1. YAZARLAR

  2. Birikim Özgür

  3. Lefkoşa için ne istiyoruz?
Birikim Özgür

Birikim Özgür

Lefkoşa için ne istiyoruz?

A+A-

Önümüzdeki Pazar gerçekleştirilecek yerel seçimlerin ardından toplumsal hafızamıza kazınacak temel değer CTP’nin 2014 Yerel Yönetimler Vizyonu kitapçığında yazmaktadır. CTP’nin yerel yönetimlerdeki başarısını ve iddiasını yorumlayabilmek için şu cümleyi tekrar tekrar okumakta fayda vardır:

“Yerel yönetimlerdeki iddiamızın başlıca sebebi CTP-BG’li belediyelerin hem halkımıza sundukları hizmetlerle hem de mali bakımdan ortaya koydukları tablolarla belediyecilikte bir örnek haline gelmiş olmasıdır”.

1974 sonrasında baskıcı bir anlayışla oluşturulmuş mevcut sürdürülemez yapının en etkili enstrümanı kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılması yerine bireysel talepler ışığında dağıtımı olmuştur.

Bu aygıt sayesinde toplumsal varlığımız ve geleceğimiz için kaygı taşıyan bireyler dahi zaman zaman popülist yaklaşımlardan etkilenmiş ve büyük resmi gözlerden kaçırmaya çalışanların kolaylıkla ülkedeki gidişata yön verebileceği koşullar oluşturulmuştur.

Buradan bakınca, statüko karşıtı mücadele, bir yandan bölünmüşlüğe, anti demokratik uygulamalara ve özgürlüklerin kısıtlanmasına dair yanlışlara bir başkaldırı özelliği taşırken aynı zamanda mevcut düzenin en etkili enstrümanına karşın kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılabilmesi için yürütülen çabalardır da.
Kamunun bütününe nazaran göreceli küçük idari birimler olan yerel yönetimlerde kaynakların etkin ve verimli kullanılabilmesi için ihtiyaç duyulan değişimi ve dönüşümü gerçekleştirmek daha kolaydır. Ancak her durumda niyetiniz ve geleceğe ilişkin bütünlüklü bir vizyonunuz varsa başarıya ulaşmanız mümkün olabilir.
CTP’li belediyeler büyük oranda bunu başarmıştır.

Diğer partilere ait belediyelerde ise bütünlüklü bir vizyon ve niyet olmadığı için kaynaklar etkin ve verimli kullanılamamış, gelecek ipotek altına alınmıştır.

Tesadüf olmasa gerek, 29 Haziran’a giderken CTP “genelden özele” prensibi doğrultusunda kurumsal bir kampanya ile yerel yönetimlere ilişkin bütünlüklü bir yaklaşım sergileyebilirken, diğer partilerin kampanyaları adayların reklamları ile sınırlı kalmıştır.

Bu basit tespit bile daha bugünden yarınlara ilişkin çıkarımlarda bulunmamıza yeterli veri oluşturmaktadır.
Tüm belediyeleri CTP’nin kazanması mümkün olmayabilir ancak şurası bir gerçek ki yerel yönetimlere ilişkin bütünlüklü bir vizyonu olmayan diğer partilere mensup başkanların yöneteceği belediyelerde iş tamamen kadere, başkanın niyetine ve beldesine ilişkin beklentilerine terk edilmiş olacaktır.

Bu noktada merkezi hükümetin ve yerel yönetimlerden sorumlu bakanlığın yürüteceği reform çalışmaları ve icraatlar önem kazanmaktadır. Nitekim 2. Yerel Yönetimler Reformu ile CTP bu alanda da gerekli düzenlemeleri hayata geçirmek için canla başla çalışmaktadır.

Bu bağlamda Lefkoşa’nın geleceğini iyi kurgulamamız gerektiğini düşünüyorum.

Başkenti, mevcut sürdürülemez yapının değil değişimin, kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılacağı yeni bir yapının başkentine dönüştürmemiz tarihsel önem taşımaktadır.

Bunun için Lefkoşa’da dünden bugüne yaşanan süreçleri göz önünde bulundurmamız ve güçlü bir irade ile Lefkoşa’yı örnek ve başarılı bir belediyeye kavuşturmamız gerekmektedir.

Burada popülizm ve ucuz siyasetin sebep olduğu ciddi sorunları aşabilmek için uzun yıllar çok disiplinli, ilkeli, planlı ve programlı bir biçimde çalışma zorunluluğumuz vardır. Lefkoşa’da çöküşün süslü cümlelerle ifade edilen hayaller ve halkımızı yanıltan halkla ilişkiler oyunları ile başladığını biliyoruz.

2006’da birtakım ucuz söylemlerle yola çıkanlar, 2010’daki uyarılarımıza da aldırış etmeden hoş sözlerle bezenmiş popülist uygulamaları sonucunda Lefkoşa Türk Belediyesi’ni batırmıştır. Bugün de seçim günü yaklaştıkça pek çok kulağa hoş gelen albenili projeden söz edilmekte, diğer yandan da yakaladığımız normalleşme sürecini önemsizleştirmeye dönük yaklaşımlar sergilenebilmektedir. Seçim ortamında belki de olağan karşılanabilecek bu gibi yaklaşımlara karşı halkımızın çok dikkatli olması gerekiyor. Çünkü Lefkoşa’yı yeni bir maceraya sürüklememek yine Lefkoşalının elindedir.

Özetle, Lefkoşa’da yeni bir maceraya hayır! Değişim için…

Bu yazı toplam 1855 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar