Lefkoşa’da festival coşkusu
12.Uluslararası Lefkoşa Halk Dansları Festivali, renkli görüntüler eşliğinde başladı
Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB),KKTC Başbakanlık Gençlik Dairesi, Uluslararası Festivaller Birliği, Kıbrıs Türk Halk Dansları Federasyonu, ASDER, FOGEM, FOLK-DER, Gençlik Merkezi, GÖÇ-TAŞ, HAS-DER ve TUFAD’ın bir araya gelerek organize ettikleri 12.Uluslararası Lefkoşa Halk Dansları Festivali, renkli görüntüler eşliğinde başladı. 2 Eylül’de sona erecek festival bu yıl KKTC, Portekiz, İrlanda, Çekya ve Türkiye’den halk dansları ekipleri katılımıyla gerçekleştiriliyor.
Alikko ile Caher film gösterimi izleyici ile buluştu
Festival, Salı gecesi Alikko ile Caher film gösterimi ile başladı. Son 3 yıldır Halk Dansları Festivali kapsamında yer alan sinema gösterimi kapsamında Alikko ile Caher adlı radyo skeçleriyle herkesin gönlünde taht kurmuş Alikko ile Caher’in İngiltere’de kayda alınan gösterisi Lefkoşalılarla buluştu. Kemal Tunç ve Osman Balıkçıoğlu’nun hayat verdikleri Alikko ile Caher Çağlayan Parkı’nda kurulacan festival sahnesindeki dev ekranda gösterildi.
Dereboyu’nda başlayan kortej yürüyüşü Çağlayan Parkı’nda tamamlandı
Tüm ekiplerin katılımı ile dün akşam (30 Ağustos Çarşamba) festivalin kortej yürüyüşü gerçekleştirildi. Ülkelerin kültürel kıyafetleri ile Mehmet Akif Caddesi’nde (Dereboyu) başlayan yürüyüş, Çağlayan Park’a kadar devam etti. Ekipler çeşitli çalgılarla ülkelerine has müziklerle Dereboyu’nda neşeli bir hava estirdiler.
Çağlayan Parkı’na ulaşılmasının ardından festivalin açılış konuşmalarına geçildi.
Nebih: Festival, sivil toplum, devlet ve yerel yönetim işbirliğinin en güzel örneklerinden biridir
Gecede ilk konuşmayı festival komitesi adına Ali Nebih gerçekleştirdi. Nebih konuşmasında siyasi ve ekonomik krizler yaşanan bir coğrafyanın parçası olduklarını, bir hafta içerisinde insanların gelirlerinin yarı yarıya azaldığı bir ortamın söz konusu olduğunu ifade ederek, bu tip travmalardan çıkış yolunun kültür ve sanatın gücü ile olabileceğine işaret etti.
7 dernekle birlikte zorluklar içinde gerçekleştirdikleri festivalin kendileri adına en büyük kazanımının dayanışma ve paylaşım olduğunu söyleyen Nebih, festivalin ayrıca sivil toplum, devlet ve yerel yönetim işbirliğinin en güzel örneklerinden biri olduğunu vurguladı.
Harmancı: Kıbrıs Türk halkı bu krizden de yenilenerek çıkacaktır
LTB Başkanı Mehmet Harmancı ise konuşmasında Eylül ayının Lefkoşa için kültür ve sanatın konuşulduğu bir dönemi yansıttığını, Uluslar arası Halk Dansları Festivali’nin ardından Yuka Blend Festivali ve Kıbrıs Tiyatro Festivali ile şehrin kültür ve sanat etkinlikleri anlamında hareketleneceğini belirtti.
Ülke olarak morallerin düşük olduğu bir dönemden geçtiklerini, bu dönemlerde moralleri daha da düşürmek yerine yükseltmenin gayesi içinde olunması gerektiğini vurgulayan Başkan Harmancı, Kıbrıs Türk halkının tarih içerisinde birçok ekonomik badireler atlattığını, şu anda içinde bulundukları krizden de yenilenerek çıkacağına inandığını ifade ederek, şu sözlere yer verdi:
“Öncelikle siyasi istikrara kavuşacak, israfın olmadığı, ekonomik kaynaklarını doğru kullanıldığı ve finansman açıklarını kendi ürettikleri ile kapatabilen ülke olmak gerekiyor. Sadece hükümet ve belediyelerin değil herkesin
düşünmesi ve sorumluluk alması gereken bir dönemdeyiz. Bu krizden hırpalanacağız ama çıkacağız”
Çağlayan Parkı’nın 4 yıl önceki kötü durumunu örnek gösteren ve 4 yıl içinde sebat edilerek hangi noktaya getirildiğini aktaran Başkan Harmancı, çalışıp emek koymanın önemine değindi.
Başkan Harmancı, toplumun her kesiminin ne yaşandığını hissetmesi gerektiğini, bunun devamında da kendi ayakları üzerinde duracak bir yapıyı yaratmak için hep birlikte çalışılması gerektiğini vurguladı.
Özyiğit: Bu zor süreçten ancak inançlı olarak ve birbirimize sarılarak çıkabiliriz
Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Cemal Özyiğit de konuşmasında Çağlayan Parkı’nın toplumdaki tarihi önemine işaret ederek, çocukluk yıllarında bayramları kutladıkları bu parkta, şimdilerde çocuklarını getirdiklerini belirterek, LTB’nin parka sahip çıkarak hem Lefkoşa’ya hem de kültürel değerlere sahip çıktığını aktardı.
Özyiğit, ülkenin zor günlerden geçtiğini, ellerinde olmayan bazı nedenlerinden dolayı bu dönemde planlama ve hesaplama yapmanın yanında bazı tedbirleri almanın oldukça zor olduğunu belirtti. Kıbrıs Türk toplumunun bu adada varoluş barış ve demokrasi mücadelesinde çok bedeller ödediğini, zor yıllarda bu ülkeye dişini tırnağını geçirerek sahip çıktığını vurgulayan Özyiğit, bu badireden de hep birlikte çıkılacağını, bunun için kendi inanç ve değerlerimiz ile kültürel kimliğimize sahip çıkılması gerektiğini belirtti.
Temsil ettiği hükümetin elini taşın altına koyma anlamında önce kendinden başladığını, topluma da ‘hep birlikte çıkmanın yolunu bulalım’ dediğini belirten Özyiğit, bir takım tedbirler almaya çalıştıklarını, ‘bu olmaz şu olmaz’ denildiğini, ancak günün sonunda ‘nasıl olur’ sorusunun cevabını hep birlikte bulmak gerektiğinin altını çizdi.
Bakan Özyiğit, bu zor süreçten çıkmanın inanç ile başarılabileceğini, bunun için de toplumun birbirine sarılarak hareket etmesinin önemli olduğunu sözlerine ekledi.
Akıncı: Harmancı öncülüğündeki LTB, ekonomik krizden çıkma konusunda en güzel örnektir
Gecenin son konuşmasını Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı yaparken, kültür ve sanatın toplumların gelişimindeki önemine işaret ederek sözlerine başladı.
Akıncı, 2.Dünya Savaşı’ndan harap bir şekilde çıkan Avrupa’da ilk yatırım yapılan mekanların tiyatro ve kültür binaları olduğunu, Avrupa’nın bugünlere gelmesini o yatırımlara borçlu olduğunu ifade ederken, kalkınmanın sadece fiziki yatırım yapmakla veya ekonomik rakamlarla açıklanamayacağını, ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel içerikle bir anlam ifade edebileceğini vurguladı.
Toplum olarak ekonomik anlamda çok ciddi ve sıkıntılı günlerden geçtiklerini, bunun daha da büyüyebileceğini, her yeni günde insanların cebindeki paranın eridiğini ifade eden Akıncı, hükümetin tedbirler aldığını ve buna yenilerini ekleyebileceğini ifade etti.
Alınan tedbirlerden birinin en yukardan başlayarak çeşitli kesintiler yapılması olduğunu gördüklerini, bu anlamda herkesin elini taşın altına koymasının önemli olduğunu belirten Akıncı, bunu yaparken sadece belli bir kesimin etkileneceği bir durumun ortaya çıkmaması gerektiğini, ancak hükümetin de böyle bir anlayışta olmadığını ortaya koymakta olduğunu söyledi.
Kriz dönemlerinin fırsatları da beraberinde getirdiğini, bunun yanında bu krizlerinden ders çıkarmak gerektiğini, bu anlamda yapılması gereken kamu reformunun geciktiğine işaret eden Akıncı, “Kapsamlı reformlara ihtiyacımız var. Kayıt dışı ekonominin, kara para aklama risklerinin üzerine gitmeliyiz. Verilere göre yüzde 60 kayıt dışı ekonomi söz konusu, bunları hallettiğimizde fedakarlıkların boyutu da süresi de kısalır” dedi.
Akıncı, ekonomik krizler ve bunlardan çıkış yolları konusunda fazla uzaklara gitmeye gerek olmadığını, önlerinde Yunanistan ve Güney Kıbrıs örnekleri bulunduğunu ifade ederek, buralarda alınan tedbirler sayesinde toplarlanma süreçleri yaşandığını belirterek, LTB’de de buna benzer bir durum yaşandığını aktardı ve şu ifadelere yer verdi:
“Lefkoşa halkına Mehmet Harmancı’yı yeniden başkan seçtikleri için teşekkür ederim. 2-3 yıl öncesinde Lefkoşa’yı hangi noktada bulduğunu biliyoruz. Yapılan yanlışlar Lefkoşa’yı bitimişti. Bilinçli ve planlı çalışma yanında özveri ile Lefkoşa tekrar ayağa kalkmış ve yatırım yapar noktaya gelmiştir”
Ekiplerin gösterileri beğeni ile takip edildi
Konuşmaların ardından halk dansları ekiplerinin gösterileri ile gece devam etti. Ülkemiz gruplarının karma gösterisi ile başlayan ve konuk ülkelerin halk dansları ekiplerinin gösterileri ile süren gecenin sonunda HAS-DER’de bir Kıbrıs gecesi düzenlendi. Festival bu akşam saat 20.00’de yine Çağlayan Parkı’nda yapılacak gösteriler ile devam edecek.