12 Eylül sabahı gözümü darbeye açtığımda henüz bir günlük Ankara’daydım…

11 Eylül’de o zaman gerekli olan diploma tasdiklerimiz için Ankara’dan geçmek zorundaydık diğer illerdeki okullara dağılmadan önce…
Öyle yaptık, aptal uygulamayı yapabilmek için kurallara uyduk ve Ankara’ya gittik arkadaşlarla…
Ne bilirdik ki ertesi gün Kenan Evren’in sesiyle uyanacağımızı…
“Yönetime el koyduk” diyen, kendine ‘kurtarıcı’ rolünü veren ama uzun süre de onu öyle kabul eden bir toprağa gittiğimizi…

Neler yaşamadık ki o ilk günde,
Diploma tasdiki için mecburen yola çıkıp da dikkatle bizi süzen gözlerin önünden geçmek,
Neyle karşılaşacağımızı bilememek,
Daha doğrusu daha 17’sinde okumak için ülkeden ilk kez ayrılırken bir darbeye vurmanın ne anlamını geldiğini bile bilememek.
Ama ne olduğunu anlamak o kadar da uzun sürmedi,
İlk günden anlamaya başlamışken, daha sonra da okumaya çalışırken öğrenci evlerine yapılan baskınlar ve ‘türklüğümüzü kanıtlamak için!’ duvara yaslayarak istiklal marşını okutan toplum polisleri bize çok iyi anlattılar darbeyi…
Bunlar benim yaşadığım ufak darbe anıları ama darbenin vurduklarını, bizden arkadaşların da neler yaşadıklarını başka yerlerde, kitaplarda okumuşsunuz, dinlemişsinizdir belki…

----

Tutuklamalar, fişlemeler, işkenceler, idam etmeler, daha neler…
“İdam kararını verirken vicdanınız rahatsız olmadı mı, eliniz titremedi mi” diye sordular sonradan faşist darbe liderine…
“Titremedi netekim!!!” dedi Kenan Evren elleri bu kez yaşlılıktan titrerken…

----

Geçen gün “Kenan Evren öldü” dediler.
Bu kez kimsenin içi ‘cız’ etmedi, kimse üzülmedi, kimse ‘vah vah’ demedi.
Hatta ‘nihayet!’ dediler,
Tam 98 yaşına kadar yaşamıştı Kenan Evren…
Aldığı canların yaşanmamış yılları mı uzatmıştı ömrünü…
Yoksa idam kararlarını verirken sızlamayan vicdanı mı,
Delikanlıları, genç kızları işkenceden geçirirken aldığı haz duygusu muydu ömrünü bu kadar uzatan!!!
Yoksa darbenin üzerinden 35 yıl geçerken aldığı canların hesabının sorulmamış olmasının rahatlığı mıydı bu ömrü getiren…
Sonunda göstermelik bir mahkeme ile rütbesinin düşürülmesi ama artık yaşından ve hastalığından dolayı bu karardan bile haberinin olmaması mıydı bu yaşı getiren…

----

Sonunda ‘öldü’ dediler,
“Ohhh” çekti çoğu insan…
“Sonunda” dediler…
Dediler ama ne değişti ki… Gidenler geri geldi mi, çekilenler çekilmemiş mi oldu…
Onlar olmadı, geri gelmedi gidenler ama bugün tabutunun arkasında yürüyecek mecburi erlerden başkasını bulamayacak darbe lideri Kenan Evren…
Lanet olsun…
Ölümün arkasından ‘lanet olsun’ dedirten faşizme lanet olsun.