1. YAZARLAR

  2. Eralp Adanır

  3. Lise Kolejinin Müsameresi-1942
Eralp Adanır

Eralp Adanır

Lise Kolejinin Müsameresi-1942

A+A-

   Liselerdeki “Müsamereler” özellikle ‘40’lı, ‘50’li yıllarda, başta öğrenciler için olmakla beraber, o bölge halkı için de büyük önem taşımaktaydı.

   Tiyatro, müzik gösterilerinin sadece eğlencelik bir yanı yoktu kuşkusuz. Eğiticilik yanıyla toplumun gelişmesine büyük katkı sağlıyordu bu türdeki etkinlikler. Tiyatro ve müzik geleneğimizin iyi bir geçmişe sahip olmasının nedenlerinden biridir sanırım, okul müsamereleri. Keza, futbol kulüplerinin, sosyal-kültür derneklerinin bu alandaki çalışmalarını da yabana atmamak gerek.

   1942 yılında tek ve en büyük lisemiz olan Türk Lisesi’nin, Lâpta’da gerçekleştireceği müsamereye gidiyoruz şimdi. İşte konuyla ilgili ilk duyuru...

 

“Halkın Sesi, 27 Mart 1942, syf:2

Memleket Haberleri

Lâpta Mektubu:

Sayın halkımıza;

   Lise-Kolej Tiyatro Kolunun 15 gün gibi çok kısa bir zaman zarfında çalışarak ortaya koyduğu 3-4 fevkal’ade eseri, 27 Mart Cumaa günü talebeye olmak üzere 2 def’a, ve 29 Mart Pazar günü “Halka” saat 2’de Lâpta ilk okulu binasında icra edecektir. Temsilimizin hedefi kendi talebemize neşeli bir gün yaşatmak ise de, halkımızın uzun zamandan beri tiyatroumuzu görmeye muktedir olmadıklarını göz önüne alarak onlar için de hususi bir gün tahsis ettik. O gün de 29 Mart, Pazar günüdür.

   Toplanacak paranın fakir talebelerimiz menfaatına olacağını kaydederken uzaktan gelecek olan misafirlerimizi de sevgi ve hürmetle karşılayacağımızı ilâve ederiz.

Tiyatro Kolu Namına:

İsmet Dinçer, İsmet Güney.”

 

   Türk Lisesi 1941 yılında 2. Dünya Savaşı sırasında İngiliz Hükümeti tarafından güvenli bulunmadığı gerekçesiyle geçici olarak Lâpta’ya taşınmıştı. Fakat yine Lefkoşa’da yer alan Haydarpaşa’daki eğitim yerinin niçin taşınmadığını o günlerde eleştirenlerin başında Dr. Fazıl Küçük gelmekteydi. 22 Nisan 1942 tarihli Halkın Sesi gazetesinin birinci sayfasından konuyla ilgili uzun bir yazıyı kaleme almıştı Küçük. Yazıdan küçük bir bölüm aktaralım...

 

“Halkın Sesi, 2 Nisan 1942, syf:1

Lisemiz

.....

   ...Yalnız belki da benim dar bir zaviyeden görüşüm olacaktır, fakat karşı karşıya kâin iki mektebden bir danesinin yerinde ibka diğerinin nakli yanlış bir hareket olsa gerektir. Çünki felâket yalnız bir bina veya bir şahıs için değil umumidir. Nasıl ve kim temin edebilir ki Lise’ye gelecek olan felâket Haydar Paşa’ya dokunamazdı? Görülüyor ki tahliye nakıs ve yalnız bir kısım talebeyi düşünülerek yapılmışdır ve yine bana öyle geliyor ki bir felâket karşısında ilk düşünmeğe mecbur olacağımız büyük talebeden ziyade küçük çocukların hayatı olmalı idi...

.....”

 

   Türk Lisesi’nin Lâpta’ya taşınmasıyla ilgili bu bilgiden sonra müsamereye geçebiliriz.

   Lise’nin “kolej bölümü” tarafından organize edilen etkinliğin başında, o yılların öğrencilerinden iki isim göze çarpıyordu; İsmet Dinçer, İsmet Güney. İsmet Güney; ünlü ressamlarımızdan İsmet Vehit Güney’den başkası değildir. Biraz sonra okuyacağımız müsamereyle ilgili detaylı bilgiler içerisinde Nazif Süleyman Ebeoğlu’nun sanata bakışını da öğrenme şansına sahip oluyoruz.

 

“Halkın Sesi, 04 Nisan 1942, syf:1

Memleket Haberleri

Lise Kolejinin Müsameresi muvaffakiyetli oldu

   Bu ayın 27’sinde ve 29’unda Lâpta Türk İlk Okulu sahnesinde Türk Lisesi Kolej talebelerinin verdikleri bir müsamere bütün mektep talebelerinin ve muhterem Lâpta Türk halkının yüksek takdirlerini kazandı.

   Kıymetli öğretmenimiz Bay Nazif Süleyman Ebeoğlu’nun başkanlığı altında yirmi gün çalışılarak oynamağa muvaffak olduğumuz bu temsil hakikaten görülmeğe değer eserlerden müteşekkildi. Müsameredeki eserler şunlardı:16-mart-2025-eralp-lise-kolejinin-musameresi-1942.jpg

1-Interview (İngilizce, 2-Derse Çalışıyoruz, 3-Koks ile Boks ve 4-Nasrettin Hoca ile Timurlenk.

   Şarkı hususunda Musiki Öğretmeni Mesud Beyin “Nasrettin Hoca” adlı eserini oynamak için müsaade ettiğinden ve fakir talebe menfaatına yapılan bu müsamereye iştirak eden bilimum arkadaşlara Kolej Temsil Kolu namına teşekkürlerimi bildiririm.

   Tiyatrounun birinci günü Nazif Süleyman Ebeoğlu Beyin talebeye verdiği bir söylevde tahsilin ve mekteplerin iki gayesi olduğunu; bunlardan birincisinin ferdleri cemiyet hayatındaki vazife ve mesuliyetlerine hazırlanmak, diğerinin de bu vazife ve mesuliyetlerden ayrı olan boş zamanlarını güzel ve istifadeli bir surette nasıl geçirmeleri icap ettiğini öğretmek olduğunu tebarüz etmiştir. Bundan sonra ise şöyle demiştir:

   ‘Makine asrında bulunuyoruz, insan sayı gayreti yerini günden güne makineye bırakıyor. Eğlenmek için boş zamanlarımızı istifadeli ve güzel bir surette edebiyat ve sanatla alâkadar olarak geçirebiliriz. Mekteplerde, başta Edebiyat olmak üzere musiki ve resim öğretilmesinin gayelerinden biri de budur. Unutmamalıyız ki tiyatro da güzel sanatların bir koludur ve tahsilimizin hudutları dahiline düşer. Tiyatro bir memleket için elzemdir. Bugün mektebimiz bu lüzumu hissedenlerin başında geliyor. Binaenaleyh, kültürlü insanlar olmanın hasebiyle bugünkü tiyatromuza alelâde bir eğlence olarak bakmamalısınız. Tiyatro bizim bir parçamız, tahsilimizin bir parçasıdır. Bunu böyle kabul etmeliyiz. Tiyatro ile alay ettiğimiz devirler şimdi çok uzaklarda kalmıştır. Tiyatro hepimiz için bir ihtiyaç olmuştur ve olmalıdır. Biz sizden Tiyatroyu bu zaviyeden görmenizi ve böyle bir ruhla sevmenizi bekliyoruz ve beklemekte de hakkımız vardır.’

Kolej Temsil Kolu Yardımcı Başkanı

(Adnan Tahsin)

31 Mart, 1942.”  

Bu yazı toplam 592 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar