1. HABERLER

  2. SİYASET

  3. 'Liderler Cenevre’ye garantörlük formülü ile gitmeli'
'Liderler Cenevre’ye garantörlük formülü ile gitmeli'

'Liderler Cenevre’ye garantörlük formülü ile gitmeli'

Müzakereleri yakından takip eden Esra Aygın, Mont Pelerin'de ne olduğu, şimdiki durum ve Cenevre'de neler olabileceği konuları üzerinde durdu.

A+A-

Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin, “Yüreğin solunda, barışın yolunda” sloganı ile gerçekleştirdiği bir hafta sürecek 46’ıncı kuruluş yıldönümü etkinlikleri Güzelyurt’ta gerçekleştirilen panel ile devam etti. “Mont Pelerin'den Cenevre'ye giderken” başlığıyla Güzelyurt Oteli’nde gerçekleştirilen panelin moderatörü CTP milletvekili ve MYK üyesi Armağan Candan, konuşmacılar Gazeteci Esra Aygın ve Cyprus Weekly Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Lefteris Adilinis oldu. Müzakereleri yakından takip eden Esra Aygın, Mont Pelerin'de ne olduğu, şimdiki durum ve Cenevre'de neler olabileceği konuları üzerinde durdu. Lefteris Adilinis ise güneydeki havayı, partilerin durumunu, sivil toplumu ve medyanın tutumunu aktardı. Soru-cevap kısmıyla birlikte yaklaşık üç saat süren toplantıda barışın ve birlikte yaşamanın önemine vurgu yapıldı. Konuşmacılar liderlerin Cenevre öncesi garantörlük konusunda kendi aralarında bir formül bulmalarının ve tek ses olarak masaya oturmalarının Kıbrıslılar için çok daha faydalı olacağı görüşünü paylaştı.

 

AYGIN: BM DE İŞİN SONUNA GELİNDİĞİNİ DÜŞÜNÜYOR

Müzakereleri uzun yıllardır yakından takip eden Serbest Gazeteci Esra Aygın, “Kıbrıs birleşmeye hiç bu kadar yakın olmadı ama aynı zamanda kalıcı bir bölünmeye de hiç bu kadar yakın olmadı” diyerek başladığı konuşmasında, Cenevre’den olumlu bir sonuç çıkmazsa müzakere masasına bir daha dönülmesini beklemediğini belirtti. Sürece elli yıldır katkı sağlayan BM’nin de açıkça belirtmese de bu işin sonuna geldiğini düşündüğünü aktaran Aygın, “Bu nedenle Kıbrıslılar olarak hem halkları hem de liderleri sahiplenmemiz gerekiyor. Daha önceki müzakerelerde çok değerli yakınlaşmalar oldu ama daha önce olmayan empati ve karşılıklı anlayış şuanda var. Çok iyi bir kimya yakaladılar ve birbirlerini anlayan iki insan olarak sürece farklılık getirdiler” dedi.

 

“LİDERLER CENEVRE’DE TEK SES OLMALI”

Mont Pelerin görüşmelerinin en önemli sonucunun liderlerin beş başlıkta az çok limitlerinin ne olacağının karşılıklı anlaşılması olduğunu ifade eden Esra Aygın, önümüzdeki bilinmezin garantörlükler olduğunu kaydetti. Bu başlığın çok da Kıbrıslıların elinde olmadığına değinen Aygın, yine de Cenevre sürecini Kıbrıslılar kendi ellerinde nasıl tutar diye düşündüğünde bunun tek yolunun liderlerin tek ses olmasından geçtiğini kaydetti. Aygın sözlerini şöyle sürdürdü:

“İki lider tek ses olmalı ve ortaya bazı ortak argümanlar koymalı. İki Kıbrıslı lider olarak ortaya garantör formülü koymaları gerekiyor. Bu yapılmazsa gördüğüm tehlike Türkiye ve Yunanistan orada oturup Kıbrıs’ta garantiler ve güvenlik konularını müzakere edecekler ama sadece bunu değil aralarında olan birçok başka sorunu da gözeterek görüşecekler. Masa bu anlamda kalabalık olacak. Umuyorum Cenevre’den Kıbrıs için en iyi sonuç çıkar.”

 

Adilinis: GÜNEYDE ÇÖZÜME KARŞI OLAN PARTİLER GÜÇ KAYBETTİ

Cyprus Weekly Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Lefteris Adilinis ise güneydeki durumu aktararak başladığı konuşmasında Rum halkının eğilimlerinden bahsetti. Temkinli bir beklenti içinde olduklarını ancak kafalarının da karışık olduğunu belirten Adilinis, Rum halkının daha önceki başarısızlıklar ve yine bu ihtimalin açık olması nedeniyle sürece şüpheci baktığını aktardı. Adilinis, “Yine de 2004’e göre bugün çok daha olumlu bir hava var. İki liderin iki halkın da kabul edebileceği bir planla ortaya çıkması halinde, plan incelendikten sonra önemli bir çoğunluğun ‘evet’ oyu kullanması yönünde bir değişim var. Yerel seçim sonuçları partilerin gösterdiği adaylara oy verenlerin ve partisinin peşinden koşanların azalmaya başladığını ortaya koydu. Çözüme karşı olan partiler bariz şekilde güç kaybettiler. Diğer önemli değişim ise medyada yaşandı. 2004’te çok büyük oranda ‘hayır’ kampanyası yürütüldü ve çözüme karşı yayın politikaları ortaya kondu. Şimdi ise neredeyse durum yarı yarıya” dedi.

 

EKONOMİNİN ETKİSİ BÜYÜK

Siyasi sisteme olan güvensizliğin temel nedeninin güneyde yaşanan ekonomik kriz olduğunu ortaya koyan Adilinis, Rum halkının refahında ciddi bir erime olduğunu, bunun da toplumda ciddi bir değişim dönüşüm yarattığını söyledi. Adilinis sözlerini şöyle sürdürdü:

“Rum halkı Cenevre’den ciddi bir sonuç bekliyor. Bugüne kadar Kıbrıs’ın tarihinde iki taraf ilk kez bu kadar çok anlaşmaya yaklaştı. İlk kez bu kadar çok yakınlaşma sağlayabildiler. Ancak en önemli iki nokta toprak ve garantiler konusu geriye kaldı.

Güzelyurt’la ilgili çeşitli formüller, özel statüler konuşuluyor. Bunun nedeni liderlerin görüşmelerinde bu kez mümkün olduğunca az insanın yer değiştirmesi fikrinin hakim olması. Kıbrıslı Rumların mevcut garantörlük sisteminin devamına onay vermesi zor görünüyor. Uluslararası katılımlı bir formülde Türk askerinin de içinde olacağı bir formüle sıcak bakıyor. İki tarafı da tatmin edecek bir formülü liderler bulmalıydı. Bunu hala yapabilirler. Elleri daha güçlü olur. Tüm bunlar çerçevesinde Cenevre’den olumlu bir sonuç çıkmasını bekliyorum.”

 

 

 

Bu haber toplam 2470 defa okunmuştur