1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. Lefkoşa’nın tanınmış yüzlerinden Ziba Kiraz; “Her bayram yuva hasreti duydum”
Lefkoşa’nın tanınmış yüzlerinden Ziba Kiraz; “Her bayram yuva hasreti duydum”

Lefkoşa’nın tanınmış yüzlerinden Ziba Kiraz; “Her bayram yuva hasreti duydum”

Lefkoşa Surlariçi’nde yaşayan bir tarih 73 yaşındaki Ziba Kiraz… 57 sene önce evden kaçtı, kendi deyimiyle  “aşık olduğu adamın peşinden koştu”, yapayalnız kaldı, şimdi iki gözlü bir odada yaşamını sürdürüyor.

A+A-

Devrim DEMİR

 

Lefkoşa Surlariçi’nde yaşayan bir tarih 73 yaşındaki Ziba Kiraz… 57 sene önce evden kaçtı, kendi deyimiyle  “aşık olduğu adamın peşinden koştu”, yapayalnız kaldı, şimdi iki gözlü bir odada yaşamını sürdürüyor.

İki göz odasına yüksek merdivenlerden çıkınca, gözümüze çarpan duvardaki çok eski gazete posterleri…

Oturma odası da girişten farklı değil Ziba Kiraz’ın...

Duvarlarının dört bir yanı sanatçı, kendi ve sevdiklerinin fotoğrafları ile dolu. Fotoğrafların kendisi için bir “nefes” olduğunu ifade eden Kiraz, hayatının kalan kısmında onu tek mutlu eden kendisine kalan fotoğraflar olduğunu anlatıyor…

Küçük yaşta evden kaçarak tek başına bir hayatı seçen Kiraz, önüne çıktığı ilk adama “aşık” olunca ona inanarak Türkiye’ye kaçtı.

Aşık olduğu adam tarafından aldatılınca,  bir daha evliliği düşünmeyen Kiraz, hayatını anlattı.

z2-011.jpg

İNANDI, KAÇTI HÜSRANA UĞRADI

Kiraz’ı Türkiye’de bir gazinoda şarkı söylemesi için zorlayan şahıs, Ziba Kiraz’ın elinden parasını alarak yıllarca çalıştırdı.

Ahlak polisinin kendisini zorla çalıştırıp parasını alan adamı tutuklaması ile Trabzon’dan Ankara’ya kaçan Kiraz, burada Neşet Ertaş gibi ünlü isimlerle tanıştı.

Yaşı küçük olduğu için adaya geri gönderilen Kiraz, Surlariçi’nde önce uzun bir süre bir pansiyonda kaldı, daha sonra 35 yılını geçirdiği küçük bir eve yerleşti.

Aşık olduğu adam tarafından kandırılınca bir daha evlenmeyi düşünmeyen Kiraz’ın en büyük pişmanlığı ailesini terk etmesi.

Senelerce sıcak bir yuvanın özlemi ile yaşadığını gözleri dolarak anlatan Kiraz, “Her bayram yuva hasreti duydum. Belli bir yaşa gelince, yaşadıklarımdan çok pişman oldum ama harcadığım yılları geri getiremedim” dedi.

z3-006.jpg

16 YAŞINDA İLK SAHNESİ

“Aklım hep bir karış havadaydı” sözleri ile başlıyor anlatmaya hikâyesini Ziba Kiraz.

Altı çocuklu bir ailenin ortanca kızı olarak 11 Mayıs 1946 yılında dünyaya geldiğini, şarkı söylemeye merakının küçük yaşlarda başladığını ve 14 yaşında evden kaçarak Lefkoşa’ya geldiğini ifade eden Kiraz, Girne’de 16 yaşında ‘Bambu’ isimli barda sahne almaya başladığını söyledi.

“Şarkı söylediğim bara beni dinlemek için gelen bir adama aşık oldum” sözlerini kullanan Kiraz, aşık olduğu adamın kendisini evlenme vaadiyle Türkiye’ye götürdüğünü söyledi.

‘ZİBA’ DEĞİL ‘ZEYNO’

16 yaşında Türkiye’de sahne aldığı barlarda kimse onu Ziba olarak bilmedi. Adı Zeynep Ballı olarak geçti kayıtlara. Birçok gazetede, çekilen resimlerde ismi Zeyno olarak anılan Ziba Kiraz, tüm gazete kupürlerini duvarına astı, hatıra olarak saklıyor.

BİLMEDİĞİ ŞEHİRLERDE SENELERCE YAŞADI

“Evlenirim” ümidiyle aşık olduğu adamın peşinden giderek, kaderini kendi çizen Kiraz, Ankara’da kiraladıkları bir evde nikâh gününü beklerken, kendini bir gazinoda buldu.

Çalışmak istemese de artık çok geçti onun için.

Aşık olduğu adam onu zorla sahneye çıkarıp, kazandığı parayı da elinden alıyordu.

Kısa süre sonra Ankara’dan bilmediği başka bir şehre gitmek için yollara düşen Kiraz’ın çileli günleri bundan sonra da artarak devam ediyor.

z4-002.jpg

“365 GÜNÜM YANDI HA YANDI” 

Küçücük yaşta hiç tanımadığı bir adamın rüzgârına kapılıp gittiği şehirlerde zorla çalıştırılarak parası elinden alınan Kiraz, Trabzon'da yaşadıklarını anlatıyor.

“Bar gibi yerdi sahne aldığım yer. İçki içenler, eğlenenler sahnede 365 günüm yandı ha yandı şarkısını söylediğim esnada yüzümün içine birçok ışık yandı. Herkesi bir anda karşımda gördüm, ahlak polisi barı basmıştı. Alıp götürdüler, sorguladılar, yaşımı sordular. Beni kimin getirdiğini söyledim. Beni zorla çalıştırıp paramı almaya gelen adamı öğlen barda bulabileceklerini anlattım polise ve ertesi gün gelip onu tutuklayarak, kapalı cezaevine götürdüler” dedi.

KİRAZ: EVLENECEĞİ KADIN BEN DEĞİLMİŞİM

Aşık olduğu adamın kendisi ile evleneceğini polislere anlattığını ifade eden Kiraz, yaşının küçük olması nedeniyle polisin araştırma başlattığını ve acı gerçeği öğrendiğini kaydetti.

Kiraz, “Polis, aşık olduğum adamın hayatı ile ilgili bir araştırma yapmıştı. Evlenme memurluğunda bir başvurusu vardı ama o ben değildim bir başka kadındı. Evleneceği kadın ben değilmişim” dedi.

z1-012.jpg

“NEŞET ERTAŞ BENİ KURTARDI VE KIBRIS’A YOLLADI”

Aşık olduğu adamın kapalı cezaevine gitmesi ile ortada kalan ve çok çileler çektiğini anlatan Ziba Kiraz, şarkı söylediği bir gazinoda Neşet Ertaş’la tanıştığını anlattı.

“Beni kurtaran Neşet Ertaş, elimden tuttu Ankara’ya götürdü. Sokağa çıkma yasağı vardı o zaman, pasaportumu da kaybetmiştim. Kıbrıs’ta gereken yerlere yazı gönderilmiş, pasaportum gelince Neşet Ertaş beni Kıbrıs’a yolladı. Onu hiçbir zaman unutmayacağım” sözlerini kullandı.

HEM AĞLADI HEM GÜLDÜ HAYATINI ANLATIRKEN

Çok çileler çektiğini her cümlesinde vurgulayan 73 yaşındaki Ziba Kiraz, 57 senelik kötü hayat hikâyesine çok şey sığdırdı.

Küçük yaşta evden kaçıp evlenirim hayali ile peşine düştüğü adam tarafından kandırıldıktan sonra, 21 yaşında Kıbrıs’a geri döndü.

Hayatının en zorlu bölümünün döndükten sonra başladığını anlatan Kiraz, elinden hiç düşürmediği sigarasını içti, hem güldü hem ağladı.

“63 olaylarına denk gelmişti benim adaya gelişim. Savaş vardı, Surlariçi’nde uzun bir süre pansiyon gibi bir yerde kaldım. Yaşım küçüktü, çok arkadaşlarım vardı. Cemaliye ve taksici Zeki benim çok iyi arkadaşlarım olmuşlardı. Onlar verdiğimiz ilk şehitler. Aralık gecesiydi, sivil giyimli birileri tarafından Cemaliye Emirali Hüseyin ve Zeki Halil Karabülük vurularak ilk şehitler olarak tarihe geçtiler. Çok zorluk yaşadım savaş dönemi, herkes korku içinde, hastanede gönüllü hemşirelik de yaptım” dedi.

ÖLDÜRÜLECEK KORKUSU İLE AYLARCA YAŞADI

Kendisini kandıran adamın cezaevinden çıktığını ve Kıbrıs’a geleceğini öğrenen Kiraz, uzun bir süre kaldığı yeri kimseye söylemedi. Kiraz, “Kendisini polise verdiğim için ve benim yüzümden kapalı cezaevine girdiği için beni öldürecek diye Kıbrıs’a gelecekti aşık olduğum adam. Uzun süre yerimi kimseye söylemedim zaten o da gelmedi. “

KİRAZ: GÜZELLİK FAYDA ETMEZ

Hayatı boyunca hiç evlenmeyen, adaya geri döndükten sonra bile aşık olduğu adamı unutamayan Kiraz, sevdiği adamın isminin baş harfini iğne ile koluna kazıdı. Evliliği hiç düşünmeyen, çok çileler çekmesine rağmen kimseyle bir hayat düşünmeyen Kiraz, “Peşimden koşmayan kalmadı. Çok canlar yaktım çünkü canım yanmıştı. Erkeklerden sadece intikam aldım. Belli bir yaşa gelince, pişman oldum. Bir sıcak yuvam hiç olmadı, bayramlar bana hep ağır geldi. Güzellik fayda etmiyor” ifadelerini kullandı.

LEFKOŞA’NIN BİRÇOK BİLİNDİK İSMİ İLE UZUN BİR GEÇMİŞİ VAR

Hayatta olmayan Lefkoşa’nın tanınmış ve bilindik isimleri ile uzun bir geçmişi olduğunu anlatan Kiraz, birçok tanıdığının artık bu hayattan göçtüğünü anlatıyor. Kiraz, “Hisarda Yıldızlar Lokantası vardı. Dr. Fazıl Küçük’le yer içerdik, sohbetlerimiz çok oldu. Ciğerci Ahmet, Saffet Anibal ve daha niceleri hepsi geçip gitti bu hayattan. Eskiden daha güzeldi, küçüklerin büyüklere saygısı insanların ise vefası vardı” dedi.

EN BÜYÜK PİŞMANLIĞI TERK ETTİĞİ AİLESİ

Günde bir paket sigara içen Kiraz, hayatını anlatırken sigarasının birini yaktı birini söndürürdü. Kiraz, “Kimler geldi kimler geçti. En büyük pişmanlığım terk ettiğim yuvam. Anneciğim, babacığım çok gidip geldi yanıma ama aklım bir karış havadaydı. Ne zaman ki tek tek geçip gittiler bu dünyadan, aklım başıma geldi, o zaman anladım yuvanın ne olduğunu. Gençliğimi hiç özlemem ben hala 16 yaşımdayım” sözlerini ifade etti. 

PİŞMANLIKLARINI ŞİİRLERE DÖKTÜ

Şarkı söylemek kadar, şiiri yazmayı da çok sevdiğini ifade eden Ziba Kiraz, hayatı boyunca yaşadığı pişmanlıklarını döktüğü şiirini de okudu;

Besbelli ölümüm sabahleyindir,

İlk ışık girerken odama camdan, uzan perdemi indir

Mum yana kalsın akşamdan.

Sonra koş haber kiracın Ziba Kiraz, can verdi diye.

Belediye ve üç beş kişi kaldırmaya gelsin odamdan.

Kapıdan omuzlarda çıkarken tabut, sen de eller gibi adımı unut.

Birkaç gün kapımı açık tut, resimlerim baka kalsın ardımdan.

 

 

Fotoğraflar Burçin Aybars

 

 

 

 

 

Bu haber toplam 7158 defa okunmuştur
Adres Kıbrıs 406 Sayısı

Adres Kıbrıs 406 Sayısı