Siyasetin halka hizmet konusunda en fazla tutukluk yaşadığı anlar, kötünün iyisini seçmek zorunda bırakıldığımız anlardır. Toplum seçeneği olmadığına inandırılır ilk önce, ardından hizmet alacağı sistemin zaten hiçbir zaman mümkün olmayacağı söylenir ve kötünün iyisi, iyi bir seçenek gibi önümüze sunulur.

Genelde bu şekilde yönetilen kurumlar batar. Batar ama kamu kuruluşlarında bu batış normal bir şirketin batması gibi hissedilmez. Vergiler fahiş miktarlara çıkar, hizmet azalır ve batmış kurumun yükü vatandaşın sırtına yüklenir.

Lefkoşa Türk Belediyesi de bir dönemdir buna benzer bir durumdan geçiyor. 2016 yılı içerisinde artırılan vergi miktarları, hizmette yaşanan eksiklikler ve en önemlisi altyapısızlıktan dolayı tekrardan köyleşen bir başkentte yaşıyoruz. Halen şehrimizin %30’unda kanalizasyon olmadığından dolayı kuyular kazarak işimizi halletmekte, her yağmurda yolların üzerinde bir seri göl arasında ilerlemekte ve altyapı eksikliğinden dolayı ülkenin en yüksek su fiyatlarından birini ödemekteyiz.

Bu eksikliklerin giderilmediği başkentte artık bisiklet yollarını, kent ormanlarını, toplu taşımayı ve yayalaştırma projelerini konuşmaktan korkar olduk. Bunlar “mümkün olmayan projeler” kategorisine girerken, “kötünün iyisi bir belediyecilik” bizlere servis ediliyor.

Lefkoşa’nın kentleşmekten çıkıp da köy haline geri dönmesinin en büyük dışa vurumu ise Şehit Ecvet Yusuf ve Kemal Aksay Caddesi'nde oldu. Hani o anayoldan başlayıp da Taşkınköy’deki Şefler Pastanesi'nin yanından geçen, ardından Kızılbaş Kilisesi'ne ulaşan, postadan, polisten, Yenişehir Camisi'nden geçip Barış Anıtı'na bağlanan yol. Fiili olarak Lefkoşa’nın bel kemiği ve pek çok insanın şehir içine girmek için en fazla kullandığı güzergâh.

Tabii, bugün bir Afrika köyüne gitseniz, bu yoldan daha kötü halde bir yol bulakta zorlanabilirsiniz. Bazı yerleri kaldırımsız, her yağmurda çamur ve göl olan, çukurları geniş ve bazı noktalarda asfaltın olduğuna bin bir şahit isteyen bu yol, maalesef Lefkoşa’nın yüz karası haline gelmiş durumda.

Bundan 3 yıl önce çalışmaya başladığımız bir proje de var bu yol için: Lefkoşa İçin Bisiklet Yolları. Ve öyle klasik yönetim anlayışıyla yapmamıştık bu çalışmayı. Başkanlığını yürüttüğüm LTB Teknik İşler ve Kentsel Tasarım Komitesi'nde masa başına paydaşlarımıza birlikte oturmuştuk. Bisiklet Federasyonu, Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası, Doğu Akdeniz Üniversitesi ve bisiklet derneklerinden katkı koymak isteyen diğer arkadaşlarla birlikte çalışmıştık.

Haftada 3 gün LTB Projeler Bölümü'nde toplantı yapmıştık. Sakın bizi yanlış anlamayın, öyle herkesin kahve içtiği, sohbet ettiği ve dağıldığı toplantılardan değildi bunlar. Küçücük bir masa başında, haritalarla, paftalarla, kalemlerle ve gönyelerle çizdik. Çizdik, çalıştık ve tamamladık.

Bir seneye yakın sürmüştü bu çalışma. Ve sonunda Şehit Ecvet Yusuf Caddesi ve Kemal Aksay Caddesi'nin bisiklet yolları projesini bitirmiştik. Haritalar hazırlanmış, uygulama projeleri şube tarafından çizilmiş ve ortaya çıkan proje o zamanki ismiyle TC Yardım Heyeti'ne sunulmuştu.

Bu yolun düzenlenmesi ve bisiklet yollarının yapılması için hazırladığımız projeye TC Yardım Heyeti inandı. Ve uygulanması için 4.4 Milyon TL hibe ayırdı.

Tabii, bu noktadan sonra ortaya bir sorun çıktı. Yolun yapılması için bir istimlak işlemi gerekiyordu. İstimlak edilmesi gereken de evin kendisi değil, bahçesinin bir kısmıydı. Devlet istimlak edelim diyordu. Vatandaş ise daha önceden devletin istimlak edip de ödemediği başka bir arazi yüzünden, “önce parayı ver” diye diretiyor.

Bu istimlak işleminin tamamlanması halinde görevini yerine getirecek kurum aslında merkezi yönetim değil. Bu kurum Lefkoşa Türk Belediyesidir. Özellikle idare bu dönem sadece vergilerle maaş ödemeye odaklandığından dolayı, bu işin ilerlemesi Lefkoşalıya 2.5 yıldır özlem duyduğu yatırımı sağlayabilir.

Bu hibenin alınması ve yolun düzenlenmesi için gereken miktar ise tahminen 200 Bin TL civarlarındadır. Lefkoşa Türk Belediyesi 111 Milyon TL yıllık bütçesi ile bu istimlak işlemini kendi karşılayabilir. Ve bu ödeme işlemi sonucunda 4.4 Milyon TL hibeyi alarak şehrin en önemli ve en öksüz bırakılmış caddesine;

• asfalt dökümünü,
• kaldırım düzenlemesini,
• su drenaj hatlarını,
• yol güvenliğini,
• ve bisiklet yollarını sağlayabilir.

Bugün uzun çalışmalar sonucunda, Lefkoşalının hak ettiği bisiklet yolları artık elimizi uzatsak ulaşabileceğimiz mesafededir. Lefkoşa Türk Belediyesi olarak bizlere düşen, bu istimlak konusuna bir adım atmak ve kaz gelecek yerden tavuk esirgememektir.

Lefkoşalının işine/okuluna bisiklet ile gidebilmesi için vizyon oturtulmuş, çalışmalar tamamlanmış ve proje ortaya çıkmıştır. Geriye kalan tek ihtiyaç içe biraz istek ve biraz da iradedir.