1. YAZARLAR

  2. Sevgül Uludağ

  3. Larnaka’da “kayıplar”ın izinde… 1
Sevgül Uludağ

Sevgül Uludağ

0090 542853 8436/00357 99 966518

Larnaka’da “kayıplar”ın izinde… 1

A+A-

 

Bana Larnaka’nın bazı “kayıplar”ı hakkında geniş bilgi veren bir okurum Londra’dan geliyor ve birlikte Kayıplar Komitesi’ne bazı olası gömü yerleri göstermek üzere Larnaka’ya gidiyoruz…

Okurum, 1960’lı yıllarda “Teşkilat” tarafından öldürüldüğü söylenen iki “kayıp” Kıbrıslıtürk hakkında geniş bilgi sahibi… Onun anlatmış olduklarını zaten bu sayfalarda birkaç hafta önce yayımlamıştım…

Larnaka’da “Teşkilat” tarafından “kayıp” edilen ve halen resmi Kayıplar Listesi’nde isimleri bulunan Süleyman Aspiri ve Behri Lambiro hakkında bundan on yıl kadar önce bu sayfalarda geniş araştırmalarımızı yayımlamıştım… Onların nerelere gömüldüğü hakkında pek bir bilgi yoktu.

Şimdi bu okurumuz iki olası gömü yeri gösterecek bize ve bu bilgiler hiç yoktan Larnaka’nın “kayıplar”ı hakkında daha ileri araştırmalar yapmak için önemli bir katkı olacak.

23 Mart 2016 Çarşamba sabahı okurum ve Kayıplar Komitesi yetkilileri Ksenofon Kallis, Okan Oktay ve Andri Palla’yla birlikte Larnaka’ya gidiyoruz.

İlk durağımız Larnaka Kalesi…

Okurumun duyduklarına göre, Behri Lambiro, “Teşkilat” tarafından öldürüldükten sonra kale içine, o günlerde Kıbrıslıtürk mücahitler tarafından kale içinde “Hamam” olarak kullanılan yerin yakınına gömülmüş olabilirmiş.

Kale’ye “Hamam” denen yeri bulmak üzere gidiyoruz…

Aradan yıllar geçmiş ve Kale biraz değişmiş…

Kale’nin girişinde sağımızdaki ilk odaya giriyoruz ve şoke oluyoruz: Meğer burası İngiliz sömürge yönetiminin insanları astığı bir odaymış – duvara monte edilmiş bir de fotoğraf var bunu gösteren… Duvarda ayrıca bu odada 1945 yılına kadar idamların gerçekleştirilmiş olduğunu anlatan bir yazı bulunuyor…

Osmanlı döneminde olsun, İngiliz döneminde olsun, bu Kale’nin bir hapishane olarak kullanılmış olduğunu öğreniyoruz. Okurumdan da 1960’lı yıllarda Kale’de bazı odaların “hücre hapsi” ya da “tecrit” için kullanılmış olduğunu öğreniyoruz. Daha sonra gidip bu “hücreler”e bakacağız – tepede küçük birer pencereleri var, çıplak duvarlar ve birkaç yatak varmış ve şu veya bu nedenle “cezalandırılan” Kıbrıslıtürk mücahitler, bu odacıklara kapatılırlarmış Kale içinde… Bu “hücre”lerde birkaç kişi kilitli tutulmakla birlikte, zaman zaman bahçeye çıkıp bir hava almalarına da izin verilirmiş…

Bu Kale’nin bir tür “ceza” ve “idam” yeri olarak tarihi geçmişi, şimdiki güzelliğine gölge düşürüyor…

Bu çıplak Kale duvarları altında kim bilir kaç genç Kıbrıslıtürk acı çekmiş… Kim bilir kaç kişinin ahı asılı kalmış duvarlarda…

Mücahitlerin “Hamam” olarak kullanmış oldukları yeri bulmaya çalışıyoruz. “Hamam”, şimdilerde bir mutfağa dönüştürülmüş…

Okuruma göre, “Hamam”ın ön tarafında bir yer varmış ve Kale’dekiler okuruma burasının bir gömü yeri olduğunu söylemişler bir zaman…

Aslında 15 yıl önce “kayıplar” konusunu araştırmaya başladığım zaman, pek çok kez Larnaka Kalesi içerisine, giriş kapısının hemen yakınlarına bazı “kayıplar”ın gömülmüş olduğu yönünde bilgiler geliyordu hep okurlarımdan… Demek ki bu konu üzerinde daha çok araştırma yapmak gerekiyormuş…

Kale’de çalışanlar da bize yardım etmeye geliyorlar ve çeşitli yerlere telefon ediyorlar…

“Hayır, bu mermerler burada değilmiş… Evet, o ağaç oradaymış…”

Eğer 60’lı yıllarda havadan çekilmiş bir fotoğraf bulunabilirse, o zaman bu çok yardımcı olabilir çünkü okurumun işaret ettiği bölgede tam olarak neler bulunduğu görülebilir. Eğer Kallis böylesi bir fotoğraf bulabilirse, o zaman okurum bu fotoğraf üzerinde kendisine söylenmiş olan “Hamam”ın önündeki olası gömü yerini işaretleyeceğini söylüyor…

Bunun nedeni Kale içinin değişmiş olması…

 

DEVAM EDECEK

 

Bu yazı toplam 1851 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar