Öncelikle 2015-2016 futbol sezonu tüm kulüplerimize ve ülke futboluna hayırlı olmasını diliyorum. Her yıl büyük umutlar ve büyük ideallerle başladığımız futbol keyfinin, bu sezon da farklı bir gelişme göstereceğine inanmadığım halde yine de umutlarımı canlı tutmak istiyorum, çünkü dün, benim doğum günümdü ve birçok arkadaşımdan umut dolu temenniler aldım. O yüzden bu umutların futbol için de yaşamasını tememni ediyor ve gerçekleşmesini bekliyorum.
   

       Geçen yılın kupa canavarı Yenicami dün sezonun ilk maçında Cihangir karşısında, geçen hafta ortaya koyduğu performanstan daha iyi bir performans sergilemesine rağmen, oyundan mağlup ayrılmıştır. Rüzgârı arkasına alarak oyuna başlayan Yenicami, ilk 20 dakika yüksek tempoda oynadı.

            Ne var ki ilerleyen dakikalarda, Cihangir oyunda denge kurdu ve oyunu karşılıklı ataklara dönüştürdü. Yenicami’nin orta sahası oyunun kontrolünü rakibine kaptırınca durum değişti. İlk devrenin bitimine üç dakika kala, Cihangir kornerden gelen topu ağlarla buluşturunca ilk devre Cihangir’in üstünlüğünde kapandı.

          İkinci devre Yenicami oyuna Reşit'i aldı. Reşit oyuna girince ortasaha hâkimiyeti Yenicami’nin eline geçti. Atak geliştiren, oyuna ağırlığını koyan, gol arayan taraf Yenicami oldu. Karşılaşmanın 61’nci dakikasında Ünal takımının beraberlik golünü kaydetti. Oyunun hakkı aslında beraberlikti. Ancak karşılaşmanın son dakikaları yaklaşırken, pozisyon gereği Cenker'in rakibine sert girmesi ve hemen ardından üstelik de buna hakemin gözü önünde, kaptan Fırat'ın, Cenker'i darp etmesi, oyundan atılmasına neden oldu. Hakemin bu olayda gösterdiği tüm kartlar yerinde ve doğru kartlardı.

         Bu olay Cihangir’i hırslandırdı ve karşılaşmanın doksanıncı dakikasınde yine kornerden gelen topu ağlarla buluşturarak maçtan üç puanla ayrılmasını bildi. İlk maçta üç puanla ayrılmak önemli bir moraldir. Fakat özellikle Yenicami’ye baktığımızda, ileriye dönük zor günlerin kendilerini beklediğini söyleyebilirim.

Niye mi? Oyun anlayışı ve oyun organizasyonu açısında birçok zaafları vardır. İlk devre orta saha çok kötüydü. İkinci devre Reşit girince toparlandı. Ünal fizigi güçlü ancak her topa sahip çıkmak istemesi enerjisini boşa harcamasına neden oluyor. Böyle oynamaya devam ederse kısa bir süre sonra sakatlanacak. Adil, onun da fiziği güçlü bir oyuncu ancak, o da gereksiz pozsiyonlara girip gücünü harcıyor ve oyun kurma konusunda güçsüz kalıyor.

         Neval ise oyuna kendini vermeden oynuyor. Yeteneğinin üçte birini kullanamıyor. Gereksiz çıkışlar yapıp top kaptırıyor ve geri gelmekte ağır kalıyor. Halil Turan, gerçekten geçen hafta da bu hafta da sahada varlığı ile yokluğu belli değil. Koşmuyor, mücadele etmiyor, yardım etmiyor. Anlıyorum ileride tek başına kaldı ancak performansının ve hırsının çok altında.

         Kabul ediyorum dünkü maçta Uğur, Hüseyin ve Arol yoktu. Ancak onların olmaması oyun anlayışının bu olmasını gerektirmiyor. Tamamen ferdi beceriye dayalı bir futbol yerine, organize atakların olduğu, ortasahadan topu ileriye taşıyacak, gerektiğinde uzun, gerektiğinde kısa paslarla rakibin üzerime gidecek oyuncu gerekir. Bu görev Ünal'a verildi fakat Ünal topla oynamayı çok sevdiği için bu görevi yerine getiremiyor. Bence Reşit' in bu konuda yetiştirilmesi gereken önemli bir eleman.

          Sezonun henüz başı, ancak bu eksiklikleri tesbit etmek zor olmadı. Gol noktalarında çok etkili bir oyun yok. Pozisyon bulmakta zorlanıyorlar. Ayrıca güçlü bir fizige sahip bir takımın yediği iki golün de duran toptan olması düşündürücü. Hemen hemen hava toplarının yüzde yetmişbeşinde başarısız oldular. Ya zamanlama hatası yapıyorla, ya da rakibinin gücüne yeniliyorlar. Bütün bunlar sezon başında düzeltilebilecek hatalar olduğu için uyarmak istedim. Cihangiri ortaya koyduğu mücadeleden dolayı kutluyorum. Dediğim gibi çok iyi oynamasanız da lig'e üç puanla başlamak önemlidir.