Lefkoşa’yı ayağa kaldırmak
Öyle görünüyor ki Lefkoşa Türk Belediyesi için 7 Nisan’da yapılacak seçimde başkanlık yarışında seçilmeye en yakın isimlerden biri olan CTP-BG adayı Kadri Fellahoğlu dün basın karşısında çok önemli mesajlar verdi.
“Belediyenin mali açıdan nasıl hayata döndürüleceği” sorusuna net, birkaç aşamalı ve uygulanabilir yanıtlar veren Fellahoğlu, olaya bir de tarihsel boyut getirdi ve şu önemli cümleyi kurdu:
“Tarih Lefkoşa’yı kimlerin bu kötü duruma soktuğunu yazacağı gibi, Lefkoşa’yı kimin ayağa kaldıracağını da yazacaktır.”
Kadri Fellahoğlu’nun projeleriyle ve belediye meclis üyesi adaylarının mesajlarının yer aldığı broşürde ‘giriş cümlesi’ olarak kullanılan bu mesajın içeriğinde çok önemli unsurlar var.
Başkentin dünü ve yarını arasında önemli bir karar aşamasında bulunan Lefkoşa halkına dönük kurgulanan mesaj, aslında sadece adaylardan söz eder gibi görünse de, o tarihsel sorumluluk aynı zamanda teker teker bütün seçmenlerin omzuna da yükleniyor.
Bir başka deyişle, Lefkoşa’nın geleceğiyle ilgili tarihi, 7 Nisan’da halk kendisi yazacak.
**
Tarih öyledir.
Onu birileri kaleme alır. Ancak gerçekte yazan halklardır.
Çoğu zaman liderlerle, düşmanlarla, savaşlarla, müzakerelerle, antlaşmalarla doludur tarih sayfaları…
Ancak günün sonunda hepsinin altında yığınların, kitlelerin, toplumların, halkların imzası vardır.
Savaşın kararını bir lider verebilir. Ancak savaşan halktır.
Barış antlaşmasına imza koyan politikacıdır. Ama barışı yeşertecek, içselleştirecek, yaşatacak olan halktır.
Kadri Fellahoğlu’nun kurduğu o cümle üzerine sayfalar dolusu yazı yazmak mümkün.
İşin özeti ise şu: Dünyanın en berbat haldeki başkenti durumuna gelen Lefkoşa’nın ve batmış durumdaki belediyenin gideceği köyün minarelerine karar verecek olan seçmeni tarihi bir görev bekliyor.
**
Kadri Fellahoğlu’nun dünkü basın buluşmasıyla ilgili konuşulması gereken daha birçok nokta var.
Gerek hazırlanışı ve sunumu, gerekse içeriği ve derinliği bakımından profesyonellik kokan basın buluşmasında bana göre en çarpıcı mesajlardan biri, LTB’de yargı sürecinin nasıl başlatılacağıyla ilgiliydi.
Fellahoğlu bir soruya cevap verirken, çok önemli bir şey söyledi. “LTB’de yargı sürecini sadece biz, yani CTP-BG başlatabilir” dedi.
Cevabı duyar duymaz kulak kabarttım.
“Neden sadece CTP-BG?” diye düşündüm ilk tepki olarak…
Kadri bey devamında buna da cevap verdi. “UBP ve DP bunu yapamaz. Çünkü işin ucu kendilerine de dokunacak!”
Bu saptama çok önemli. Zira LTB’nin nasıl kurtulacağı sorusu gibi, LTB’yi bu hale sokanların hukuki yargı sürecinin başlatılması da ‘temiz toplum, şeffaf yönetim’ bakımından hayati öneme sahip…
Ve gerçekten de bu süreci ne UBP’li birisi başlatabilir, ne de DP’li…
Her iki parti belediyede ‘ortak’tı çünkü!..
Cemal Bulutoğluları’nın bir yarısı UBP’liyse, diğer yarısı da DP’li…
Evet, tarih yazacak…
Lefkoşa’yı kimin bu hale getirdiğini de, kimin düze çıkaracağını da…
Ve Lefkoşa’nın ‘pisliğini’ kimin temizleyeceğini de!..