Lefkoşa yükseliyor
Kaymaklı, Yenişehir, Dereboyu gibi merkezi bölgeler ile kentin ana arterlerinde yükselen binalar bütün heybetiyle dikkat çekerken, uzmanlar binaların beraberinde getirdiği alt yapı sorunlarına işaret ediyor…
Fehime ALASYA
Lefkoşa İmar Planı dahilinde yükselen binaların, kimi yerlerde şehrin yapısını ve gelişimini etkilediğini savunan kimi çevreler, ‘Dikine büyüme’ye karşı olumlu görüş belirtse de bunun çeşitli yasalar ve düzenlemelerle desteklenmesi gerektiğini savundu.
Lefkoşa İmar Planı içerisinde Merkezi İş Alanı olarak adlandırılan bölgelerdeki bu çok katlılar, 12 kata kadar yükselebiliyor. Köşklüçiftlik, Yenişehir, Küçük Kaymaklı, Ortaköy gibi bölgelerde çeşitli noktalarda yer alan yüksek katlı binalar, şehrin gelişimi ve değişiminin aynası gibi…
“Yüksek katlı binalarımız var ama apartman yasamız yok”
Yüksek katların bazı noktalarda şehri tanımlamak adına çok önemli olduğuna vurgu yapan Şehir Planlama Dairesi Lefkoşa Şube Amiri Emine Azimli, vatandaşın imar planında yer alan veriler doğrultusunda yatırım yapması gerektiğinin altını çizdi.
Azimli, imarda Merkezi İş Alanı (MİA) olarak yer alan bölgelerde 12 kata kadar çıkış izni bulunduğunu kaydetti.
Çağdaş kentlerde yüksek katlı binaların olması gerektiğini ifade eden Azimli, “Yüksek katlı binalarımız var ama apartman yasamız yok” diyerek, bunların yasalar ile desteklenmesi gerektiğini belirtti.
Refikoğlu: “Kıbrıslının hafızası siliniyor”
Şehir Plancıları Odası Başkanı Merter Refikoğlu, Lefkoşa’da bazı bölgelerde bulunan konutların koruma altına alınması gerektiğini ancak imar planında yapılan değişikle bazı bölgelerin ciddi zarara uğradığını kaydetti.
Şehir merkezlerinde yükselerek, dikine büyümenin her zaman yanlış olmadığını savunan Refikoğlu, bunun gerekli alt yapı ve düzenleme ile olması gerektiğine işaret etti.
Aysal: “Lefkoşa İmar Planı yeniden gözden geçirilmeli”
Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Başkanı Seran Aysal 2012 yılında değişikliğe uğrayan Lefkoşa İmar Planı’nın yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine vurgu yaparak, bu konuda yakın zamanda bir değişiklik yapılacağını kaydetti.
Aysal, yüksek katlı binalarla birlikte bazı bölgelerde sıkıntılar yaşandığını da ifade ederek, bu sıkıntıları yılların getirdiğini, bütün olarak ele alınması gerektiğini dile getirdi.
Olguner: “Şehir merkezlerinde yatay değil, dikine büyüme şart”
Şehir merkezlerinde yüksek katlarla dikey büyüme ile pek çok sorunun ortadan kalkacağını işaret eden Mimar Onur Olguner de Kıbrıs’ın güneyinden örnekler vererek bunun mümkün olduğunu savundu.
Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Başkanı Seran Aysal:
“Yılların getirdiği, bütün olarak ele alınması gereken sorunlar var”
Yüksek katlı binalarla birlikte bazı bölgelerde sıkıntılar yaşandığını ifade eden Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Başkanı Seran Aysal, bu sıkıntıları ‘yılların getirdiği, bütün olarak ele alınması gereken sorunlardır’ olarak nitelendirdi.
Aysal, “İmar Planında yapılan ve belirlenen şekliyle, bazı bölgelerde mevcut haklar kullanılarak yapılıyor. Tüm hesaplamalar yapılarak uygulandı. Burada Kuzey ve güney Lefkoşa’nın master planı ortaktır. Bu bağlamda güneyde de aynı plan uygulanıyor. Orada daha çok yüksek katlı binalar görmek mümkün.
İmar planı veya herhangi bir plan yapılırken tüm tarafların işin içerisine katılması, bütünün analiz edilmesi gerekiyor. 5 yıllık periyotlarla da bular gözden geçiriliyor. Bununla birlikte alınan kararların ne gibi sıkıntılar doğuracağı öngörülüyor. Yakın zamanda bir değişiklik öngörülmektedir. Yeni yerler de açılabilir, yoğunluğa bağlı olarak kısıtlamaya gidilebilir. Tüm ilgili paydaşların bu sürece katılması, talep ve beklentilerini, gözlemlerini aktarması gerek.
Altyapıdan tutun da trafik ve kanalizasyona kadar tüm sorunlar bütün olarak bu süreçlerde değerlendirilmeli. Kaldı ki bu su baskınlarından sonra listeye yeni bir kalem de eklenmeli.
Havza yönetimlerini dahi buraya katıp riskli bölgeleri ve oradaki yapılaşmaları da dikkate almalıyız.
Son değişiklik 2012 yılında yapıldı, beş yılda bir gözden geçirilmesi gerek, şu an bir çalışma yapılıyor, yeni bir düzenleme gündeme gelip birleşik kurul aşamasına geçilecek.
Yakın zamanda değişiklik öngörülüyor.
Bu yüksek katlarla birlikte bazı bölgelerde problem olduğu aşikardır fakat bunlar yılların getirdiği, bütün olarak ele alınması gereken sorunlardır.” dedi.
Şehir Plancıları Odası Başkanı Merter Refikoğlu:
“Kıbrıslının hafızası siliniyor”
YENİDÜZEN'e konuşan Şehir Plancıları Odası Başkanı Merter Refikoğlu, konuya ilişkin şu ifadeleri kaydetti: “Yenişehir ve çevresinde olan bölgede bazı çok değerli sayılan konutlar var ve bunlar koruma altına alınmadı. İmar değişikliği ile bölgeler mahvedildi. Bu binalar yıkılıp yerine binalar kaldırılıyor. Kıbrıslının hafızası siliniyor, bunlar çok üzücü…
Dikine büyüme her zaman yanlıştır, olmasın demiyoruz. Dikine büyüme yapılacaksa altyapı, yol, ulaşım, toplu taşıma ona göre yapılmalı. Biz bu konuda iki katın bile kaldıramayacağı yererle 8 kat yapmaya başladık. Bu beraberinde birçok soru getirecek. Kötü olan durum daha da kötüye gidecek. Örneğin belli bir nüfusa ilkokul, yol genişliği, kanalizasyon ve yağmur suyu konmalı, bu yeterli mi? Tek amacımız daha fazla konut ve daha fazla para… Devletin hiçbir kurumu buna ön ayak olamıyor. Ülkeyi bazı rant çevreleri yönetiyor, planlar ona göre yapılıyor. Yapılan Lefkoşa imar planı defalarca değişti, kötüye gitti.
İki katlı apartmanları bile yönetemiyoruz, bakımı, temizliği, yeşil alanını, yönetemezken biz hala yükselmek istiyoruz.”
Şehir Planlama Dairesi Lefkoşa Şube Amiri Emine Azimli:
“Merkezi İş Alanlarında (MİA) 12 kata çıkış izni bulunuyor”
Lefkoşa’daki imar planıyla ilgili bilgi aktaran Şehir Planlama Dairesi Lefkoşa Şube Amiri Emine Azimli de şehir merkezlerinde olan bu büyümenin diğer yasalarla desteklenmesi gerektiğinin önemine değindi. Azimli açıklamasında şunları belirtti:
"İmar planı 1999 yılında geçiş süreci emirnamesi olarak yayınlandı. Burada verilen yüksek kat izni altı kattı. Zaman zaman güncel ihtiyaçlara göre revize edildi. Buradaki emirnamelerde Merkezi İş Alanı (MİA) 2012 yılına dek, Lefkoşa Suriçi’nden Küçük Kaymaklı çemberine, oradan Dereboyu’ndaki Merit Otele kadar olan ve meclise kadar uzanan bölgeydi. 2001 yılında Başkent Lefkoşa İmar planı yürürlüğe girdi. Yüksek kat izni bu yıla kadar altı kattı, 2001 yılından 2012 yılına dek ise MİA kat sınırı yoktu. Tamamen matematiksel hesaplanması vardı.
Bu 2012 yılında belirlenerek kat sayısı 12 kata çıkarıldı. Şehrin girişi ve önemli noktalarına MİA yapılışına izin verildi. Bölgedeki kat izni dört bile olsa buralara yüksek kat izni verildi. Örneğin Lefkoşa'nın girişi, bakanlıklar bölgesi, Gönyeli Çemberi civarı, Tofaş ışıklarından Kaymaklı çemberine dek, şehrin giriş hatlarına yüksek binalar yapılması tavsiye edilir.
Yüksek katlar bazı noktalarda şehri tanımlamak adına çok önemlidir.”
“Yetkilerimiz sınırlı”
“Yüksek binalarda otopark ve apartman yasası en önemli kriterdir. Kişiler imar planına göre bize danıştığı zaman onlara "burası MİA olarak belirlenen bölgedir, müstakil konut yapmazsınız" diyebilmeliyiz. Ama biz sadece “buraya ev yapma, başka alana git” diyerek, kendi inisiyatiflerine bırakıyoruz. Bu alanda yetkimiz yok, bence olmalı. Mevcut oluşuma uyarak yaşam belirlemeli veya var olanlara uymalıyız. Eğer MİA alanı içerisindeysek uymak zorunda kalıyoruz."
“Yüksek katlı binalarımız var ama apartman yasamız yok.
“Apartmanlarla ilgili düzenlemelerin getirilmesi gerekmektedir. Günümüzün en büyük sorunları arasında bu sıkıntı da var. Çağdaş kentlerde yüksek katlı binalar kesinlikle olmalı ama diğer yasalarla desteklememeli. Yangın yasası, apartmanın idame yasası, ceza içeren tedbirler, aidat ve bakımlarını kapsayan ciddi yaptırımlar olmalı. Yüksek katlı binalarımız var ama apartman yasamız yok.”
Mimar Onur Olguner:
“Şehir merkezlerinde yatay değil, dikine büyüme şart”
Şehir merkezlerinde yüksek katlarla dikey büyüme ile pek çok sorunun ortadan kalkacağını işaret eden Mimar Onur Olguner, Kıbrıs’ın güneyinden örnekler vererek bunun mümkün olduğunu savundu. Olguner şunları belirtti:
“İnsan nüfusu giderek artıyor, zaman içinde büyümeye ihtiyacımız olacak, şehrin dışına büyürsek altyapımız çok eksik kalacak. İmar planının uygulandığı Kıbrıs’ın güneyinde şehir merkezinde yükselme ile büyüyor, gelişiyor ve bu bağlamda teşvik ve finansları bile var.
Şehir merkezlerinde yatay değil, dikine büyüme şart. Güneyde 36 kat bina yapılan yerler var. Dikine büyüme budur. Biz insanların şehrin merkezinde yaşamasını istiyoruz çünkü şehrin dışına altyapı götürmek çok zor. İnsanların gidip gelirken ortaya çıkardığı trafik de başa çıkılamaz duruma geliyor. Gönyeli de buna bir örnek, Alayköy ve Mesarya da yeni imar planında buna doğru gidiyor. Çevreyi koruyarak, dikine büyüyerek, şehir merkezi dışındaki yapılaşmayı engellemek lazım. Aksi durum çevreye verdiğimiz en büyük zarardır.
Dikine büyüsek de altyapımız uygunsa bunun düzenlenmesi altyapıya en uygun bölgelerdir. İşten çıkan insanlar şehrin merkezinde kalırsa işten çıkıp eve girerken veya işine gelirken trafik sorunu yaratmasın. Kaldı ki bizde toplu taşıma da yok, bu durum direk kaostur. Metehan yolunda yeni binalar yapılıyor, orada bile merkez dışı tabir edilirse, yol olarak çok yetersiz kalacak. Daha çok kaos olacak.”