Geçtiğimiz Cuma günü Telsim Freezone 3. ‘Liselerarası Müzik Yarışması’nın ilk etabı için Atatürk Kültür Merkezi’ndeydik.  Toplamda ondört orta dereceli okuldan onaltı müzik grubunu izledik, dinledik  jürideki arkadaşlarla.   Peşinen belirteyim,  salonun kötü akustiğine karşın ellerinden gelenin en iyisini yapma çabası içindeki gençler gurur vericiydi.  Jüri Başkanı olan sevgili arkadaşım Garo Mafyan da izledikleri karşısında düşündüklerini gizleyemedi. “Çocuklar arasında öyleleri var ki, devam ederlerse büyük işler başaracak ileride” diye fısıltadı kulağıma bir ara.
Yetenekli  gençleri izlemek büyük bir heyecan verdi bana.  Eski bir müzik sevdalısı olarak, geçmişe de sürüklenip gittim zaman zaman.  60’lı 70’li yıllara. 
Hani o,  kopanların yerine, gitar teli bile bulamadığımız yıllara...
Hani o,   küçücük amfilerle boyumuzdan büyük işler yapmaya çalıştığımız yıllara... 
Hani o, bildilerimize yeni bilgiler katmak için, danışacak kişi sayısının bir elin parmakları sayısı kadar olduğu yıllara.... 
Hani o, Nota, şarkı sözü bulamadığımız yıllara...
Hani o,  toplum içinde ‘çalgıcı’ olarak isimlendirildiğimiz yıllara... v.s. v.s. v.s.
Bunları düşünürken, dönüp arka sıralardaki öğretmenlere baktım.  Sahnedeki grupları izlerkenki yüz ifadelerine baktım... Tanıdıklarıma, tanımadıklarıma...  Ve yüreklerindeki  müzik sevgisini farkettim gözlerinde.  Çabalarını takdir ettim, sevindim, gururlandım.
Sahneye çıkap-inen çocuklarımıza baktım dikkatlice.  Sevdalarına hayran kaldım...Erkek arkadaşlarının yanında,  gitar çalan, parmaklarını kalvyenin tuşlarında gezdiren,  grubuna, kemanıyla, trompetiyle  hatta baterisiyle katkı koyan, hem mikrofonu hem sesini profesyoneller gibi kullanmaya çalışan kızlarımızı izledim heyecan ve gururla.

***

Geçtiğimiz Cuma gün, Kuzey Kıbrıs’daki,  Telsim Freezone yarışmasının birinci etabı tamamlandı.  Şimdi sıra, 27  Mart Cuma gün, Atatürk Spor Salonunda yer alacak olan ikinci etapta.  Birinci olarak Türkiyedeki Vodafone  yarışmasına,  ülkeyi temsilen gidecek müzik grubu belirlenecek ikinci etapta.  Ayrıca ‘Solist’, ‘Kız Solist’, ‘Orkestra’, ‘Sahne Performansı’,  ‘Enstrüman’ ve ‘İcra’  dallarında da,  ‘En İyi’ler seçilmeye çalışılacak.  Zor bir seçim olacağı kesin.  16 müzik grubunun tümünün, elemanlarının tümünün ödül alması mümkün değil. Aslında hiç sevmediğim, yarışmaların en ‘kırıcı’ tarafı da bu malesef. Ama benim emin olduğum başka birşey var.  Yürekleri böyle müzik sevgisi ile dopdolu öğretmenlerimiz oldukça,  bu kadar çok sayıda yetenekli gencimiz var oldukça,  gelecekte,  seçimlerin çok çok daha zor olacağı yarışmalar bekliyor bizleri.