1. YAZARLAR

  2. Sevgül Uludağ

  3. Larnaka’nın çorap fabrikası...
Sevgül Uludağ

Sevgül Uludağ

0090 542853 8436/00357 99 966518

Larnaka’nın çorap fabrikası...

A+A-

“Flashbacks of Scala” (“Larnaka’nın geçmişine bir bakış”) başlıklı sosyal medya sayfasında Larnaka’nın çorap fabrikasının öyküsünü paylaşan Nazaret Şamlian, bu fabrikada Kıbrıslıtürkler’in, Kıbrıslırumlar’ın ve Kıbrıslıermeniler’in bir zamanlar birlikte çalıştığını hatırlatıyor...

Nazaret Şamlian’ın izniye, Larnaka’nın çorap fabrikasına ilişkin yazmış olduklarını derleyip özetle Türkçeleştirmeye çalıştık.

Nazaret Şamlian, bir zamanlar Larnaka’nın çorap fabrikasına ilişkin özetle şöyle yazıyor:

***  Larnaka’da Çakmakciyan Çorap Fabrikası – Kalçomihani... Bundan yüz yıl kadar önce adaya gelen Ermeni göçmenler daha çok zanaatkar ve girişimciydiler ve bazıları da Küçük Asya’da fabrika sahipleriydiler...

***  Bu göçmenler arasında Agop Çakmakciyan, eşi ve üç çocuğu da vardı. İki kızları ve bir oğluları vardı... Larnaka’ya geldikten sonra ikinci bir oğulları daha dünyaya gelmişti, adı İlias idi ancak 1961 yılında bu oğluları bir araba kazasında trajik biçimde vefat edecek ve geride eşi Marina ve küçük oğlu Aleks’i bırakacaktı...

***  Herkes ona “Agop Efendi” diyordu – önemli bir grup fabrikatörden biriydi, kendi memleketini terketmek ve bu Akdeniz adasında göçmen durumuna düşmek zorunda bırakılmıştı...

***  Bu, bir milyon Ermeni’nin paylaştığı bir durumdu – Birinci Dünya Savaşı’ndaki olaylardan ötürü bu kaderi paylaşmışlardı. Bunun sonucunda çoğu Doğu Akdeniz’deki ülkelerde, Yunanistan’da, Suriye’de, Kıbrıs’ta, Lübnan’da ve Mısır’da göçmen durumuna düşmüştü... Bu Ermeniler’den bazıları bu ülkeleri geçici bir yer olarak kullanmışlardı, öteki Avrupa ülkelerine ve onun da ötesinde, ABD’ye gitmek için beklerken...

***  Kıbrıs’a gelenler, tek kelime dahi Rumca veya İngilizce bilmiyorlardı ancak mükemmel biçimde Türkçe konuşuyorlardı.

***  Başlangıçta Ermeni göçmenler, yerli Kıbrıslılar’ın kendilerini Kıbrıs toplumunun birer üyesi olarak kabul etmeye hazır olup olmadıklarından emin değillerdi. Ancak birkaç yıl sonra bu belirsizlik, kesinlik ve cesaretle yer değiştirecekti! Pek çok Ermeni zanaatkar, kendi atölyelerini açmaya başlamıştı... Küçük Asya’dan eski fabrika sahipleri de fabrika açmaya başlamışlardı ve bunlar arasında Agop Efendi de vardı... Pek çok Ermeni, Türkiye’deyken tüccar idiler, bu nedenle kumaş mağazaları ve modern hayata ilişkin eşyalar sattıkları mağazalar açtılar.

***  Agop Efendi, deneyimli bir mühendisti. Geçmişte Türkiye’de iki fabrikanın sahibiydi. Her iki fabrika da çorap fabrikası idi. Bu fabrikalardan ilkini 1893 yılında açmıştı orada... Larnaka’da kentin ortasında ilk fabrikasını ise 1925 yılında açtı. Bu bir çorap fabrikasıydı ve eski bir binada bulunmaktaydı... Lord Byron Sokağı’ndaki Cable and Wireless binasıydı bu... Ancak kısa sürede Agop Efendi yeterince Rumca öğrenerek, yanında çalışanlarla tatmin edici biçimde iletişim kurmayı başardı. Sokakta oynayan çocuklar da ona “dede” diyorlardı çünkü onlara her zaman posta pulları veriyordu...

***  İkinci Dünya Savaşı’ndan önce, 1936-37 yıllarında Stilianu Apostolidis ile Aya Elena Sokakları’nın köşesinde büyük bir ev satın alarak bunu fabrikaya dönüştürecekti Agop Efendi... Bu evin büyük bir de arazisi vardı... Kendi büyük ailesi için ise Apostolidis Sokağı’nda başka bir ev kiralamıştı... Fabrikanın bitişiğine ise bir başka bina inşa etmiş ve bu binada da çorap iplikleri boyanmaktaydı...

***  Daha büyük bir fabrikaya sahip olduğu için, üretimi de her geçen gün artmaktaydı. Agop Çakmakciyan’a en büyük oğlu Süren yardım etmekteydi, Amerikan Akademisi’nden mezun olmuştu... Çakmakciyan’ın hem kadınlara, hem erkeklere yönelik üretmekte olduğu ürünlere talep çok fazlaydı ve kısa sürede Kıbrıs’ın bütün şehirlerinde bu ürünler acenteleri aracılığıyla satılmaktaydı...

***  Çorap markası “Ankara” idi ve kadın çorapları da “Larnaka Çorapları” diye biliniyordu - çorap fabrikasında ağırlıkla kadınlardan oluşan otuz kişi çalışmaktaydı... Larnaka müzesinde fabrika binası satıldığı zaman Larnaka müzesine bağışlanmış olan çorap makinelerinden biri halen görülebiliyor...

***  1960’lı yılların başlarında, çeşitli gerekçelerle yüzlerce diğer Ermeni gibi, Çakmakciyan da adadan ayrılarak Birleşik Krallığa gitmeye karar verdi. Çakmakciyan’la aynı zaman ayrılan Ermeniler, böylece bir dönemin kapanmasına neden oluyordu. Ancak Kıbrıs için sevgileri ve nostaljileri hiç bimtedi. Pek çoğu Kıbrıslılar’ın yaşadığı Kuzey Londra’ya yerleştiler – burada Kıbrıs yiyecekleri satan mağazalar vardı...

***  1960’ta göçeden bu Ermeniler’in önemli bir bölümü, emekli olunca Kıbrıs’a geri geldiler. Bunlar arasında benim ailem de vardı...

***  Çakmakciyan Çorap Fabrikası’nı, Larnaka’da Kıbrıslıtürkler “Çorapçılar” diye biliyordu ve çok sayıda Kıbrıslıtürk kadın işçi bu fabrikada çalışmıştı. Fabrika 1925 yılından 1960’lı yılların başlarına kadar faaliyetini sürdürdü.

***  Fabrikayla ilgili yazdığım kısa yazı ardından, çocukluk arkadaşım Hago – ki kendisi Agop Efendi’nin torunudur – bana çorap fabrikasından fotoğraflar gönderdi...

***  Fabrika, Larnaka’da önemli yerlerden birisiydi ve Rumca’da “Kaltsomihani” yani çorap fabrikası mahallesi olarak biliniyordu mahalle... 30 yıldan fazla bir süre Agop Efendi, oğluları Süren ve Elias Çakmakciyan’la birlikte Larnaka’dan 30’dan fazla kadına ve erkeğe iş vermişlerdi... Kıbrıslıermeniler, Kıbrıslırumlar ve Kıbrıslıtürkler (ağırlıkla kadınlar) büyük bir uyum içerisinde bu fabrikada birlikte çalışmışlardı...

***  Biz, bu fabrika yakınlarında Aslan Yürekli Richard Sokağı’nda kalıyorduk (şimdilerde bu sokağın adı Surukli Sokağı’dır).

***  Ne yazık ki Agop Efendi’nin küçük oğlu İlias, 1961 yılında bir trafik kazasında ölünce, trajedi onları vurmuştu... Bu üzücü olay Çakmakciyanlar’ı derinden sarsmıştı, böylesi bir trajediyi yaşayan her aile gibi onlar da çok sarsılmıştı... Tüm Larnaka bu ölümle sarsılmıştı... Kısa süre sonra fabrika kapatılmış ve Agop Efendi’nin büyük oğlu Süren, ailesiyle birlikte Birleşik Krallığa göç etmişti... Böylece Larnaka’da ve Kıbrıs’ta yirminci yüzyılın en tanınmış Ermeni ailelerinin birinin varlığı da sona eriyordu adada... Çakmakciyan ailesinden vefat edenler, huzur içinde yatsınlar...

(Fotoğraflar Çakmakciyan Aile Arşivleri’nden, Hago Çakmakciyan tarafından bana gönderilmiştir.)

(Flashbacks of Scala sosyal medya grubunda Nazaret Şamliyan’ın paylaşımlarını derleyip özetle Türkçeleştiren: Sevgül Uludağ/YENİDÜZEN)

115.jpg

Bu yazı toplam 1841 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar