“Larnaka Amerikan Akademisi neden ve nasıl kurulmuştu?...” (2)
Avustralya’dan çok değerli arkadaşımız, akademisyen-yazar, araştırmacı, grafik sanatçısı ve “Tales of Cyprus” yani “Kıbrıs’tan Hikayeler” başlıklı sayfayı yaratan Konstantinos Emmanuelle, Larnaka Amerikan Akademisi’nin tarihçesini araştırarak bu konuda bulduklarını kaleme aldı. Biz de bu değerli araştırma yazısını, okurlarımız için özetle derleyip Türkçeleştirdik. Konstantinos Emmanuelle, “Tales of Cyprus”ta Larnaka Amerikan Akademisi hakkında özetle ve devamla şöyle yazıyor:
*** Ancak Amerikan Evangelistlere yönelik kamu desteği hızla azalacak ve güvensizlik çarçabuk büyüyecekti. Nisan 1901’de Larnaka’daki şapel yakılacak ve Evangelistler için durum zorlaşacaktı. Bu şapel tekrardan ve bu kez taştan inşa edilerek 1902 Temmuzu’nda açılacaktı. Mart 1901’de Dr. James McKinnis Balph adayı ziyaretiyle ilgili şöyle yazacaktı mektubunda: “Oğlanlar için okulu ziyaret ettik, kent merkezindedir bu. 17 öğrencisi vardır, Rumlar, Türkler ve İngilizler’den oluşan bu öğrencilere ders veriliyor. Bir de gece okulu vardır ki bu okula da gündüzleri okula gidemeyenler katılıyor ve Bay Easson ve Dr. Moore ders veriyor. Bir sabahımızı Dr. Moore’un kliniğinde geçirdik, 50 kişi vardı. Yarım saat dini hizmetlere ayrılıyor, sonra da hekim hastalara bakarak onlara ilaç dağıtıyordu...”
*** Dr. Moore, 1903’te Kıbrıs’tan ayrıldığında Kıbrıs’ta Amerikalı misyoner kalmamıştı, sonra da aynı yılın Kasım ayında Avustralya’dan ailesiyle birlikte Rahip Walter McCarroll gelecekti adaya. Durumu inceledikten sonra Rahip McCarroll, misyonun yüksek kaliteli bir okul kurmaya odaklanması gerektiğine karar verdi. 1905-06 yıllarında kiliseye yedi yeni üye katıldı, bunlardan birisi de zengin bir sanayici olan Peponiadis idi. Ailesini şaşırtacak biçimde Peponiadis, mirasının üçte ikisini Larnaka’daki misyona bağışladı ve ayrıca arazi ve Lefkoşa’da bir şapel yapılması için de bin dolar verdi. O günlerdeki haberlere göre okul büyümüştü, 57 öğrencisi vardı, bunlardan 22’si Rum, 18’i Ermeni, 14’ü Türk ve 3’ü de Yahudi idi...
*** 8 Şubat 1906’da yerli halktan 2 bin kişiden oluşan öfkeli bir kalabalık, Mağusa’da Amerikalı Evangelisterle herhangi bir bağı olanlara ait binalara saldırarak bunları yok edeceklerdi... Rahip Walter McCarroll, bu olayı yazdığı bir mektupta anlatmaktadır: “Perşembe gecesi iki bin kişiden oluşan bir kalabalık, Bay Kassilyan’ın evinin dışında toplandı. Bazı avukatlar ve önde gelen yurttaşlar konuşmalar yaparak kentte hiç kimsenin evangelist olamayacağını duyurdular. Sonra da bu kalabalık evi taşlamaya başladı. Kapıları kırdılar, sandalyeleri, masaları kırdılar, 40 kadar İncil parçalandı. Öfkeli kalabalık sonra da müritlerimizden biri olan Filippos adlı tatlıcının dükkanına saldırdılar, tümüyle dükkanını yokettiler, 50 sterlinlik zarar verdiler. Bay Kassilyan’ın evinin taşlanması üç saatten fazla süre devam etti. Polis, bu kalabalığı denetlemekte tümüyle yetersiz kalmıştı. Nihayetinde atlı polisler bölgeye çağrıldı, onlar da taşlandı ve sopalarla ve civardaki binalardan atılan teneke konserve kutularıyla saldırı altında kaldılar. Kalabalık Rum okul öğretmeni Fitikidis’e silah dayayarak onu, dininden vazgeçtiğini ilan etmeye zorladı. Bu dine bağlı olan herkes, Mağusa’yı terketmeye zorlandı. Kityum (Larnaka) Piskobosu ise misyonun adadan kovulması çağrısında bulundu...”
*** Adanın başka bölgelerinde de gösteriler devam ediyordu. 1907 yılında öfkeli bir kalabalık, Lefkoşa’daki yeni şapeldeki ayine müdahale etti. Düzeni yeniden sağlayan Britanyalılar, misyona bir mektup yazarak, “Rum Ortodoks Kilisesi’ni incitmekten vazgeçmeye” çağırdı. 1908 yılında Rahip Walter McCarroll, Larnaka’da doğru düzgün bir okul inşa etmek üzere Amerika’daki Misyon Yönetim Kurulu’nun onayını aldı. McCarroll’a göre bu okulun iki hedefi olacaktı: Birincisi öğrenciler, özellikle yatılılar kilisenin müritleri olacak ve kilisede çalışacaklardı. İkincisi de İngilizce dilinde eğitim verilecek ve öğrenciler öğretmen olmak ya da iş dünyasına katılmak üzere hazırlanacaktı.
*** Okul hızla büyüdü... 1908 yılında 35 öğrencisi vardı, 1911 yılında 60 öğrenciye, 1920 yılında 200 öğrenciye ulaştı. Yeni bir bina yapıldı. 1909 ile 1920 yılları arasında sekiz tane misyoner öğretmen Amerika’dan Kıbrıs’a gönderildi. 1921 ile 1935 yıllarında ise 20 öğretmen daha gönderildi. Okulda görev yapacak misyonerlerin sayısı hiçbir zaman yetmiyordu, bu nedenle Protestan olmayan öğretmenler de işe alınmaya başlanmıştı. 1922 yılında Misyon Lefkoşa’da bir de Kızlar Okulu kurdu. Bay Blanche McCrea 1925’te okulun başına geçti ve 1967’de emekli oluncaya kadar okulu idare etti. Bu okul da hızla büyüdü...
*** Bu yıllar boyunca misyon, tıbbi çalışmalarını da Lefkoşa’da Walter’in kardeşi olan Dr. Calvin McCarroll aracılığıyla yürütmekteydi. Ancak ne tıbbi çalışmalar, ne de okullar, istenilen din değiştirmeleri doğurmuyordu. Walter McCarroll, 1916 yılında “gerek din, gerekse karakter değişikliklerinin düşkırıcı derecede düşük olduğunu” yazacaktı. Tıbbi çalışmalar da insanların din değiştirmesiyle ilgili pek ilerleme sağlamıyordu, Protestan doktorun yanısıra (Dr. McCarroll’un öyle olduğu biliniyordu) yanıbaşında bir de Rum evangelistin çalışmasına karşın, durum böyleydi. Ancak Amerikan misyonerlerin okul ve tıbbi çalışmaları nihayetinde iyi bir ün kazanacaktı çünkü her biri de yerli halka yararlı ve istenen bir hizmet vermekteydi.
*** 1919 yılında Walter McCarroll ABD’ye geri döndü ve Dr. William W. Weir onun yerine geçti, Larnaka’daki Amerikan Akademisi’nin müdürü olarak. Dr. Weir bir vizyonerdi ve Hristiyan eğitimiyle derinden ilgiliydi. Tam bir okul programı dizayn etti ve bunu yaparken çağdaş Amerikan eğitim teorisini akıllıca biçimde kullandı. Okul kendi gazetesini çıkarıyor, okul içi spor alanları açılıyor, bir koro oluşturuluyor, kendi oyunlarını sahneliyor, sponsorlu hizmet kulüplerine sahip oluyor ve gerek ada içinde, gerek ada dışında okul gezileri tertiplemeye başlıyordu. İlginçtir ki Weir okulunu “Öğrenmenin etkili ve canlı bir yeri” olarak tarif ediyordu ve böylelikle başka ülkelerden de öğrenciler Amerikan Akademisi’ne gelmeye başlıyorlardı. O kadar çok başvuru vardı ki okul artık daha zayıf durumdaki öğrencileri geri çevirebiliyordu. Depresyon döneminde dahi okula katılım güçlüydü. Okul mezunları, her tür işte ve adadaki hükümet dairelerinde iş bulabiliyordu.
*** Amerikalı misyonerler, Kıbrıs’taki en önemli okullardan birini kurmuş oldukları halde, birincil hedefleri olan yerlileri din değiştirip kendilerine katılmaları için ikna etme hedefleri tümüyle başarısız olmuştu. Özellikle Kıbrıslırumlar kendilerine zaten Hristiyan diyorlardı ve din değiştirmekte tereddütlüydüler. Misyonerlerin kavramayı başaramadıkları şey, Ortodoks Kilisesi’nin yüzyıllar boyunca kendine bağlı takipçileri olduğuydu – öncelikle Roma Katolik Kilisesi’ne, sonra adayı yöneten Fransız ve Venedikliler’e ve daha sonra da Osmanlı Türkleri’ne karşıydılar. Misyonerlerin kavrayamadığı şey, her bir Kıbrıslırum’un çok küçük yaşlardan din değiştirmenin “günah” olduğu yönünde eğitim almış olduklarıydı...
*** 1930’lu yılların başlarında Presbiteryen Reform Kilisesi, diğer ülkelere kıyasla Kıbrıs’taki okullarının daha az verimli olduğu sonucuna varmıştı. Çin gibi bir ülkede misyon bir milliyetle uğraşıyordu oysa Kıbrıs’ta Rumlar vardı, Türkler vardı, Ermeniler, Maronitler ve Latinler vardı. İşler iyi gitmiyordu. Ve Kıbrıs’ta kurdukları okullar da giderek daha az sayıda Amerikan öğretmene çekici gelmeye başlamıştı...
*** 1950’li yıllarda Britanya yönetimine karşı yürütülen dört senelik gerilla savaşı esnasında Amerikan Akademisi, kendini zor bir durumda bulacaktı. Okul yönetimi, Rum öğrenciler arasında milliyetçi duygularla başetmekte zorlanıyordu. Öğretmenlerin kendilerinin de farklı siyasi eğilimleri vardı: Bazıları Britanya idaresinin devamından yanaydı, başka öğretmenler ise ya Rum ya da Türk özlemlerine sempati duyuyordu. 1960 yılında Britanya adaya bağımsızlığını verdikten sonra Kıbrıs’taki Amerikan misyonu da sona erecekti. Clark Copeland 1960’ta adadan ayrılacak, Dr. Weir de 1961’de emekli olacaktı...
Larnaka'da 1901'de misyonerlerin halkla bir toplantısından görünüm...
1919'da Larnaka Amerikan Akademisi'nden mezun olanlar, öğretmenleriyle...
(Sayfadaki tüm fotoğraflar TALES OF CYPRUS internet sayfasından alınmıştır...)
(TALES OF CYPRUS’ta Konstantinos Emmanuelle’in yazısını özetle derleyip Türkçeleştiren: Sevgül Uludağ/YENİDÜZEN).