1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. Lefkoşa’ya Mektuplar…
Lefkoşa’ya Mektuplar…

Lefkoşa’ya Mektuplar…

Lefkoşa’ya Mektuplar…

A+A-


Neriman Cahit

“Geçmiş, kişinin anası – babası gibidir…”
Ne kadar acı verici olursa olsun Lefkoşa’yı dolaşmayı sürdürüyorum… Vazgeçilmez bir alışkanlığa dönüşmüş bu…
Geçen gün yine Surlar İçi’ni dolaşırken, gözlemlerken, iki olgunun farkına vardım: Kent ve aile…
Maalesef ne o kent kalmış ortada, ne de o aile… Yitip gitmiş…
Yakın geçmişimizi bile anı haline getiren de bu yok oluş, yitiklik durumu…
Bize – bizi anımsatacak, varlığımızın bekasını geçerli kılacak şeyler neredeyse tümüyle yok olmuş… O semtler, o sokaklar bugün de var ama kimlik değiştirmişler… Eski arkadaşların, komşuların, dostların, akrabaların oturduğu evler bugün ya derme çatma “bilmem ne ticarethanesi” ya da her bir odasında bir ailenin yaşadığı “tıka basa yatı evi” olmuş durumunda…

*  *  *

Kaç kez göç etmiş ya da göç ettirilmiş, evi yurdu yağmalanmış, ya da başkasının evini yurdunu yağmalamış bir toplum olarak belki… Böylesi hızlı bir değişim süreci de yaşamaktan yakınmıyor çoğumuz…
Bugün ve gelecek üzerine yoğunlaşıyor hep düşüncelerimiz. Geçmişin sorgulanması, dahası, nereden nereye geldiğimiz fazla ilgilendirmiyor insanlarımızı…
Hepimiz bugün yaşadığımız ortamlara doğmuş gibiyiz.
Oysa geçmiş, kişinin anası babası gibidir… Kişiliğinde, yüzündeki çizgilerde, bakışında, duruşunda hep geçmişin izleri vardır.
Günü kurtarmaya yöneldiğimiz son 30 – 40 yılda ülkemiz, hiçbir dönemde olmadığı denli yozlaşıp, kimlik yitimine uğramadı mı?
Kişiliği, bütünlüğü olan yerleşim yerlerimizi, yeni yapılar için yağmalanacak boş arsa alanları görmeye başladıktan sonra neler yitirdik… Bunları saymak olanaklı değil, çünkü bir bütün olarak kentlerimizi, köylerimizi yitirdik…
Artık ne Lefkoşa kaldı ne Mağusa, ne de Girne…
Yaşı kırkı geçen herkesin, “ben buralıyım, bu sokakta doğdum, burada büyüdüm” diyebileceği bir yer kalmadı… Çoğunun yerleşimi yaşama biçimi, kültürü tümüyle başkalaştı…
Sonuçta hepimiz, kendi ülkemizde yaşayan yabancılar durumuna düştük… Başka bir yere – tümden – göç etmeden, kendi yurdumuzu, bütün geçmişimizi yok ettiğimiz bir yere dönüştürdük…

*  *  *

Bu yüzden… Şimdi toplumca, büyük bir yabancılaşmanın tedirginliği içinde yaşamıyor muyuz…

Bu haber toplam 1672 defa okunmuştur
Adres Kıbrıs 290. Sayısı

Adres Kıbrıs 290. Sayısı