1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. Leyla Erbil’e veda...
Leyla Erbil’e veda...

Leyla Erbil’e veda...

Leyla Erbil’e veda...

A+A-

Umut Bozkurt

[email protected]

“Leylâ Erbil'de ağırlıklı olarak çarpan tek bir şey vardır. Başkaldırıdır bu! Başkaldırı her şeydir onda”.
İlhan Berk

Kimi insanlar vardır, içinizde bir yer ederler. Hiç tanışmamışsınızdır. Konuşmamışsınızdır. Ama yazdıklarını okumuşsunuzdur. Söylediklerini, eylediklerini duymuşsunuzdur. Gittikleri zaman tuhaf bir boşluk büyür de büyür içinizde. Sanki kırk yıldır tanıdığınız bir insanı kaybetmiş gibi buruk bir hüzünle baş başa kalırsınız.
Leyla Erbil benim için öyle insanlardan biri imiş. Öldüğünü duyduğum zaman anladım bunu. Eserleriyle daha önce tanışmayı çok isterdim. Ama biraz geç keşfetmiştim. Onu da, can dostu Tezer Özlü’yü de. Tanıştığım zaman Türk edebiyatında pek çok yazarı okumuşluğum vardı. Ama bu iki yürekli kadınla tanışmak bende edebiyata dair bambaşka duyarlılıkların oluşmasına vesile oldu. Aslında geldiğim yer itibariyle ben bu uyanışa bir süredir hazırlıyordum galiba kendimi. Edebiyat yapacağım diye laf cambazlığı yapan, bilse de bilmese de Osmanlıca kelimeleri oraya buraya sıkıştıran ya da tuhaf bir kibrin sızdığı metinleri okumak uzun zamandan beri sıkıyordu beni. Hakiki hikâyeler okumak istiyordum. Tüm çıplaklığıyla kendini ele veren yazarlar. Kimi yazarlar böyledir. Öylesine can acıtıcı hikâyeleri vardır ki ve bu hikâyeleri öylesine canhıraş bir çabayla anlatırlar ki. Leyla Erbil böyle bir yazardı. Oylum Yılmaz’ın ifadesiyle Erbil; “Edebiyatı teknik bir düşünceye, dili ne olursa olsun mimari bir projeye dönüştürmek arzusunu yerle bir etmişti”.
Leyla Erbil, bireyin hayatın her alanında bir cephe açmasını kendine şiar edinmişti. Tüm hayatını devletle, tanrıyla, erkle, ataerkiyle, edebiyatın piyasalaşma süreciyle, ödüllerle, imza günleriyle cebelleşerek geçirdi. Bunu ise “kocaman bir balık kılçığından sivriltip kılıca dönüştürdüğü” diliyle yapıyordu.
Kalan adlı romanında şöyle seslenir hemcinslerine Erbil:

yaradan’ın yarattığı gövdeden
utandırılmış kadınlar ordusu
ataerkilin
erkin başparmağı
tepesinde kadıncıkların
kendi doğasının tarihini öğrenememiş kardeşlerim benim
kendi zebellahlarına boyun eğmiş
engizisyondan kalma
romantik ve sömürgen bir hayalgücünü kutsallaştırıp tapan
eril taassubun şehvetlileri(…)
her biriniz başka çaresizliksiniz biliyorum”

Her daim sert, her daim sarsıcı, ayna tutan, ezber bozandır Leyla Erbil. Ve devrimci. Bir mektubunda şöyle yazar: “imza toplamakmış, açıklama okumakmış filan, hiçbir zaman kâğıt üzerinde eylemlere ısınamadım, sokağa çıkmalı, çarpışmalı ”. Şöyle diyor bir röportajında: “devrimin hor görüldüğü bir çağ olarak bakmıyorum olaya. Devrim unutulacak bir şey değildir. İnsanlık tarihi yüce yanlarını devrime borçludur” ve ekliyor: “Adorno şuna benzer bir laf ediyordu Minima Moralia’da: ‘bize düşen görev, başkalarının iktidarının da kendi iktidarsızlığımızın da bizi aptallaştırmasına izin vermemek…’” 

Erbil tüm hayatı boyunca örgütlü mücadeleye inandı. 1960larda Türkiye İşçi Partisi üyesiydi. Erbil, partide Sanat ve Kültür Bürosu’nda görev aldı. Başkaldırı sadece yazdıklarını tanımlayan bir sıfat değildi. Tüm hayatı boyunca toplumsal haksızlıklar karşısında hep taraf oldu, tavrını yazılarıyla ve eylemleriyle açıkça ortaya koydu. Gerçekler acıtıcı da olsa onlarla yüzleşmek taraftarıydı. O bu durumu “külyutmazlık” olarak tanımlıyordu. Külyutmazlığı “sadece gerçeklerle yaşamak, kendini hiç kandırmadan, gerçekleri bilerek yaşamak” anlamında kullanıyordu. Irmak Zileli’nin deyişiyle: “Kül yutmaz bir kadın yazardı Leylâ Erbil. Kadınlığıyla da öyle, yazarlığıyla da. Üstelik bu özelliği onu “aydın” da yapmıştı. ..Üstelik bu, 1970’te de böyleydi, 1997’de de, bugün de öyle...”

Bu dünyadan bir Leyla Erbil geçti. Onu sevgi ve saygıyla sonsuzluğa uğurluyoruz. Işıklar içinde uyusun...

 

***

 

Oylum Yılmaz, “Portresiz: Leyla Erbil”, Sabit Fikir, 20 Temmuz 2013, http://www.sabitfikir.com/dosyalar/portresiz-leyla-erbil

Asaf Güven Aksel, “Leyla Erbil'in ardından...”, Sol, 21 Temmuz 2013, http://haber.sol.org.tr/kultur-sanat/leyla-erbilin-ardindan-haberi-76746

  Irmak Zileli, “Delilik Dediğiniz Şey Aslında ‘Normallik’ Halidir” Leylâ Erbil ile Söyleşi, http://www.irmakzileli.com.tr

   İbid.

Bu haber toplam 2156 defa okunmuştur
Gaile 224. Sayısı

Gaile 224. Sayısı