Maçtan önce fikrini beyan eden çoğu insan Lefke’nin kolay kazanacağı yönünde bir görüş ortaya koymuştu, fakat maç sonunda gördük ki hiçbir maç oynamadan kazanılmaz.

Geçen hafta Yalova takımı kalesinde sekiz gol görmüş olabilir, sezonun başından itibaren sadece iki puan da toplamış olabilir, fakat bu Yalova’nın çantada keklik olduğunu göstermez. Yalova’nın genç ve koşan bir takımı var, ancak daha önce de söylediğimiz gibi Süper Lig tecrübeleri yok. En büyük handikapları bu. İyi organize olamıyorlar. Yedek kulübesinin güçlü olmaması, sezona çift teknik direktörle başlanması, daha sonra peş peşe iki hocanın da görevi bırakması ve bunun gibi birçok olumsuz etken Yalova’nın bugünkü resmini ortaya koyuyor.

Lefke ise geçen sezon ortasında geldiği zaman darmadağın bulduğu takımı toparlayan ve eski çizgisine getiren hocasıyla sezona başladı ve geçen sezon kaldığı yerden devam eden bir görüntü çiziyor. İstikrarlı çizgisiyle Lefke bu ligin demirbaşı olduğunu gösterirken, Yalova, sezon sonuna kadar daha çok hoca değişeceğe benziyor.

Oyuna baskılı başlayan taraf haliyle Lefke’ydi ancak temkinli ve adam adama oynayan Yalova defansı karşısında net gol pozisyonu üretemediler. Cahit Solkanat’ın uzak mesafeden attığı şık gol dışında gol yollarında etkili değillerdi. Oyuna hakim olabilmek iyi, ancak sonuca gidemezseniz bu bir anlam ifade etmez. Yalova ise ayağında top tutmayı hiç başaramadı. Geriden uzun toplarla ileride Yusuf’u topla buluşturma gayreti dışında başka bir strateji gözlemleyemedim. İlk yarı boyunca sahada hiçbir varlık gösteremeyen Mustafa Baran’ın yerine ikinci yarı Zekai ile başlamak iyi bir düşünceydi. 16 yaşında topa bu kadar sert ve düzgün vurabilmesi ve böyle etkili şutlar atabilmesi ileride Zekai’nin en büyük artısı olacak ancak topsuz oyunda da olması lazım. Kendini geliştirirse bu ülkede yıldız olur ama üstüne koyamazsa bu hem Yalova hem de ülke futbolu için kayıp olur.

Lefke ikinci golü bulmakta zorlanınca Toygar hoca bir gol olsun benim olsun mantığıyla maçın son bölümlerinde Kasım’ı oyundan alıp Aykut’u da orta bloğa monte ederek tek forvete döndü. Lefke’nin sahada on kişi kaldıktan sonra ikinci golü bulması hem Yalova’ya kontra atakla nasıl gol atılabileceğini göstermesi açısından önemliydi, hem de ofansta Kasım’ın yokluğunda da takımda başka gol ayaklarının olduğu ve sonuca gidebileceğini göstermesi açısından önemliydi.