Pazar günü gündemimize adeta bir bomba düştü, İngiliz Sterlini 11 TL’yi aşarak ilerledi ve döviz tavan yaptı.

Zaten pandemi yüzünden ekonomisi darmadağın olan esnaf ise bir darbe daha yedi.

Lefkoşa’nın durumuna bakacak olursak aslında benzer bir ekonomik darbenin 2018 yılında da yaşandığını görebiliriz.

Özellikle dövizin ani şekilde fırlaması piyasayı etkilemiş ve şehrin fakirleşmesine sebep olmuştu, o dönemin ilk günlerinde pek tahmin edilmemiş olsa da dövizin artışı kısa bir süre içerisinde fırsata dönüştü.

Euro’nun TL karşısında değerlenmesi, daha önce adanın kuzeyine geçmekten geri duran Kıbrıslı Rumları dahi ikna etti.

Diğer tarafta kazandığı geliri bu tarafta harcamanın ekonomik faydalarını gören çoğu Kıbrıslı Rum, bir anda Kıbrıs sorununu kenara bıraktı ve akın akın adanın kuzeyine geçmeye başladı.

Dahası bu geçişleri yapan sadece Kıbrıslı Rumlar değildi, adaya gelen birçok turist yemeğini bu tarafta yemeye, şarabını bizde yudumlamaya ve hatta konaklamasını bizim tarafta yapmaya başladı.

Özellikle 2013 yılında yapmış olduğumuz Lefkoşa Surlariçi Yayalaştırma Projesi bölge esnafını bu durum için hazırlamıştı. Bölgede hâlihazırda açılmış olan kafeler, restoranlar ve butik oteller akın akın dolmaya başladı.

Bu durum ülkeye o kadar döviz getirdi ki, belki de tarihinde ilk kez bir KKTC Hükümeti bütçesinde açık vermedi.

1977 yılından beri ilk kez, CTP Başbakanlığındaki bir hükümet bütçede fazla verdi!

İşte, bu kadar büyük işler başaran bu kapı 13 ay önce kapatıldı.

Bu 13 aylık süre içinde pandeminin etkilerinin azaldığı ve geçişlerin açıldığı zamanlar oldu fakat Lokmacı Kapısı bu süreç içinde hiçbir zaman yeniden açılmadı ve Lefkoşa esnafı bu kapının eksikliğinde adeta kaderine terk edildi.

Geçişlerin nasıl yapılacağı, aşı ile geçmenin mümkün olup olmayacağı ve ne zaman başlanacağı tabi ki sağlıkçıların çalışması gereken konulardır.

Fakat, bu süre içerisinde Lefkoşa Türk Belediyesi’ne çok büyük bir görev düşüyor:

O görev ise, Lefkoşa esnafının 2020-21 ekonomik krizinden kurtulmasını sağlayacak olan Lokmacı Kapısı’nı açmak için lobi faaliyetlerine başlanmasıdır.

Lefkoşa Türk Belediyesi Lokmacı Kapısı için ilk önce Lefkoşa’nın Güney Belediyesi ile görüşmeli ve beraber çalışmayı teklif etmelidir.

Bu teklife gelecek cevaba göre ya birlikte ya da LTB’nin tanınırlığını kullanarak tek başına elçiliklere ulaşmalı, AB Temsilcilerine dilekçeler sunmalı, konuyu AB Parlamentosu’na taşımalı ve en etkin şekilde lobi faaliyetlerini yaparak bu kapının açılması için baskı unsuru kurmalıdır.

Lefkoşa’nın esnafı, kafeleri, restoranları ve yatırımcıları için tünelin sonunda görünen yegâne ışık Lokmacı Kapısı’dır.

Bu kapının açılması için gece gündüz çalışmak ise Lefkoşa Türk Belediye’sinin görevidir!

Umuyorum ki LTB bu konuda önümüzdeki süreçte elinden geleni yapmaya başlayacaktır.