki kilo domuz eti; bir büyük paket luganiga derken TL cinsinden dünkü kurdan ödediğim para bin 560 TL!
-*-*-
Yürüyerek geri dönüş, toplamda iki kilometre yürümüşüm ki üç veya dört kilometre daha eklersem, günlük yürüyüş kotamı da tamamlayacağım!
-*-*-
Haaaa bir başka küçük marketten pide ve bir tür kahve aldım; her iki ürün KKTC’nin yarı fiyatı!
-*-*-
Bu arada hesabı 203 euro tutan bir Kıbrıslı Türk müşteri; veznedeki Rum’a 200 euro verdi...
Çok şey almıştı!
3 eurosu yok!
Kasadaki adam 100 TL ver olur dedi!
Bu da benim için bir ilk oldu!
Her yerde ayrımcılık!
Zenginler özel okulda, parası olmayanlar devlette!
-*-*-
Zenginler özel hastanede; haaa TC vatandaşları da en lüksünden özel hastanede; yoksul Kıbrıslı Türkler devlette!
-*-*-
KKTC vatandaşları kaça ayrılır?
Kıbrıs Cumhuriyeti Pasaportu olanlar ve olmayanlar!
Pasaport hakkı bulunanlar, bulunmayanlar!
-*-*-
Ve dün bir ayrımcılığa daha tanık oldum, “Güney’den kilosu 5 – 6 euroya kuzu eti alanlar” ile haliyle “Güneye geçemeyip alamayanlar!”...
-*-*-
Devlet çalışanları, özel sektör çalışanları!
-*-*-
Dokuz gün tatil yapacak olanlar, Pazartesi ve Salı çalışacak olanlar!
Hatta dokuz günlük bayram tatilinin belki de dokuzunu da çalışacak olanlar ve olmayanlar!
-*-*-
Devlette çalışanlar mı, 2011 öncesi işe giren şanslılar, 2011 sonrası işe giren şansızlar!
-*-*-
Devletin memurları – devletin işçileri ve hatta geçici işçileri!
-*-*-
Vergi verenler – vergi kaçıranlar!
Hainler - kahramanlar!
-*-*-
Anayasa mı?
Eşitlik
Madde 8
(1) Herkes, hiçbir ayırım gözetilmeksizin, Anayasa ve yasa önünde eşittir, Hiçbir kişi, aile, zümre veya sınıfa ayrıcalık tanınamaz.
(2) Devlet organları ve yönetim makamları, bütün işlemlerinde yasa önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek ve ayrıcalık yapmamak zorundadırlar.
(3) Ekonomik bakımdan güçsüz olanların Anayasa ve yasalar ile elde ettikleri veya edecekleri kazanımlar, bu madde ileri sürülerek ortadan kaldırılamaz.
Tatar’ın görevden alınması!
… Bir kıvılcım adada Gazze ve Ukrayna’daki çatışmaların benzerini tetikleyebilir…”
Ersin Tatar söyledi bunu!
Bir İngiliz gazetesine…
-*-*-
Ancak roller dağıtmadı!
Yani bir kıvılcım olursa, Rusya veya İsrail pozisyonunda kim oynayacak?
Türkiye, İsrail mi olacak?
-*-*-
Sağlıklı bir insan, kesinlikle böyle bir yorum yapmaz!
Şunu da söylemiş:
“… Örneğin yeşil hatta bir Türk askerinin vurulması ‘bomba’ etkisi yaratabilir… Herkes sakin ve mantıklı olmalı. Kıbrıs Türkü yalnız değil, sadece 40 mil uzaklıkta, arkamızda 85 milyon Türk var”….
-*-*-
Sizce burada ne demek istiyor?
Rumlar, sınırda olay mı çıkaracak?
Bir Türk askerini vurmayı planlayan mı var?
-*-*-
Gerçekten, o kadar sıkıştı – bunaldı – tayfaldı ve bu işi yapamaz hale geldi ki, kesinlikle saçmalıyor!
-*-*-
Ve bu saçmalıkları, İngiltere’de bir gazeteye kusuyor!
Yazık!
Ve ayıp!
-*-*-
Dahası da var…
Kendini tutamamış ve açıkça sallamış!
“… Azerbaycan, Pakistan ve Bangladeş, KKTC’yi yakın bir zamanda bağımsız bir devlet olarak tanıyabilir” demiş!
-*-*-
Bu üç devlet şu anda Kıbrıs Cumhuriyeti’nin her türlü diplomatik baskısı altındadır…
Düşünen, gerçekleri konuşan bir “lider”, böyle bir olasılık olsa bile, bunu asla dillendirmez!
-*-*-
Ve açık tehdit içeren bir ifade daha:
“… Başta İngiltere’den olmak üzere Güney’e 5 milyon turist geliyor. Bir bomba patlasa bir turist bile gelmez. İflas bayrağını çekerler”…
-*-*-
İlk başlarda bu ifadeler “komik” geliyordu, gülüyorduk ama şu anda konu çok ciddileşti…
-*-*-
Yarın masaya oturma ihtimali çok yüksek!
O masaya, “Rumlar, İngilizler ve Yunanlılar bize çok baskı yaptı bu yüzde çok ot yemeye başladık” diyen bir adam otrup bizi temsil edecek…
-*-*-
Lütfen artık!
Kendisinin istifa edeceği yoktur!
Görevden alınması kaçınılmazdır!
Ne yapılması gerektiği pek açık olmasa da, eminim zor değildir!
Türkiye’de DEM Parti Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanları Abdullah Zeydan ve Neslihan Şedal (Fotoğrafta), dün Van İl Seçim Kurulu'ndan mazbatalarını aldı... Zeydan, muhteşem bir açıklama yaptı; her coğrafyada örnek alınması dileğiyle: “... Coğrafyamızın artık çatışmaya, hukuksuzluklara ihtiyacı yok. Hepimizin toplumsal barışa, birlikte, onurlu bir yaşamı tesis etme sorumluluğumuz var. Artık toplumsal barışı elde etme, güzel kentimize, halkımıza güzel hizmetler yapma zamanıdır.”...