Meltem SONAY

Lübnanlı Sanatçı Nada ITANI, ‘Love, life is peace is you” isimli ilk kişisel sergisini Kuzey Kıbrıs’ta açtı.
Çok sayıda uluslar arası sempozyuma ve binlerce karma sergiye katılmış bir sanatçı olan NADA ITANI, aynı zamanda Lübnan’daki Beyrut Üniversitesi’nde de Öğretim Görevlisi…
‘Kişisel sergim en özeli olmalı’ düşüncesi ile hep beklediğini belirten Nada ITANI, Mart ayında Kuzey Kıbrıs’ta katıldığı sanat buluşmasında da ‘işte o yer burası’ dediğini ifade ediyor.
İpek Denizli Karagöz’ün küratörlüğünü yaptığı sergi, Atatürk Kültür Merkezi’nde, 18-25 Eylül tarihleri arasında gezilebildi.
Serginin küratörü İpek Denizli Karagöz’ün çevirisiyle, Nada ITANİ’nin Kuzey Kıbrıs’ta ilk kişisel sergi serüvenini Çamay Çiçekseven’in hazırlayıp sunduğu Kanal SİM’deki SİM ART programında dinledik.

İLK KİŞİSEL SERGİ KUZEY KIBRIS’TA…
Birçok organizasyonu yürütmüş ve içerisinde bulunmuş olmasına karşın, ilk kişisel sergisini burada açmaya karar vermesinin ardından bir takım korkuları da olduğunu belirten ITANI, “Ben bunun hakkını verebilecek miyim, iyi bir şekilde yürütebilecek miyim” gibi ülkeye karşı bir sorumluluğu olduğunu hissetmiş.
Serginin büyük bir kısmını, dokuların bozulmaması için elindeki ruloda getirmeyi tercih eden NADA ITANI, bagajları nedeniyle İstanbul Havaalanı’nda da bir sıkıntı yaşamış.

ÇARŞAFLARI TUAL YAPTI…
Biletini iptal ettirmesi istendiğini belirten ITANI, buradaki sergisinin iptal edilmesini istemediği için gelmeye karar verip eserlerinin de bir kısmını bırakarak geldiğini anlattı.
Ada’ya geldiği günden, serginin açılacağı güne kadar 3 gün hiç uyumadan çalışan, üzerini örtmek için verilen çarşafları bile tual olarak kullanan ITANİ’nin sergilenen eserlerinden üçü, çarşaf tuallerdendi…
Zorlukların sanatçıları yaratıcılığa ittiğine işaret eden serginin küratörü İpek Denizli Karagöz, Nada’nın da bunu başardığını ifade etti.
Karagöz, ITANİ’nin ‘Ben eserlerimi kaybettim, geri dönüyorum’ demeyerek yaratıcılığını kullandığını belirtirken, ITANİ’nin ilk kişisel sergisini Kuzey Kıbrıs’ta açmanın zorlukları ile birlikte güzelliklerini de yaşadığını ifade etti.
Küratör İpek Denizli Karagöz ülkemizde açılan sergilere belli sayıda sanatseverin katıldığını ve çoğunlukla o açılış günüyle kalındığına işaret ederken, çocukların açtığı serginin, çok da güzel devam ettiğini aktardı.

LÜBNAN’DAN ‘BURADA AÇ’ TEPKİSİ…
Lübnan’da organizasyonlar yaptığından, ilk kişisel sergisini Kuzey Kıbrıs’ta yapmasıyla birçok galeri ile de arasının açıldığını belirten ITANİ, Lübnan’daki galerilerin ‘hemen iptal et, burada aç’ tepkisi gösterdiğini aktardı.
Nada, “Onlara benim bir duruşum var, söz verdiğimi yaparım dedim. İlk Kıbrıs’ta gerçekleşecek, daha sonra isterseniz organize ederiz diyerek karşılık verdim” şeklinde konuştu.
Küratör İpek Denizli Karagöz de Nada ITANİ’nin böyle bir tercih yaptığı için gurur duyduğunu belirtirken, yıllardır organizasyon yapan ve pek çok organizatörle çalışan sanatçının güvenerek burada ilk kişisel sergisini açmasının önemli olduğuna işaret etti.

ESERLERİ TAŞIMAK ÇOK ZOR…
Yurt dışından başka sanatçıların da açılan sergiyi görüp burada sergi açmaya talip olduklarını aktaran Karagöz, Nada’nın başka sanatçılara bunu da göstermiş olduğunun altını çizdi.
Eser taşımanın zorluğuna işaret eden Karagöz, Nada’nın gelirken ‘valizimde bir iki kıyafetim olsun ama eserlerim ülkeye gelsin’ düşüncesiyle hareket ettiğini de belirtti.
“Biz yıllarca çeşitli ambargolara uğradık” diyen Karagözlü, İtalya’dan gelen bir sergi teklifinde eserlerini göndermekte problem yaşadığını aktardı.

“İnsanlar eserlerime bakmaya başladığı anda tüm sıkıntıları unuttum…”
Sergi açılmadan sıkıntıların yaşandığını ancak insanların gelip eserlerine bakmaya başladığı anda her şeyi unuttuğunu söyleyen ITANİ, “İşte gerçek zenginlik” diye devam etti.

NADA’NIN RESİMLERİ TÜM DÜNYAYA MESAJ…
Nada’nın resimlerinin tüm dünyaya mesajlar içerdiğini ifade eden küratör İpek Denizli Karagöz, ilişkiler ve barış üzerinde durduğu eserlerinde, hayallerinin yitip gittiği çocukluk dönemlerini ve savaşı tüm dünyadan yok etmek istediğinin görülebildiğini belirtti.
Nada’nın resimlerini takip ederken insanın uzun bir yolcuğu olduğunu ifade eden Karagöz, “Coğrafyalar, yaşantılar, yaşanmışlıklar hep insanın sanatına yansıyor. Bunu dışa aktardığında da başka kapılar açmış oluyor” şeklinde konuştu.