Başlıkta bir tuhaflık var biliyorum; benim bu klavye (15 yıllık olmasıyla bir ilgisi var mı, bilemiyorum), sapıtmış olmalı. Büyük harf “S”leri noktasız yazıyor…

Hani, “möhim haber” diye, haber siteleri var ya; ben de onlara özendim; “Son Tayka!.. şok, şok, şok” diye manşet atmaya kalktım; sonuç ortada!..

Yılın şu son yazısında, (diğer haber portalları gibi) okuyucuyu kandırmaya / tavlamaya çalışmıyorum. Silihtar’daki muh(a)birim A. Sontayka (deşifre etmeyim diye ilk ismini yazmıyorum), WhatSap’tan yolladı bu möhim haberi…

Silahtar’da yılsonu temizliği yapılırken, yanlışlıkla çöpe atılmış evrakları karıştırırken bulmuş bu mektupçukları…

Yer yer okunmaz hale gelse de bu belgecikleri, sizlerle paylaşayım dedim… Nasıl bir Yıl’a gireceğimizin ipuçlarını bulabilirsiniz…

“Pek muhterem Ulu Padişahım;

Rus Çarı’nın size gönderdiği terbiyesiz fermanı okudum. Bu kadar küstahlık olmaz yani… Afeden, ona  … yemek düşer deycem ama; bize da bir şeyler yedirecekler gibime gelir. Bu Çar bozuntusunun “ayağınızı denk alın yoksa Katerina’yı devreye sokarım” derken, ne kastettiğini tam anlamadım ama, o Fetöcü “Baltacı”ıyla sizi tehdit etmesi kabul edilebilir değil.Benim buralarda başımı gaşıyacak vahtım yok. Bir gün YÖPAK krizi, ötöğegün hükümat krizi, devresi gün Ajanda krizi… Bir de Ananastias kerizi; doluya gorum almaz, boşa gorum dolmaz… Kafayı yeyiyorum annaaycağın. Bu Ocak’ın 12’si bir geçse diyorym; takvimlere bakıyorum o da ne 13’ü CUMA!.. Bu kadar uğursuzluk varken 12 Ocak’tan sonra ne olur sizce? ”

***

“Sen bunları dert etme yavrucuğum,

Geçen gün, Britanyalı Theresa’ya (bu hatun da rahibe ama babası alkolik miydi neydi, tutmuş kızına MEY ismini koymuş. Zındık herif) ulak gönderip; ‘geçmişte olduğu gibi bize yardım etmelisiniz; yoksa bu Rus ayısı sıcak sulara inecek. Sizin yardımseverliğiniz genlerinizde var. Neneniz Rahibe Teresa herkese yardım ederdi. Sizin de nenenizin yolundan (o alkolik babanızın değil) yürüyeceğinizden eminim’ dedim. Gerçi, o salak hatun, bizim ulağa boş gözlerle bakıp; ‘ben daha başhatun olalı 6 ay bile olmadı; Padişahınız benden ne bekler anlamadım. Benden bir şey istiyorsa önce,  benim ABalıktan attığım o KEL MER’le  yasak aşkını bitirecek; sonra da bozdurduğu Dolarcıkları bize gönderirse; ayının önüne yatar, sıcak duş almasını ertelerim” diye saçmalamış ama; hariciye nazırı Sarı Boris’in dedesinin de Türk olduğunu hatırlatarak …….. yatmayı kabul etmiş.

***

“Yahu Edü,giden gelin “her şey yolunda merak etmeyin”den ama; senin Çipura kılçıklı çıktı; bizim Anastezist da Noel boyunca içmekyten eyice sapıttı; yok Cenevre’ye bir koltuğunda iki karpuzunan gideceğmiş; yok gendi yemekte garnitür yemezmiş; mış mış da mış mış; işlerin içine …… (edümün büdümün nesin) ‘Newyork- Atina- Ankara – Lefkoşa - Cenevre arasında gezmekten vıcırığın çıktı anlarım da ikidebir “çok yol katettik” derken, bu teptiğin yolları mı kasteden; hala anlamış değilim…

Neysa Noelini kutlar; 12’sinde sağlam basmanı umut ederim.”

***

“Sayın Ananas ve sevgili Mustağa,

Siz hiç merak etmeyin, Ocak’ta Noel bitecek ama; ben NoelBuba” kıyafetlerini çıkarmadan gelecem Cenevre’ye. Sırtımda da kocaman bir torba olacak; herkese istediği kadar hediyecik… Sen Omorfo isten; al sana bir Orfo… Sen Garnütür isten, al sana bir tencere Bürüksel lahanası hem da bamyalı… Obürü üscüklerime dokunmayın der; verecem gendine iki altın anahtar; tapu teslim; güle güle otura da geleceyik; eksiğin ne varsa getiririk deycem. Ayı’ya bir petek Torodos balı; Kartala bir çift beyz palaz; araba çorap…  … isterseniz ebemi da süsler getiririm… … … … Daha ne yapayım be amaa… Zaten kafamıza bir da koca Tru(m)p” düştü; ‘yok biz Fun Klüp”müşük da; kendimiz çalar kendimiz oynarmışık da…  Kafay yeycam vallahi…”

***

“Sayın Silihtar ağası Muddabey;

Ben (herkesin yakınen tanıdığı) abdurrazak bilici… Müsadenizle, 2017 için sizin ve memleketin falına bakmak isterim.

Yılın ilk AYInın yarısına gelmeden adanın etrafında öyle çok GAZ çıkacak ki; herkes Gaza gelecek ama, o kötü büyücü var ya; bir batıracak çuvaldızı …püfff.. balon sönecek… Sonracıma üç vahta gadar bir masa gurulacak;( inanmazsan fincanın resmini da gönderdim, aha aşağıda Son Akşam Yemeği tablosu… sankim da dijital baskı yaptı p……k.! Neyisa Başına bir devlet guşu gondu gonacak; eşiğine güneş doğdu doğacak… gerisi garanlık….” Ha bir de 13. Cuma tehlikesi var… Yeni yılda, B… yedin gibi gelir bana… Gene de … umut kesilmez. Hade eyi seneler….”

***

Muh(a)birimin ilettiği bu belge /mektupçukları okuduktan sonra, biz mi yeni yıla gireceğiz; yeni yıl mı bize karar veremedim doğrusu… Okudukça, tansiyonum fırlıyor; başımda bir zonklama… Kulaklarımda bir dolgunluk… Duyduğum tek ses, yazının alt başlığı… Gel de “Mutlu yıllar” dile!...