Yıllardan beri birileri Lapta’ya marina ve otel yapmak için uğraşıyor… 

-*-*-

Bir belediye başkanı gidiyor, öteki geliyor, bu proje yeniden ve yeniden piyasaya sürülüyor…

-*-*-

Yeşil Barış Hareketi, Lapta’ya otel ve marina yapılmasına karşı mı?
Anladığım doğruysa değil!

-*-*-

Kuzey Kıbrıs Çevre Platformu’nun da destek verdiği bizlerin de gönülde desteklediğimiz Yeşil Barış Hareketi, konuyu mahkemeye taşıdı…
Neden?
Yine anladığım kadarı ile “… yasalarımıza aykırı bir şekilde, projesiz ve Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu olmayan bir biçimde ihaleye çıkarılmış olması” nedeniyle!

-*-*-

Yani, yine anladığım kadarıyla ortaya sağlam ve onaylı bir proje konur ve ÇED Raporu alınırsa, Yeşil Barış Hareketi de davasını geri çekecek!

-*-*-

Eğer işin içinde başka işler yoksa, bu projeyi yapmakta ısrarlı olan Lapta Alsancak Çamlıbel Belediyesi, neden ÇED Raporu ve Proje hazırlanması için uğraş vermek yerine mahkemelerde uğraşıyor?

-*-*-

Bu devlette, merkezi hükümeti de yerel yönetimleri de anlamakta zorluk çekiyorum…
Kardeşim, topla ahaliyi, çağır çevrecileri ve hükümetten ilgilileri de, büyük bir toplantı yap, hatta meraklı ihaleciler de gelsin; herkes konuşsun, orta yol bulunsun, ÇED Raporu çıksın, projeler yarışsın, mesele kapansın!

-*-*-

Nedir bu kavga?
Bilmediğimiz başka şeyler mi var?
İnsanın aklına her iki taraf için de bazı “şüpheli sorular” gelmiyor değil hani!

Yalancı ya da başarısız!

Federal çözüme karşı olmak tabii ki haktır…
İlla ki herkes böyle bir çözüm şeklini desteklemek zorunda mıdır?
Elbette değildir ve olmamalıdır da!

-*-*-

Federal çözüm bir “talep” ya da “arzu” değil; zorunluluktur!
Tabii ki “çözüm” isteniyorsa!

-*-*-

Yani, bir tarafta “üniter devlet” talep edenlerle öteki tarafta “ayrı devlet” talebiyle karşımıza çıkan marjinal küçük grupların esas hedefi çözümsüzlüktür…

-*-*-

Federal çözüm, bu çözüm düşmanlarının, çözümsüzlüğü kalıcı kılmak için yaptıkları çıkışların doğal ve zorunlu alternatifidir…
“İlla ki mükemmeldir” diyen de yoktur…
Mükemmellik, ilerleyen yıllarda, birlikte ve barış içinde yaşamın güçlenmesi ile ulaşılacaktır…

-*-*-

Bu arada belirtmekte fayda var; Kıbrıs Türk tarafında inat ve ısrarla “ayrı devlet” talep edenlerin “KKTC tanınmalıdır, tanıtılmalıdır” gibisinden açıklama yapmaları da bana komik gelmektedir…

-*-*-

Çünkü bu tür çağrılar aslında çok acı itiraf içermektedir…
Nedir acı itiraf?
KKTC’nin tanınmamış olması, bunca yıldır “tanıttık, tanıtacağız, tanınmalı” diyenlerin tamamının ya yalancı ya da başarısız olduklarının açık kanıtıdır…

Egemen eşit nananay ve de şinanay!

Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Başkanı Güven Bengihan açıklama yapmasa, bu bilgiyi öğrenemeyecektim…
Hangi bilgiyi mi?
Ercan Havaalanı İtfaiye Birimi’nin, KKTC Polis Genel Müdürlüğü’ne ya da İtfaiye Müdürlüğü’ne bağlı olmadığı bilgisini…

-*-*-

Ercan’daki İtfaiye birimi, meğer Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı bünyesindeki Sivil Havacılık Dairesi’ne bağlıymış…

-*-*-

Eminim eğitim alıyorlardır, eminim alanlarında da uzmandırlar ama bu mesele benim için yeni öğrenilen bir meseledir ve doğrusu çok şaşırdım…

-*-*-

Ama Bengihan’ın açıklamasında vurguladığı acı duruma daha çok şaşırdım…
Meğer, Ercan Havaalanı’ndaki yangın söndürme araçları zamanında müdahale edemez ve çalıştırılamaz derecede arızalıymış…
Ve ivedilikle önlem alınmalıymış… 

-*-*-

Yazılı açıklama yapan Bengihan, yangın söndürme araçlarının zamanında müdahale edemez ve çalıştırılamaz derecede arızalı olduğunu bir kez daha teyit ettiklerini kaydediyor…

-*-*-

Şaka gibi değil mi?
Egemen eşit nananay!
Devletmiş!

-*-*-

Bengihan başkanın da dediği gibi, “Her gün yüzlerce hatta binlerce insanın bu havaalanını kullandığı göz önüne alındığında çok büyük bir ihmal ve sorumsuzlukla karşı karşıya olduğumuz aşikardır.  Yanı başımızdaki Türkiye’de meydana gelen depremde ve kısa bir zaman önce yaşanan yangında ihmaller nedeniyle yaşanan can kayıplarından, ülke olarak yaşadığımız büyük acılardan maalesef hala ders alınmadığını görüyoruz”…

-*-*-

Bengihan ile telefonda konuştum… 
TAK Ajansı da açıklamasını haberleştirdi…

-*-*-

Hükümetin, bu konuda bilgisi olduğunu, hatta gerçekleştirilen bir tatbikatta ilgili bakan ve başbakanın da “eksikliğe” tanık olduğunu söyledi… 

-*-*-

Bengihan, araçların yenilenmesi için acilen adım atılmasını da istedi…
Külliye bitsin, Erdoğan gelsin, açılışı yapsın, Ersin beyin adaylığı, Ünal beyin başbakanlığı bir garantiye alınsın; sonra halledeceyik!

-*-*-

Bir dua ve bir de fikir… 
Allah’ım Ercan’ı kullanan tüm yolcuları ve tabii ki kullanacak olan Sayın Erdoğan’ı yangından koru!
Bunların tedbir alabilme yeteneği de parası da yok, biliyorsun!

-*-*-

Ayrıca, acaba diyorum, birileri İngiltere’den yeni ve çok az kullanılmış bir itfaiye aracı çalsa (Fotoğraftakini), Maliye Bakanlığı o aracı Ercan’ın kullanımına verse…
Olmaz mı Sayın Özdemir Berova?
Yasal engel yok demiştin ya lüks çalıntı arabalar için!