CTP Milletvekili Birikim Özgür, Barbaros Şansal’ın sınır dışı edilmesi kararı sonrasında tepkisini sosyal medyada şu şekilde ifade etti;

Linç kültürü egemen olmuş yurdumuzda...

Kıbrıs tarihini eğrisiyle doğrusuyla farklı bakış açılarını ötekileştirmeden tartışmaktan aciz olup vatan hainliği edebiyatına soyunanlara bir de Türkiye'ye yönelik hakaret içeren ifadeler kullandığı için Barbaros Şansal'a hukuk dışı yollarla "dersini vermeye" kalkışanlar eklendi. Hükümet de uyuşturucu ile yakalanan yabancılara dönük deport imkânını fırsata çevirip bu kesime siyasi prim verdi.

Türkiye'deki muadilleri, Şansal'ı "karşılamaya" hazırlanıyor hava alanında!

İfadeleri tartışma yaratsa da Şansal'ın tepkiye sebep olan sözlerine müteakip bu "karşılamada" ve sonrasında maruz kalabileceği olası şiddet uygulamalarının sorumluluğunu hükümetimiz siyaseten üstlenmiş olmuyor mu?

Rauf Denktaş'ın sınırda bir Rum’un başını taşla ezip onu öldüren faşistleri ziyaret edip sırtlarını sıvazladığı fotoğraf karesi geldi aklıma.

Onca yılda bir arpa boyu yol kat edememişiz demek ki bu gibi konularda.

El birliğiyle insan-odaklı iktidarı / hükümeti devirdiğimizi unutmayalım. Ara sıra aynaya da bakalım…

Fazla gelmişti bize herhalde memleket için sistem elverdiğince canla başla çalışan CTP.

Bir kaza sonrasında "önce bisiklet sürmeyi öğrensin" diye yorum yapanlara, kendi içlerinde taşıdıkları insan sevgisini kibarca hatırlatan bakanlar yok şu anda görevde.

Farklılıklar karşısında saygıyı bir yana bırakın tolerans dahi gösteremeyen bir anlayışla karşı karşıyayız.

Yanlışa yanlışla muamele etmeyi marifet sayan bir anlayış bu aynı zamanda.

Bunun adı, linç kültürü!

Merak ediyorum, ders alıyor muyuz tüm bu yaşananlardan?

Yoksa bir sonraki seçimde marjinalleşmiyor, radikal söylemlerden değil somut icraatlardan medet umuyor diye CTP'ye ders verme kültürümüzü doyasıya tadıp linç kültürü ile kol kola geleceğe yürümekte kararlı mıyız?

Barbaros ile hiç yüz yüze konuşma fırsatım olmadı. Bir yemek sözümüz vardı, bir türlü imkân yaratamadık. Twitter'da bolca sohbetimiz var ama. En son yılbaşı gecesi haberleşmiştik. Karşılıklı yeni yıllarımızı kutladık. Yeni yılı nerede, kimlerle kutlayacağından haberdar etmişti beni. Şakalaştık, selam gönderdik. Gece yarısı yayınladığı videoyu hiç beğenmedim. Ama onu linç etmek değil uyarmak, yanlışını konuşmak ve bir daha tekrarlamamasını sağlamaya dönük çaba sarf etmek geçmişti içimden.

Umarım deport sonrası canına bir zarar gelmez. Umarım dünyada suçlu ya da suçsuz hiç kimseye hukuk dışı yöntemlerle bedel ödettirilmeye kalkışılmaz artık bilhassa da son zamanlarda bölgemizde yaşanan onca acıdan sonra.

CTP hükümette olsaydı bu iş böyle olmazdı. Açık ve net...